“İnsanlığın önünde iki seçenek var: Ya barbarlık ya sosyalizm!”

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP) temsilcisiyle, Sosyalist Ekim Devrimi’nin 100. yılında yürütülen çalışmalar üzerine konuştuk...

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Güncel
  • |
  • 06 Kasım 2017
  • 18:00

- BDSP, Ekim Devrimi’nin 100. yılında işçi ve emekçilere “Gelecek mutlak sosyalizm!” şiarıyla sesleniyor. 100. yılı vesilesiyle Ekim Devrimi’ni işçi sınıfına taşımak güncel olarak nasıl bir önem taşıyor?

Dünyayı sarsan büyük Sosyalist Ekim Devrimi’nin 100. yılındayız. Ekim Devrimi işçi sınıfına, emekçilere ve tüm ezilenlere baskı, sömürü ve her türlü gericilikten kurtuluşun yolunu göstermiş, bugüne taşınan önemli değerler ve deneyimler bırakmıştır. Dünya ölçeğinde yaygınlaşan ve derinleşen sömürü, gericilik ve savaşların bağrında, Marksizm’in yol göstericiliğinde mayalanmış ve Lenin liderliğindeki Bolşeviklerin öncülüğünde zafere ulaşmıştır.

Emperyalist savaş ve kapitalist sömürünün, baskı ve gericiliğin arttığı şu günlerde Ekim Devrimi’nin birikim ve deneyimlerini en ileri düzeyde kuşanmak, devrimci eylem çizgisini güçlendirmek için önemli bir yerde duruyor. Bu büyük devrimin deneyimlerini ve değerlerini işçi ve emekçilere taşımayı sosyalizm mücadelesinin temel yapı taşlarından biri olarak görüyor, onları işçi ve emekçilerin elinde bir bayrağa dönüştürmeye çalışıyoruz.

Sınıfı devrimcileştirme ve devrimi gerçekleştirme iddiası taşıyan gerçek her komünist partisi bunu böyle yapmak zorundadır. Aksi halde ne işçi sınıfını devrimcileştirebilir ne de geleceği kazanabilir. Ekim Devrimi’ni, devrimci partiyi ve devrimin değerlerini gözardı etmek demek, devrim davasından uzaklaşmak, Marksizm-Leninizm’i terk etmek demektir. Biz Ekim Devrimi’ni bir eylem kılavuzu olarak görüyoruz. Onun için bugünün sorunlarına ve ihtiyaçlarına bu büyük devrimin deneyimleri ışığında yanıt üretmeye çalışıyoruz.

- Bu kapsamda nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz?

Ekim Devrimi’nin 100. yılını erken bir tarihte gündemimize aldık. Çeşitli seminerler, toplantılar vb. gerçekleştirdik, gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Yanı sıra daha geniş kesimlere bu devrimin kazanımlarını ve temsil ettiği değerleri taşımak için bazı adımlar attık. Duvar gazeteleri, afişler, bildiriler, toplantılar ve çeşitli yayınlarımız aracılığıyla bunu yapmaya çalıştık. Önümüzdeki günlerde bu kapsamda yürüttüğümüz çalışmaların bir ara aşaması olarak bir dizi kentte geniş kitle etkinlikleri gerçekleştireceğiz. İzmir ve İstanbul’da gerçekleştireceğimiz kitle etkinliklerinin programı netleştiği için duyurusunu yaptık. Diğer kentlerdeki kitle etkinliği programlarımız netleşince onları da duyuracağız.

Ekim Devrimi’nin 100. yılı vesilesiyle gerçekleştireceğimiz etkinlikler sonrasında da önümüzdeki bütün bir yıla yayılan bir süreç örgütleyeceğiz.

- Aynı kapsamda İstanbul’da etkinlik yapmaya hazırlanıyorsunuz. Etkinlik hazırlıklarına ilişkin ne söyleyebilirsiniz?

Etkinlik programımızı oluşturmada epey zorlandığımız söylenebilir. Etkinliğimizi 19 Kasım’da yapmayı düşünüyorduk. Bizim dışımızdaki nedenlerden kaynaklı 3 Aralık’a ertelemek zorunda kaldık.

Etkinlik için aylar öncesinden hazırlığa başladık. Birçok belediyeye salon için başvuru yaptık. Bazı belediyelerden yanıt alamazken, bazıları bizi haftalarca oyaladılar. Belediyelerin spor ve gösteri salonlarından umudumuzu kesince düğün salonlarına vb. baktık. Yine olumsuz yanıtlarla karşılaştık. Salon sahipleri politik etkinliklere vermeleri halinde valiliğin salonlarını kapama tehdidiyle karşı karşıya kaldıklarını ifade ettiler. Başka bazı salonları ise çok yüksek kira talep ettikleri için biz tercih etmedik. Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nden yer talebimize olumlu yanıt verilince, hedeflediğimizden daha geç bir tarihte burası üzerinden programımızı gerçekleştirme kararı aldık.

Sonrasında programımıza çeşitli sanatçıları davet ettik. Sol etiketli bazı sanatçıların önemli bir kısmının tam bir tüccar mantığıyla hareket ettiğini gördük. Ticari bir etkinlik yapmadığımızı ifade ederek bu kişileri gündemimizden çıkardık. 

Etkinlik hazırlıklarımıza erken başladığımız için çalışmamızın çeşitli araçları ve biçimi üzerinden bir fikir oluşturmuştuk. Yer ve programımız netleşince davetiye, afiş, bildiri, toplantılar gibi çeşitli araçları devreye soktuk. Hazırlığımızı güçlendirmek ve en geniş işçi-emekçi yığınlara taşımak için başka bir dizi aracı ve yöntemi de devreye sokacağız. Bunların yanı sıra bütün dostlarımızı da etkinliğimizin hazırlığına omuz vermeye davet ediyoruz.

- Etkinliğin programı, hepsinden önemlisi politik mesajı ne olacak?

Sizin ilk soruda ifade ettiğiniz gibi, Ekim Devrimi’nin 100. yılı gündemiyle gerçekleştirdiğimiz çalışmalarda “Gelecek mutlak sosyalizm!” şiarını öne çıkardık. Bu şiar bizce bu dönem çok daha büyük bir önem kazanmış bulunuyor. Önemine ilişkin çok şey söylenebilir fakat ben şu kadarını ifade etmek istiyorum. İnsanlığın önünde iki seçenek var: Ya barbarlık ya sosyalizm! Biz işçi sınıfı ve emekçilere her şeyin altüst olduğu ve ciddi bir kafa karışıklığının yaşandığı bu dönemde sosyalizmin barbarlığa karşı tek gerçek alternatif olduğunu, geleceği kazanmanın ancak sosyalizm mücadelesini büyütmekle mümkün olduğunu göstermeye çalışıyoruz.

Etkinliğimizin politik mesajı bu olacak. Ön süreciyle ve etkinlik günüyle bir bütün olarak en geniş emekçi yığınlara bu mesajı taşımak için adımlar atıyoruz. Bizim amacımız kendi başına kitlesel bir etkinlik gerçekleştirmek değil, devrimci temelde politik bir kitle etkinliği gerçekleştirmektir. Devrimin güncelliğini işçi sınıfı ve emekçilere anlatmaktır. Gericiliğin karşısına, çürümüş ve tükenmiş burjuva cumhuriyetinin değerlerini diriltmeye çalışan bir programla değil, onu aşacak bir programla, yani Sosyalist İşçi Emekçi Cumhuriyetini kazanacak yol ve yöntemleri gösteren bir mücadele programıyla çıkmaktır. Bunun için işçi ve emekçilere devrimci program etrafında birleşme çağrısı yapmak ve bu birliği sağlamak için çalışmaktır. Gerçek çözümün devrim ve sosyalizm mücadelesinde olduğunu anlatmaktır. Etkinlik programımızın içeriğini buna göre hazırladık. Bu mesajı en güçlü bir biçimde vermeyi hedefliyoruz.

- Ekim Devrimi’nin 100. yılı vesilesiyle yürütülecek çalışma etkinlikle noktalanmayacak sanırız. Etkinlik sonrası süreç nasıl devam edecek?

Ekim Devrimi’nin kazanımları, deneyimleri ve birikimi üzerinden yürüteceğimiz çalışmaları 100. yılı vesilesiyle önümüzdeki bütün bir yıl sürdürmeyi planlıyoruz. Etkinlik sonrası süreci Ekim Devrimi ve gösterdikleri üzerinden çeşitli eğitici-pratik faaliyetlere ve etkinliklere konu edeceğiz.

100. yıl kapsamındaki çalışmalarımızı 1918 Alman Kasım Devrimi’nin 100. yıl dönümüne kadar sürdürmeyi düşünüyoruz. Denebilir ki iki farklı devrim! Bizce ikisi arasındaki ilişki her yönüyle çok önemli. Biri zaferle diğeri yenilgiyle sonuçlanmış iki devrimden bahsediyoruz. Birindeki işçi sınıfı diğerine göre nicelik olarak daha güçlü ama devrimci bir önderliğe sahip değil. Birinde devrimci partinin erken bir dönemde mücadele sahnesinde yer alması ve devrim hazırlığı, diğerinde ise bu çok temelli alanda zaafiyeti söz konusu. Dolayısıyla, devrimci partinin varlığı ve devrime hazırlığı devrimin geleceği için çok büyük bir önem taşıyor.

Daha sonrası ise, Ekim Devrimi’nin açtığı yoldan ilerleyen halkların muazzam mücadele deneyimi ve tarihidir. Olumlu ve olumsuz bir dizi deneyim ve derslerden faydalanmayan devrimci partiler geleceği kazanamazlar. Bu deneyimleri her yönüyle irdelemek ve sonuçlar çıkartmak bizce çok önemli. Etkinlik sonrası süreci bu eksende ele alacağız.