(01.09.12) - 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde Ankara’da miting gerçekleştirildi. Ankara Emek ve Demokrasi güçleri imzası ile örgütlenen miting ve yürüyüşün başlaması için saat 15.00’te Toros Sokak’ta buluşuldu. Siyasi partilerin, sendikaların, devrimci güçlerin ve komünistlerin toplanması sona erince saat 15.30'da yürüyüş başladı.
En önde üç dilde (Kürtçe, Arapça ve Türkçe) “İçerde dışarda savaşa hayır” pankartı açıldı. Açılan pankartın arkasında sırası ile DİSK, KESK, ATO, TMMOB, HDK, Halkevleri, Öğrenci Kolektifleri, SDH, BDSP, TKP 1920, ESP, SDP, BDP, Odak, Kaldıraç, Alınteri, TKP, EHP, ÇHD, İHD ve ÖDP konumlandı. Kolej Meydanı'na gelindiğinde bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Saygı duruşunun ardından Ankara Tabip Odası Başkanı Selçuk Atalay, egemenlerin Ortadoğu'da saldırılarını özgürlük ve demokrasi söylemi adı altında gizlemeye çalıştığını belirterek, Türkiye'de de bir arada yaşama umudunun yok edilmeye çalışıldığını söyledi. Kürt sorununda gelinen safhanın kaygı verici olduğunu belirten Atalay, "Otoriter devlet, AKP'nin sivil otoritesi ile birilikte Kürt halkının özgürlük alanını daraltmaya çalışıyor. AKP hükümeti çatışma zeminini güçlendirerek barış umutlarını tüketiyor. Oysa şimdi diyalog ve müzakere zamanıdır. Kendine muhalif herkesi tutuklayan AKP'ye buradan sesleniyoruz; bu çığlık özgürlük isteyenlerin çığlığıdır. Artık yeter" dedi.
Selçuk Atalay'ın konuşmasının ardından sahneye 2008 yılında çatışmada yaşamını yitiren HPG'li Bager'in annesi Fatma Temel ile çatışmalarda asker olan yeğenini 1994 yılında Yüksekova'da yaşanan çatışmada kaybeden Selvinaz Göçmez çıkarak kısa birer konuşma yaptı. Fatma Temel, Kürtçe yaptığı konuşmada, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nün barışa vesile olmasını ve artık savaşın durmasını istedi. Asker yakını Selvinaz Göçmez ise, Türk halkının savaşı çözemediğini belirterek, "Yeğenim geldiği zaman bize cenazesini göstermediler. Onunla birlikte 8 arkadaşı daha yaşamını yitirmişti. Bize sadece kurşun izi olduğunu söylediler vücudunda. Bizim ailemiz küçüktü birden başka yerlerden insanlar getirerek cenazemizi kullandılar. Biz yeğenimi gömmeden tabutunu açtığımız zaman yeğenimizin yarısının olmadığını gördük. Biz savaşı yeğenimde öğrendik" dedi.
Yapılan konuşmaların ardından Bandista’nın ezgileri ile miting son buldu.
Komünistler mitinge “Kapitalizm savaş, sömürü, barbarlık düzenidir-Gerçek barış sosyalizmde” pankartı ve kızıl BDSP flamaları ile katıldılar. Yürüyüş boyunca “Çözüm devrimde barış sosyalizmde!”, “Katil ABD Ortadoğu'dan defol!”, “Suriye halkı yalnız değildir!”, “Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!”, “Onurlu bir barış sosyalizmde!”, “Kahrolsun sermaye iktidarı!”, “Ekim halklara yol gösteriyor!”, “Biji bıratiya gelan!” ve “Eşitlik, kardeşlik Kürt ulusuna özgürlük!” sloganları atıldı. Sloganların arasında Suriye’ye yönelik emperyalist müdahale ajitasyon konuşmaları ile teşhir edilirken, sermaye devletinin ise işbirlikçiliği vurgulandı. Ve devletin tarihten günümüze yaptığı katliamlar, ayrıca polis terörü de yapılan ajitasyon konuşmaları içerisindeydi.
Mitingde göze çarpan bir diğer nokta da alana girildikten sonra dağılma yaşanması ve nicel olarak katılımın 2500 olmasıydı. Ayrıca SES üyeleri, tutuklu SES’lilerin 4 Eylül’de görülecek olan davasına çağrı yaptılar. Alanda, ataması yapılmasına rağmen “güvenlik soruşturması” gerekçesi ile işe alınmayan KPSS mağduru Emin Murat Uysal bildiri dağıtarak kitleyi, 3 Eylül günü Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın önünde yapacağı basın açıklaması ve oturma eylemine desteğe çağırdı.
Kızıl Bayrak / Ankara
