Geçtiğimiz pazartesi günü Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları Lüxemburg’da bir araya geldi. Zirvenin en önemli başlığı İsrail-Gazze savaşı ve ateşkes tartışmaları oldu.
BM Genel Sekreteri António Guterres, daha önce insani amaçlarla Gazze’de derhal ateşkes yapılması çağrısında bulunmuştu. Zira İsrail savaş aygıtının gece-gündüz bombaladığı Gazze’de 2 milyondan fazla kişi insani bir krizin eşiğinde bulunuyor. BM'nin yaptığı bu açıklamadan sonra Avrupa Birliği üyesi devletler, bu talebin kabul edilip edilmeyeceğini tartışıyor.
Zirve’de bir konuşma yapan İrlanda Dışişleri Bakanı Micheál Martin, “Bu son derece acil bir konu. Can kaybı çok büyük ve durdurulması gereken bir boyutta. Gıda, su ve tıbbi malzemelerin Gazze Şeridi'ne daha hızlı ve büyük miktarlarda girmesine izin verilmelidir” görüşünü dile getirdi.
İspanya, Belçika, Hollanda, İrlanda gibi ülkeler ateşkes yapılması yönünde net bir pozisyon almışken Almanya’nın tavrı tartışma konusu oldu. Guterres’in insani gerekçelerle ateşkes çağrısına Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ret cevabı verdi. Bir zamanlar giydiği “Yeşiller” elbisesini çöpe atıp haki renkli askeri üniformaya bürünen Baerbock birkez daha azgın bir militarist ve savaş suçları destekçisi olduğunu gösterdi:
“Terörle mücadele hayati önem taşıyor, İsrail'e yönelik devasa roket saldırılarının devam ettiği görülüyor. İsrail ve Filistinliler için barış ve güvenlik ancak terörle mücadele edilirse mümkün olacaktır” sözleriyle ateşkese karşı çıkışını gerekçelendirdi. Avusturya ve Çek Cumhuriyeti’nin de desteklediği bu vahşi zihniyete göre hastaneleri, okulları, kiliseleri, camileri, konutları, ambulansları, sağlık merkezlerini F16 savaş uçaklarıyla bombalamak, üçte biri çocuklardan oluşan binlerce kişiyi katletmek “terörle mücadele” oluyor.
AB üyesi devletler ile kurumlar arasında anlaşmazlık
Avrupa kurumlarının üst düzey temsilcileri arasında İsrail-Filistin meselesine yaklaşımdan kaynaklı tartışmaların büyüdüğü, ortak kararlar alma konusunda anlaşmazlıkların giderek derinleştiği görülüyor. AB Dışişleri Temsilcisi Josep Borrell ile AB Konseyi Başkanı Charles Michel, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in bir konuşmasını eleştirmiş, onu Avrupa Birliği'nin bölgedeki çıkarlarına zarar vermekle ve aşırı İsrail dostu bir tutum alarak gerilimi ve nefreti alevlendirmekle suçladılar! Başında von der Leyen’in bulunduğu AB Komisyonu kayıtsız şartsız İsrail’e destek mesajı yayınlayarak Gazze’de işlenen savaş suçlarına ortak olmuştu. Komisyon, Filistinlilere yapılan kalkınma yardımı ödemelerinin geçici olarak dondurulmasını öngören bir deklarasyon da yayınlayarak Siyonist rejimle birlikte Filistin halkını cezalandırmıştı.
AB üyesi bazı ülkeler derhal ateşkes sağlanması çağrısında bulunurken, Almanya başta olmak üzere diğerleri “Hamas” tamamen ortadan kaldırılıncaya kadar savaşın sürdürülmesinden yana tutum aldı. AB ülkeleri mesele Orta Doğu olunca ortak bir çizgi üzerinde anlaşmakta zorlanıyor. Emperyalistler arası paylaşım ve çıkar çatışmaları her geçen gün daha da derinleşerek büyürken dünyanın gözü önünde ve AB devletlerinin de suç ortaklığı ile Filistin halkı soykırıma maruz bırakılıyor!