Netaş Grevi: Karanlıklar içinden yükselen bir ışık!

Aradan geçen 34 yıla rağmen Netaş Grevi, işçi sınıfının karşı karşıya kaldığı baskılara, yasaklara ve karanlığa karşı yürünmesi gereken yolu göstermeye devam ediyor.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 18 Kasım 2020
  • 10:15

12 Eylül 1980 askeri-faşist darbesi ülkede yükselen işçi sınıfı hareketine ve kazanımlarına yönelik bir darbeydi. Sendikalar, dernekler, kitle örgütleri kapatılıp grevler yasaklandı. Askeri faşist darbe ile demokratik-sosyal haklar tırpanlandı ve yasalar değiştirildi. İşçi hareketinde öne çıkan devrimci işçiler işten atıldı, tutuklandı, katledildi.

Faşist rejimin çıkardığı 1982 Anayasası ile birlikte kıdem tazminatına tavan ücret getirildi, ikramiyeler sınırlandırıldı. Yüksek Hakem Kurulu adlı tahakküm kurulu, sözleşmeleri bağıtlıyordu. İşkolu barajı getirilerek işçilerin sendikalarda örgütlenmesi zorlaştırıldı. Toplu sözleşme ve grev yapma hakkı büyük ölçüde kısıtlandı, dayanışma grevleri yasaklandı. İşçilerin sendika yönetimine seçilmeleri kotalarla daha da zorlaştırıldı. Grev çadırı kurmak ve grev yerinde dört işçiden fazlasının durması yasaklandı. İş yavaşlatma, yemek boykotu gibi eylemler yasaklanarak, işçilerin üretimden gelen güçlerini kullanmaları engellenmeye çalışıldı.

Darbe karanlığını grevlerle yıktılar

12 Eylül’ün işçi sınıfı üzerine serptiği ölü toprağına karşı 1984-85 yıllarında tekil mevzi direnişler yaşandı. Ancak bu ölü toprağını tamamen kaldıran işçi eylemi Netaş Grevi oldu.

Ümraniye’de bulunan ve telefon santralleri üreten Netaş’ın patronu, 12 Eylül yasaklarından aldığı güçle toplu sözleşme sürecini uzatıyor, işçilerin taleplerini görmezden geliyor, kazanılmış haklarını gasp etmeye çalışıyordu. Bağımsız Otomobil-İş Sendikası’na üye 3 binin üzerinde işçi 18 Kasım 1986’da onca yasağa rağmen toplu sözleşme haklarına sahip çıktılar. Darbe karanlığını grevle yaran 3150 işçinin grevi 93 gün sürdü. 12 Eylül yasaklarını boşa düşüren işçiler Üsküdar-Şile yolunu trafiğe kapattılar.

12 Eylül yasalarının yasaklarına karşın, her gün 163 grev gözcüsü fabrika önündeydi. Yüzlerce işçi görevler üstlenerek gündelik işleri yerine getirdi. Grev boyunca tek bir işçi başka bir işte çalışmadı ve aileleri grev alanından ayrılmadı. Grevin sesini duyurmak ve dayanışmayı örgütlemek için başarılı bir faaliyet örgütlediler.

Grev sonucunda işçiler ücret artışıyla birlikte önemli sosyal kazanımlar elde ettiler. 12 Eylül yasalarında yer alan yıllık 4 ikramiye hakkı 6 ikramiyeye çıkarıldı. İşten atılan işçiye 3 maaş tutarında işsizlik parası ödenmesi sağlandı. Disiplin kurullarında işçi ve patron tarafının eşit sayıda temsil edilmesi ve başkanlığın dönüşümlü olması kabul ettirildi, vb…

Dönemin ilk büyük grevi

Grevin esas kazanımı toplu sözleşme sınırlarının ötesinde oldu. Sendikal bürokrasinin “12 Eylül yasalarıyla grev yapılamaz” gerekçelerini çöpe atan Netaş işçilerinin grevi, 12 Eylül karanlığını yırtmakla kalmadı, işçi hareketinin üzerindeki ölü toprağını da attı. Netaş Grevi’nin tetiklemesiyle birçok işyerinde işçiler yeniden komiteler kurmaya başladılar. Grev ‘89 Bahar Eylemleri’nin de önünü açtı. İşçi sınıfının fiili meşru mücadelesinin önemli bir güç olduğunu ortaya koydu.

Netaş yol göstermeye devam ediyor

Aradan geçen 34 yıla rağmen Netaş Grevi, işçi sınıfının karşı karşıya kaldığı baskılara, yasaklara ve karanlığa karşı yürünmesi gereken yolu göstermeye devam ediyor. 12 Eylül döneminden farkı olmayan grev yasaklamalarını, her türlü hak arama mücadelesine saldırıları dağıtmanın yolu, işçi ve emekçilerin fiili meşru direnişlerinden geçiyor.