(02.02.13) – Direnişteki THY işçileri, yaptıkları eylemle iş cinayetlerine, hak gasplarına, kölelik dayatmalarına karşı tek yolun direniş olduğunu ifade etti.
“Yaşasın sınıf dayanışması!”
Direnişçi THY işçileri, Hava-İş Genel Merkezi önünde buluşup Bakırköy Özgürlük Meydanı'na yürüdüler. Direnişçilerin eylemine İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, TKP 1920, ÖDP, TKP, MBP ve Atatürk spor ve yaşam köyü taşeron işçileri, direnişteki DHL işçileri, BTS üyeleri, Sendikal Güç Birliği Platformu bileşeni Yol-İş, Tez-Koop-İş sendikaları, Kristal-İş üyesi Şişecam işçileri ve de Genel Maden-İş Zonguldak Şune yöneticileri katıldı. Eyleme çeşitli sendikalardan ve ilerici güçlerden katılım olması eylemin havası da etkiledi. Eylemde işçi sınıfına yönelik saldırılar öne çıkarken eylem mücadele çağrılarına kürsü oldu.
Hava-İş Genel Merkezi önünde kortejler oluşturularak yol trafiğe kapatıldı.
Yürüyüş boyunca “305 işçi de halaylarla dönecek!”, “Direne direne direnişle zafere!”, “İşgal, grev, direniş!”, “Sendika hakkımız gasp edilemez!” sloganları sıklıkla atıldı. Coşkulu yürüyüş meydana yaklaşırken TKP üyeleri de eyleme katıldılar. TKP üyelerinin eyleme katılışı “Yaşasın sınıf dayanışması!” sloganlarıyla karşılandı. Yürüyüş sonunda Özgürlük Meydanı'na varıldı.
Yol-İş üyeleri de “Havayolu işçisi yalnız değildir!” sloganıyla eyleme Özgürlük Meydanı'nda katıldılar.
Meydanda Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin yaptığı açılış konuşmasında “Haklarımızı alıncaya kadar, bu ülkede sorun yoktur diyen iktidarların yalanını işfa edinceye kadar burdayız” dedi. Ayçin meydanın Özgürlük Meydanı ismine dikkat çekerek bütün özgürlük taleplerinin kelepçeli, bütün özgürlük savaşçılarının tutsak edilmek istendiğini belirtti.
Ayçin ayrıca bu meydanın "özgürlük türkülerinin birlikte söyleneceği güne kadar” eylemlerle dolu olacağını ve mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti. Ayçin eyleme katılan kitleyi selamlarken eyleme katılanlardan ilk sözü Genel Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alabaş'a verdi.
Alabaş, THY işçileriyle geçen hafta da Zonguldak “Emeğe saygı” mitinginde birlikte olduklarını belirterek söz başladı. Zonguldak'ta “Güzel ölmek istemiyoruz” dediklerini anımsatan Alabaş, THY işçilerinin işten atılması saldırısı için şunları ifade etti: “Biz bir telefon mesajıyla işten çıkarılan bu arkadaşlarımızın, işçilerin, işçi sınıfının, emekçilerin başına çuval geçirmek olarak görüyoruz ve asla kabul etmeyeceğiz! Biz Genel Maden İşçileri Sendikası olarak bundan önce olduğu gibi bundan sonra da hava işçileri işlerine geri dönünceye kadar onların haklı mücadelesinin yanındayız, arkasındayız, destekçisiyiz”
Eylem destekçilerden TKP adına İstanbul İl Başkanı Kamil Tekerek'in konuşmasıyla devam etti. “Direnen işçiler kazanırsa AKP'den kurtulmanın yolu açılır” diyen Tekerek, “Bizim için direnişin anlamı budur” biçiminde konuştu.
“Güvencesiz çalışmak ölüm demektir!”
Tekerek'in konuşmasının ardından İstanbul İSİG Meclisi adına söz alındı. İSİG Meclisi hem THY işçilerinin eylemine destek vermek hem de Ocak ayı iş cinayetleri raporlarını açıklamak üzere söz alırken ilk olarak Kozlu madenlerinde ve Antep'te fabrikada ölen işçiler adına saygı duruşu çağrısı yapıldı. Saygı duruşu sırasında Nazım Hikmet'in “Sacco ve Vanzetti” şiirinden bir parça okundu. Saygı duruşunun ardından söz İSİG Meclisi adına TMMOB İKK'dan Zafer Güzey'e verildi.
“İş cinayetleri kadın, erkek demeden, ülkemizin dört bir yanında Ocak ayında da devam etti” diyerek açıklamaya başlayan Güzey, Ocak ayındaki işçi ölümlerinin 16'sının madencilik, 15'inin inşaat ve 10'unun da metal sektöründe yaşandığını belirtti.
Kozlu'daki madenci cinayetine dikkat çeken Güzey, işçilerin “Sonumuz Karadon'da ölen 30 işçi gibi olsun istemiyoruz” diyerek yaptığı eylemlere değindi. Tayyip Erdoğan'ın ölen işçi sayısı için “neyse sekiz” demesine değinerek şunlar ifade edildi: “Benzerlerine daha önce de defalarca tanık olduğumuz bu tutum bir dil sürçmesi değil, sermayenin karına kar katmak için göz göre göre ölüme gönderilen işçilerin hayatları karşısındaki kayıtsızlığın ifadesidir!”
İSİG Meclisi açıklaması sırasında “İş kazası değil iş cinayeti!” sloganı sıklıkla atıldı.
“305 işçi işe geri alınmadan toplu sözleşme yok!”
Eylem Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin'in konuşmasıyla devam etti. Ayçin, daha önce yaptığı çağrıyı yenileyerek “Türk-İş anlayışının AKP'nin arka bahçesi olduğunu, sınıfa hizmet etmediğini” belirtip yenilenmesi gerektiğini ifade etti. Ayçin, AKP'yi ve Erdoğan'ı hedef alarak “sizi işçiler gönderecek, devrimciler, barış isteyenler, özgürlük isteyenler gönderecek” dedi.
Eylem THY direnişçilerinden Deniz Eralp'in okuduğu açıklamayla sürdü. “Yaşadığımız sorunları incelediğimizde hiçbir şeyin diğerinden ayrı olmadığı görülüyor” diyen Eralp, Zonguldak'ta katıldıkları taşeronluk karşıtı mitinge ve İSİG Meclisi'nin iş cinayetlerine karşı yürüttüğü çalışmalara dikkat çekti.
THY yönetiminin büyük bir uçak siparişi verdiğini anımsatan Eralp, deneyimli işçi kadrosunu işten atıp filoyu büyütmenin uçuş emniyetinde riskler doğuracağına dikkat çekti.
Açıklamanın ardından tüm işçiler meydanda halaya durdu. Çekilen halayların ardından eylem bitirildi.
Kızıl Bayrak / İstanbul