Şanghay İşbirliği Örgütü (SİÖ) 22. Devlet Başkanları Konseyi Zirvesi, Özbekistan’ın Semerkant kentinde 15-16 Eylül tarihlerinde gerçekleştirildi. İki gün süren zirvede 15 devlet ve hükümet başkanı buluştu. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısından bu yana ilk kez Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping bir araya geldi. Kimi gözlemciler, zirvenin Putin için Ukrayna savaşının başlamasından sonra uluslararası alanda izole edilemediğini göstermek bakımında bir fırsat olduğunu belirtiyor. ŞİÖ zirvesine katılan ülkeler dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 40’ını, dünya ekonomisinin ise yüzde 30’unu oluşturuyor. Zirve, ABD ve NATO’nun Ukrayna’da Rusya’ya karşı savaşı ve Tayvan üzerinden de Çin’e yönelik artan provokasyon koşullarında gerçekleşti.
Çin ve Rusya’nın başını çektiği sekiz devletten oluşan Örgüt, güvenlik ve işbirliğini temel öncelik haline getirdi ve Batı’nın egemen olduğu dünya düzenine bir alternatif yaratmak istediği mesajını verdi. Rus kaynaklara göre, Putin ile Xi Jinping arasındaki görüşmenin odak noktası, Ukrayna ihtilafı oldu. İki lider şubat ayı başlarında Pekin’de Kış Olimpiyatlarının açılışı için bir araya gelmiş ve “sınırsız dostluk” ilan etmişlerdi. O zamandan beri Çin, Rusya’yı destekledi ve ABD-NATO tarafını savaşın ana suçlusu olarak gördüğünü ilan etti. Xi Jinping, rakip ABD ile artan gerilimleri ortaklaşa önleyebilmek için Putin ile ortaklığa güveniyorken taraflar arasında kimi sorunlar olduğu da görülüyor.
Çin, Ukrayna savaşında Rusya’nın argümanını desteklerken, aynı zamanda “ilgili herkesi düşmanlıkları durdurmaya” çağırıyor. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, tüm tarafların “meşru güvenlik çıkarlarını” uzlaştıran bir diyalog yolu bulunması gerektiğini söyledi; “Uluslararası toplum da bunun için gerekli koşulları ve alanı yaratmak için çalışmalıdır” dedi. Çin, Rusya’yı desteklese de kimi gözlemcilere göre, cezai tedbirlerin hedefi haline gelmemek için da çabalıyor.
Şanghay Grubu Çin ve Rusya’nın yanı sıra Hindistan, Kazakistan, Kırgızistan, Pakistan, Tacikistan ve Özbekistan’ı içeriyor. Moğolistan gibi gözlemci statüsünde olan Belarusya üyelik başvurusunda bulundu. Ermenistan, Azerbaycan, Kamboçya, Nepal, Sri Lanka ve Türkiye ise “diyalog ortakları” olarak sınıflandırılıyor. Örgüte üyelik anlaşmasını son zirve sırasında 15 Eylül 2022‘de imzalayan İran’ın da Nisan 2023‘te tam üye olması bekleniyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da zirveye katıldı. Zirveye katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, Şanghay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) Türkiye için son 10 yıldır sahip olduğu Diyalog Ortağı statüsü sayesinde Asya’ya açılan pencerelerden biri haline geldiğini söyledi. Erdoğan, “Dünya 5’ten büyüktür” diyerek İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan düzenin krizleri çözme kabiliyetini yitirdiğini ifade etti. Liderlerle görüşen Erdoğan, ilk defa katıldığı ŞİÖ’nün 22. Devlet Başkanları Zirvesi’nde “Güvenlikten ekonomiye, enerjiden ulaşıma, tarımdan turizme her alanda iş birliğine hazırız” dedi.
***
“Çalkantılı zamanlarda uyum”, Şanghay İşbirliği Örgütü’nün 22. zirvesinin ana mesajı oldu. Zirveye katılan devlet ve hükümet başkanlarının her biri söz aldı.
Ev sahibi Özbekistan Devlet Başkanı Shavkat Mirziyoyev, uzun süren kapanış oturumunda ortak bildiriyi sunarken Semerkant ruhunun ilkelerinden bahsetti “Hedefleriniz, ortak geleceğimizi önemseyen ve hazır olan herkesi küresel diyaloga dahil etmektir. Anlaşmazlıklara rağmen koordineli prosedürler ve çözümler aramak” gerektiğini belirtti.
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, dış güçlerin ŞİÖ’ye üye ülkelerde “renkli devrimler” tertipleme girişimlerine engel olmanın önemli olduğuna işaret etti. “Herhangi bir bahaneyle diğer ülkelerin iç işlerine karışılmasına birlikte karşı çıkmak önemlidir” ifadelerini kullandı.
Tayvan bölgesine herhangi bir müdahaleyi kınayan ve aynı zamanda Çin’e “Ukrayna krizindeki dengeli pozisyonundan” dolayı teşekkür eden Putin, ŞİÖ’nün bugün dünyadaki en büyük bölgesel örgüt olduğunu ve hem uluslararası hem bölgesel sorunların çözümlenmesinde oynadığı rolün her geçen gün artırdığını kaydetti. “Birbirleriyle işbirliği yapan yeni güç merkezlerinin büyüyen rolü giderek daha net hale geliyor” dedi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği’ne, ‘gelişmekte olan ülkelere ulaşabilmesi için Rus gübresiyle ilgili kısıtlamaları kaldırması için Avrupa Komisyonu’nu ikna etmesi’ çağrısını yaparak, “Avrupa limanlarında bekletilen 300 bin ton Rus gübresini gelişmekte olan ülkelere ücretsiz bir şekilde temin etmeye hazırız” ifadelerini kullandı.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ise, ŞİÖ’nün ABD’nin tek taraflı politikaları ve yaptırımlarıyla mücadele için yeni çözümler ve özel tedbirler geliştirmesi gerektiğini söyledi. Reisi, “… medeniyetler ailesinin sembolü olan Şanghay İşbirliği Örgütü adalet, maneviyat ve insan onuruna saygı gibi kendine has özellikler temelinde bölgesel yakınlaşma ve güvenlik iş birliğinde yeni ufuklar oluşturabilecek konumdadır” dedi. ABD’nin tek taraflı politikalarını hedef aldığı konuşmasında ise “… ABD yönetimi, kendi isteklerini uluslararası sisteme, egemen ve bağımsız ülkelere dayatmaya çalışıyor” diyen Reisi, ŞİÖ, tek taraflılık ve ABD’nin baskıcı yaptırımlarıyla mücadele etmelidir dedi. Ulaşım ve enerji güvenliğinin de ŞİÖ için iki kilit konu olduğunu vurguladı.
***
Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi’nin ardından yayınlanan ortak deklarasyon metninde, örgütün varlığının diğer ülkelere ve uluslararası kuruluşların aleyhine olmadığına işaret edildi. Metinde “Üye ülkeler, terörizm ve aşırıcılıkla mücadele bahanesiyle ülkelerin iç işlerine müdahalenin ve terörist, aşırılıkçı ve radikal grupları menfaat uğruna kullanmanın kabul edilemez olduğunu not eder” denildi. “2022-2024 ŞİÖ Üye Devletleri terörizm, ayrılıkçılık ve aşırılıkla mücadelede İşbirliği Programı’nın tutarlı bir şekilde uygulanmasının önemi” vurgulandı.
ABD’nin geliştirdiği küresel ölçekli füze savunma sistemlerinin oluşturulmasının uluslararası güvenlik ve istikrara olumsuz etki ettiğine vurgu yapılan metinde, “başka ülkelerin güvenliği pahasına kendi güvenliğini güçlendirmeye yönelik girişimlerin kabul edilemez olduğu” belirtildi. Metinde ayrıca kimyasal silah kullanımı ve stoklanmasına karşı çağrı yapıldı. Afganistan’da kapsayıcı bir hükümet kurmanın önemli olduğuna dikkat çekildi. Uluslararası ticaret gündemini tartışma ve çok taraflı ticaret sisteminin kurallarını garanti altına almada kilit rol üstlenen Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) daha etkili olması gerektiğine işaret edildi.