(03.08.12) - Başta ABD yetkilileri olmak üzere emperyalist güçlerin savaş ve saldırganlık söylemleri arasında Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği adına temsilcilik yapan Annan'ın istifası temel gündem oldu. Suriye'ye yönelik emperyalist işgal uğruna her türlü gelişmeyi savaş çığırtkanlığına çevirenler ise şimdi de Kofi Annan'ın istifasını üzüntüyle karşıladıklarını dillendirmeye başladılar.
Annan'ın istifa gerekçesi olarak sunduğu “BM Güvenlik Konseyi beni desteklemiyor” açıklaması üzerinden şekillenen değerlendirmelerde bir yandan Suriye'ye yönelik tehditkar açıkalamalar tırmandırılırken diğer yandan Rusya ve Çin'in tutumları eleştirildi. Emperyalistler arasındaki güç kavgasının arenasına dönüşen BM Güvenlik Konseyi kararlarında istenilen yaptırımların çıkarılamaması, Suriye yönetimini sıkıştıracak hamlelerin dolaylı ve fiilen yapılması Amerika'yı ve Avrupalı emperyalistleri uzun süredir rahatsız ediyor. Annan'ın istifa kararında da bu vurgu öne çıkarıldı. Annan, “Büyük oranda Suriye yöneteminin inatçılığı” nedeniyle planın uygulamaya geçemediğini savundu.
'Barış' için BM Güvenlik Konseyi'nde birlik sağlanamadığını ifade eden Annan 'başoyunculardan' bahsederek kendisinin sadece bir temsilci olduğunu ifade etti. Başoyuncular denen emperyalist güçlerin hiçbir zaman tam anlamıyla ve resmen siyasi çözümü desteklemediğini ifade eden Annan'ın görevi başından beri Suriye yönetimini sıkıştıracak yaptırımları dayatmaktı. Annan Planı adıyla sunulan plan Suriye yönetimi tarafından uygulansa da uygulanmasa da emperyalistler için sonuç değişmeyecek, işgal çağrıları sürdürülecekti. Gelinen aşamada Annan'ın istifası da bu amaç için kulllanılıyor.
AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, BM ve Arap Birliği'nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın istifası sonrası yaptığı açıklamada 'derin üzüntü duyduğunu' bildirdi. Ashton, yazılı açıklamasında, başlından itibaren Suriye krizine "barışçıl çözüm çabalarını desteklediklerini", Annan'ın istifasının BM Güvenlik Konseyi'nin Şam yönetimini zorlayacak kararlarda uzlaşamamasının talihsiz bir sonucu olduğunu ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise daha net biçimde Rusya ve Çin'i hedef alarak “Ne yazık ki, BM Güvenlik Konseyi, Annan'a, çabalarını ilerletmesi için anahtar araçları vermede bloke edildi” dedi.
Annan'ın 5 ay önce, Suriye'de sivillerin öldürülmesine son verilmesi ve Esad sonrası Suriye ile barışçıl siyasi geçişe doğru yol oluşturulması yönünde "ağır" bir görevi üstlendiğini söyleyen Clinton, Annan'ın kan dökülmesine son vermek, Suriye hükümetinin halkın meşru taleplerine yanıt vermesini sağlamak ve uluslararası toplumda uzlaşı inşa etmek için durmak bilmeden çalıştığını iddia etti.
Clinton, Suriye halkına “ABD'nin onların yanında durmaya devam edeceği ve Annan Planı çerçevesinde öngörüldüğü gibi etkili ve hızlı siyasi geçişe yönelik taahhüdünü sürdüreceği” mesajıyla saldırganlığı sürdüreceğini ifade etti.
Türk sermaye devleti de durumdan vazife çıkararak açıklama yaptı. Emperyalistlerin işgal korosuna katılan Türk devleti tarafından yapılan açıklamada “Annan’ın görevini bırakması, Suriye’de 17 aydır devam eden çatışmalara artık diplomatik bir çözüm bulunması yönündeki umutların tükendiğini bir kez daha ortaya koyuyor” dendi.
