Son yıllarda öğrenciler başta olmak üzere toplumun geniş kesimlerinin barınma sorunu giderek ağırlaşmaktadır. Ekonomik kriz ve pandemi süreciyle birlikte her şeye gelen zam furyası, ev kiralarını ve yurt ücretlerini de etkiledi. Eğitim sürecinin bir parçası olan barınma ihtiyacını karşılamak zamlar nedeniyle daha da zorlaştı. Artan fahiş zamlar nedeniyle ev kiralarını ödemeyen öğrenciler, üniversite ve devlet yurtlarına mecbur bırakıldı. Hem niteliksiz hem de yetersiz olan bu yurtlar barınma sorununa bir çözüm üretmedi. Barınma sorunu gün geçtikçe katmerleşti ve kendini farklı yerlerde farklı biçimlerde gösterdi. Samsun Atakum’daki KYK kız öğrenci yurdunda ve İTÜ Gümüşsuyu yurdunda yaşananlar, bu sorunun büyüdüğünü gösteren iki güncel örnek oldu.

Samsun Atakum’da bulunan KYK kız öğrenci yurdu geçtiğimiz günlerde alınan ani bir kararla, öğrencilere herhangi bir bilgilendirme yapılmadan erkek öğrenci yurduna dönüştürüldü,1468 kız öğrencinin barınma hakkına el konuldu. Buna benzer bir durum ise geçtiğimiz günlerde İstanbul Teknik Üniversitesi Gümüşsuyu yurdunda gerçekleşti. İTÜ Gümüşsuyu yurdunda barınan öğrencilere mail üzerinden iletilen mesajda yurdun artık sadece erkek öğrencilere tahsis edileceği ve kız öğrencilerin Ayazağa’daki yurtlara yerleştirileceği belirtildi. Gerekçe olarak ise “Kurumlar sadece kız veya sadece erkek öğrenciler barınacak şekilde açılır ve işletilir” maddesi gösterildi. Bunun kendisi yıllardır karma eğitime karşı rejimin hayata geçirdiği gerici politikaların öğrencilerin barınma alanlarına dönük yansımalarıdır. Bu gerici uygulamayı yapanlar, İTÜ’nün kronik sorunu olan yurt sorununu çözmek yerine yurtlara %75 zam yaparak öğrencileri mağdur edenlerdir.

Yurtlarda barınanların çoğu şehir dışından üniversitelere okumaya gelen öğrencilerdir. Barınma hakkına dahi ulaşamayan öğrencilerin, eğitim hakkına erişebilmesi de giderek imkansızlaşmaktadır.

Yukarıdaki güncel örnekler ve geçmişte hayata geçirilen saldırılar, üniversitelerde ve yurtlarda alınan hiçbir kararda öğrencilerin fikirlerine başvurulmadığını, öğrencilerin söz, yetki ve karar hakkının gasp edildiğini göstermektedir.

Parasız, nitelikli ve ulaşılabilir barınma hakkımız başta olmak üzere; en temel haklarımızı gasp edenlerden hesap sormak ve haklarımıza sahip çıkmak için birliğimizi güçlendirelim, örgütlü mücadeleyi yükseltelim.

 İstanbul’dan bir DGB’li