Hollanda’da "gazino" emekliliği

Günümüzde üretilen tüm zenginliğin kaynağı işçi sınıfıdır. Ancak işçilerin geleceğini sermaye belirliyor. İşçi kendi geleceğini ne zaman belirleyebilecek? Tarihsel rolünü ne zaman oynayacak?

  • Mücadele postası
  • |
  • Dünya
  • |
  • 05 Temmuz 2020
  • 21:11
ikon

Hollanda’da sermaye iktidarı, işçi sınıfına saldırının bir parçası olarak, sınıfın emeklilik sigortasına göz dikmişti. Bu çerçevede ilk olarak emeklilik yaşı ortadan kaldırıldı. İşçinin ne zaman emekli olacağı sözde o dönemin ortalama yaşam beklentisine endekslenecek. Ancak bu yaşın saptanma yetkisi bir sermaye kurumunun elinde olacak. Yani emeklilik yaşının belirlenmesinde işçi ve emekçilerin herhangi bir kontrolü veya söz hakkı olmayacak.

Mezarda emekliliğin yasalaşmasından sonra sıra, emekli olan sigortalının alacağı ödeneğin miktarının ortadan kaldırılmasına gelmişti. Son on yıldır sermaye bu saldırıyı sistematik bir şekilde sahneye sürdü. Gerek burjuvazi gerekse sendika ağaları, sınıfın tepkisinden korktukları için bir oldubittiye cesaret edemediler.

Sermayenin hazırladığı yasaya yazık ki sonunda FNV (Hollanda Sendikalar Federasyonu) Meclisi’nden az bir çoğunlukla onay çıktı. Onay sonrası FNV Başkanı Han Busker’in derin bir nefes aldığı gözlerden kaçmadı. Busker, yeni yasa teklifine onay verilmemesi durumunda üyeleri istifa ile tehdit ettiğini ise bir TV kanalında arsızca açıkladı. İşçi örgütü sıfatıyla sermayeye hizmette sınır tanımayan bu kan emicilerin işçilere önderlik etmesini beklemek, ölüden gözyaşı beklemekle eşdeğerdir.

Mevcut işleyişte her işçi yıllar içinde ödediği prime orantılı olarak bir emeklilik ödeneği biriktiriyor. Yani emekli olunca alacağı maaş belli. Sermayenin saldırısı tam da bu noktaya yöneldi. Yeni yasaya göre, işçinin yatırdığı primlerin sonucunda hangi maaşla emekli olacağı belli olmayacak. Fonlarda biriken paranın getirisine göre maaşlar hem inecek hem de yükselecek.

Burada bir parantez açmak gerekiyor. Dünyada petrol fiyatları yükselince hemen aynı saatlerde istasyondan aldığımız benzin fiyatları yükseliyor. Petrol fiyatları düştüğünde ise bu ancak günler, hatta haftalar sonra ve sınırlı olarak fiyatlara yansıyor.

Yani borsa yükselince bunun emeklilik maaşlarına birebir yansıması ham bir hayaldir. Sermayenin bu miktarın önemli bir kısmını çalacağına hiç şüphe yoktur. Öte yandan borsa düşünce maaşları düşürmek kolaylaşacak ve meşru, olağan bir durum gibi gösterilecek.

Bir diğer konu emeklilik fonlarında biriken paralardır. Şimdi fon yöneticileri maaşları ödemek için “verimlilik maksimalizasyonu” yapıyorlar. Fakat işçiye ödenecek maaşın değişkenlik gösterebildiği bir durumda işçi fonları sermayenin ihtiyacı olan bir alana aktarılacaktır. Yatırım yüksek getiri dürtüsü ortadan kalkacak. Dolayısıyla bu, emeklilik fonlarının hortumlanmasıyla aynı anlama gelmektedir.

Sermaye iktidarı, belki de hiçbir zaman geçiremeyeceği bir yasayı hemen hiçbir zorluk çekmeden ve sendika ağalarının yardımıyla geçirecek. Zamanlamanın korona salgınıyla alakalı olduğu belli. Sermaye bir defa daha bir krizi fırsata çevirmek için gece gündüz çalışıyor.

Günümüzde üretilen tüm zenginliğin kaynağı işçi sınıfıdır. Ancak işçilerin geleceğini sermaye belirliyor. İşçi kendi geleceğini ne zaman belirleyebilecek? Tarihsel rolünü ne zaman oynayacak? Hiç kuşku yok ki işçi sınıfı haklarını koruma ve hak alma mücadelesi içinde er geç kendi gücünün farkına da varacaktır. Ve giderek kendi gerçek örgütlerinin saflarında örgütlenecek ve kapitalist barbarlığı tarihin çöplüğüne atacaktır. 

Hollanda’dan bir Kızıl Bayrak okuru