ABD Dışişleri Bakanlığı, Washington'ın, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki Kürt oluşumuna askeri müdahalesine karşı olduğu mesajını verdi. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Şemdinli’de ciddi ve güçlü bir operasyon sürdürüldüğünü belirterek gerekli açıklamaların güvenlik birimlerince yapılacağını söyledi.
Kuzey Irak
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun önceki gün Erbil’de Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile görüşmesinin ardından yayımlanan ortak bildiride Suriye’nin geleceğinin yalnızca Suriye halkının özgür iradesiyle belirleneceği kaydedildi. Açıklamada “Suriye’deki tüm vatandaşların eşit haklar ve özgürlüklerden faydalanacağı; demokratik, özgür ve çoğulcu Suriye için işbirliği yapma ve çabaları eşgüdüm halinde yürütme noktasında görüş birliğine varıldı. Suriye’de otorite boşluğundan istifade etmeye çalışacak her türlü şiddete başvuran grup ya da örgütün ortak bir tehdit olarak algılanacağı konusu da vurgulandı. Yeni Suriye’de her türlü terörist ve aşırı grubun varlığına izin verilmemelidir. Bölgenin barış ve istikrarı için iki taraf da istişare ve işbirliğine devam etme konusunda mutabık kaldılar” denildi.
ABD
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Patrick Ventrell, Türkiye’nin Suriye sınırındaki askeri hareketliliğine yönelik olarak, “Türkiye’nin kendi ulusal güvenlik çıkarlarını anlıyoruz. Ama şu anda (durumu) daha fazla askerileştirmenin ilerlenecek yol olduğunu düşünmüyoruz” dedi. Anadolu Ajansı’nın dünkü haberine göre Ventrell şu anda bulundukları noktanın mesafe alan muhalefeti destekleme yönünde olduğunu söyledi.
Suriye
Rusya’nın Sesi radyosuna bir röportaj veren PYD lideri Salih Müslim, Kürtlerin ‘Yeni Osmanlılar’ın denetimine girmek istemediğini söyledi. Fırat Haber Ajansı’nın dünkü haberine göre Müslim, Suriye’de PKK’nın hiçbir faaliyetinin olmadığını ileri sürdü. Müslim şunları söyledi: “Bence şimdiki dünya kamuoyunun tavrı Türkiye’ye, Suriye topraklarına askeri müdahale yapma imkânı vermiyor. Ancak yine de bu olası istilaya karşı tüm gücümüzle karşı koyacağız. Böyle bir müdahale Türkiye için içinden çıkması çok zor olacak bir bataklık haline gelecektir. Suriye’nin ne Arap ne de Kürt halkları ‘Yeni Osmanlılar’ın boyunduruğuna bir kere daha düşmeyi istiyor.”
PKK
PKK tepe yöneticisi Murat Karayılan, “Suriye’de PKK’nın üstlendiğini söylemek, PKK’nın iktidar kurduğunu belirtmek büyük bir çarpıtmadır. Bizim Suriye’nin herhangi bir yerinde kamp kurmaya ihtiyacımız yoktur. Gerillanın bizzat üs alanlarında binlerce kamp kurulacak yeri mevcuttur. Dolayısıyla Suriye toprakları içinde kesinlikle herhangi bir PKK gücü yoktur” dedi. Fırat Haber Ajansı’nın dünkü haberine göre Türkiye’nin Suriye’ye müdahale etmesinin koşullarının olmadığını savunan Karayılan, sınırdaki güç yığınağını ‘blöf’ olarak değerlendirdi. Karayılan müdahale olması halinde tüm Kürtlerin devreye gireceğini ifade ederek “Böylesi bir durumda tüm Türkiye keskin bir savaş sahasına dönüşür” diye konuştu.
PKK dün akşam Şemdinli Emniyet Müdürlüğü ile Tekeli Taburu’na, Eruh’ta da karakola saldırdı.
Gelişmeler neye işaret ediyor
Atalay’ın sözleri, 1 Ağustos tarihli “Hükümet, Şemdinli’de neden susuyor?” başlıklı Kuzey Irak Güncesi’ndeki analizi teyit eder şekilde hem Şemdinli’deki durumun ne kadar kritik olduğunu hem de hükümetin Genelkurmay’dan açıklama yapmasını istediğini gösteriyor.
PKK’nın 23 Temmuz’da başlattığı harekâtın seyrinde ise herhangi bir değişiklik işareti görülmüyor. Diğer bir ifadeyle örgütün Şemdinli kırsalının önemli bir bölümünde kurduğu denetim, TSK’nın operasyonlarına rağmen devam ediyor.
PKK’nın Şemdinli merkezinde düzenlediği saldırı ise, 30 Temmuz tarihli “PKK, Şemdinli’yi düşürmeye çalışıyor” başlıklı Kuzey Irak Güncesi’nde örgütün hedefine yönelik yapılan tespiti teyit ediyor. PKK’nın bu saldırıyla “Kırsalda çatışma var, ilçe merkezi sakin” söylemini de geçersiz kılmaya çalıştığı anlaşılıyor.
Erbil’deki ortak bildiri, Bölgesel Kürt Yönetimi’nin PKK’yı ‘terörist’ olarak görmediği için Ankara’nın anladığı/beklediği türden herhangi bir imayı içermiyor.
Karayılan ve Müslim’in sözleri, KCK’nın Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesini beklemediğini ancak öyle olması halinde şiddetli bir direniş hedeflediğini gösteriyor.
Fakat asıl önemlisi, müdahale konusuna ABD noktayı koyuyor ve düpedüz Ankara’ya Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi’nden sonra Suriye’de kurulmakta olan Kürt bölgesine ‘tahammül edeceksin’ mesajını gönderiyor.
İç kamuoyuna dönük ‘üst perdeden’ açıklamaların, uluslararası planda hükmünün olmadığı bir kere daha görülüyor.
Radikal / 03.08.12
