Rusya-Çin Antlaşması: Küresel siyasette yeni bir adım

21. yüzyılda Çin-Rusya ilişkilerinin uzun vadeli ve istikrarlı bir şekilde gelişmesi için yasal bir temel oluşturduğu belirtiliyor.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Dünya
  • |
  • 03 Eylül 2021
  • 19:05

Bundan yirmi yıl önce, 16 Temmuz 2001’de Çin ve Rusya arasında “İyi Komşuluk, Dostluk ve İş birliği Antlaşması” imzaladı. Anlaşma, iki devlet arasındaki yakınlaşmada bir kilometre taşı kabul ediliyor. Antlaşma’nın 20 yıl uzatıldığı, 28 Haziran 2021’de düzenledikleri bir video konferansta Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından duyuruldu. İki lider, bunu resmen ilan ettikleri ortak bir bildiri yayınladılar. Moskova siyasi yorumcusu Pavlenko gibi kimi siyaset yorumcuları, yenilenen anlaşmaya ilişkin ortak deklarasyonu “Rusya-Çin ilişkilerinin tüm yönlerini” yansıtan “programatik” bir belge olarak görüyorlar. Tarafların bu iş birliğinin kapsamını kademeli olarak genişleteceklerini ve ona stratejik bir karakter kazandıracaklarını belirtiyorlar.

Bu “programatik” belgenin, 21. yüzyılda Çin-Rusya ilişkilerinin uzun vadeli ve istikrarlı bir şekilde gelişmesi için yasal bir temel oluşturduğu belirtiliyor. Anlaşmanın rehberliğinde Rusya ve Çin’in, iki ülkenin temel ulusal çıkarlarına ve halklarının isteklerine karşılık gelen yeni bir tür devletlerarası ilişkiler için bir model yarattığına inanılıyor. ABD ve NATO’nun Rusya ve Çin’i hedef alan saldırgan kuşatma politikası düşünüldüğünde, bu antlaşmanın ne kadar gereklili olduğu değerlendirmelere konu oluyor. Şi Cinping, anlaşmayı yeni bir tür uluslararası ilişki kurmanın canlı bir örneği olarak tanımladı. Putin ise, Rusya’nın Çin ile olan ilişkilerini “eşi görülmemiş, yüksek derecede” diye nitelendirdi, ancak bu ilişkileri yok etmeye yönelik dış girişimlere işaret etmeden de geçmedi.

Anlaşmanın içerdikleri ve iki ülke için “yüksek önemi”

Uzatılan Rusya-Çin komşuluk anlaşması hem Pekin hem de Moskova açısından ABD ve Batı’nın küresel siyasetteki etkisine karşı bir denge oluşturma hedefine dayanıyor. Her ikisi de ABD ve Batı’nın etkisini sınırlama ve bunlara karşı bir duruş sergileme arzusunda birleşiyor. Her iki ülke de BM Güvenlik Konseyi’nde benzer çıkarlar peşinde koşuyor ve ABD ile gergin bir ilişki içinde bulunuyor. Putin’nin ifadesiyle, Pekin ve Moskova daha önce var olmayan bir stratejik ortaklık geliştiriyor ve hemen tüm alanlarda “yüksek düzeyde bir güven ve iş birliği” sağlıyor.

Bu iş birliğinin ana alanları enerji, ulaşım, altyapı ve dijital iletişim sektörlerini kapsıyor. Anlaşma tarımın yanı sıra uzay ve uçak yapımının teknolojik gelişimine özel önem veriyor. Para politikası ve finans alanında iş birliğini önemsiyor. Anlaşmayla aynı zamanda Avrasya Ekonomik Birliği’nin “Yeni İpek Yolu”nun genişlemesiyle daha yakın bir “birleşmesi” gerçekleşmiş oluyor. Fikri mülkiyet haklarının etkin bir şekilde korunmasını ve uygulanmasını karara bağlıyor. Keza gümrük alanında iş birliğini derinleştiriyor ve gümrük prosedürlerini basitleştirmeyi sağlıyor vb.

Bildirgeye göre anlaşma, çok kutuplu bir dünya düzenine doğru ilerlemede, uluslararası ve bölgesel güvenlik ve istikrarın sağlanmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bildirge, Rusya ve Çin arasındaki iş birliğinde “dinamik ve kapsamlı gelişmeden elde edilen 20 yıllık deneyim”e işaret ediyor ve anlaşmanın “benzeri görülmemiş bir değişim içinde olan uluslararası durumun gerçeklerine uygunluk testini başarıyla geçtiğini” söylüyor. Rusya istikrarlı ve başarılı bir şekilde gelişen Çin ile, Çin ise güçlü ve başarılı bir Rusya ile ilgileniyor. Anlaşmayla, politika, güvenlik, askeri, ticaret, ekonomi, insani ve uluslararası alanlar dahil olmak üzere tüm alanlarda koordinasyon ve iş birliği daha da güçlendiriliyor.

ABD ve Batılı emperyalistler dünyayı “iyiler” ve “kötüler” olarak ikiye ayırmış bulunuyor ve kendilerini “iyilerin” vücut bulmuş hali ve tüm insan uygarlığı için kabul edilebilir tek model olarak görüyorlar. Bu “dünya görüşü”, ortak bildiride Rusya ve Çin tarafından kesin olarak reddediliyor.

Çok yönlü iş birliği

ABD ve NATO’ya göre Çin ve Rusya şu anda dünya güvenliği için en büyük tehdidi oluşturuyor. Pentagon, uzun süreden beridir Rusya ve Çin tehdidinin nasıl karşılanabileceği sorusuna yoğunlaşıyor. Askeri düşünce kuruluşları konuya ilişkin yeni çalışmalar ve analizler yapıp, senaryolar çiziyorlar. CIA stratejisti Douglas London, 5 Ağustos’ta, hükümete bağlı ABD platformu “TheHill”de “Tek başına savunma bizi Rusya ve Çin’den korumaz” mottosuyla Rusya ve Çin’e karşı izlenmesi gereken saldırgan politikayı özetliyor. ABD Başkanı Biden ise, son aylarda ABD’nin Çin ve Rusya ile bir yüzleşmeye hazırlandığını ve Avrupalı​​müttefiklerini bu çizgiye kazanmaya çalıştığını birçok kez vurguladı. ABD’nin Çin ve Rusya’ya karşı aynı anda iki cepheden birden savaş yürütme kapasitesinin geliştirilmesi gerektiğinin altı çiziliyor vb.

Tüm bunlar, Çin-Rusya anlaşmasına ayrı bir önem kazandırıyor. Çin ve Rusya’nın dostluk anlaşmasını uzatma konusunda anlaşmaya varmalarının, iki ülkeye de gelecek için sağlam bir iş birliği kazandırdığı kabul ediliyor. Her iki ülke de umutlarını karşılıklı ekonomik kalkınmanın refahına bağlamaktadır. Rusya-Çin dostluk anlaşmasının imzalanmasından sonraki yirmi yılda, ekonomik ve ticari iş birliği alanındaki rakamların zirvelere ulaştığı söyleniyor. 2021’in ilk yarısında takas edilen mal hacmi bir önceki yıla göre yüzde 23,6 arttı. Çin, 11 yıldır Rusya’nın en önemli ticaret ortağıydı. Çin “Kuşak ve Yol Girişimi” (Yeni İpek Yolu) hem demiryolu hem de deniz yoluyla taşıma kapasitelerinin istikrarlı bir şekilde genişlemesine yol açmaktadır. Bu amaçla, Murmansk limanı ortak bir girişimle bir lojistik merkeze genişletiliyor. Krasnoyarsk bölgesinde petrol yataklarının geliştirilmesi, 2023 için planlanan CRAIC CR929 geniş gövdeli uçakların geliştirilmesi ya da bir uzay aracının projeksiyonu gibi çok sayıda ortak proje var.

Rusya ve Çin tarafından sıklıkla vurgulanan “stratejik ortaklık” anlamında askeri düzeyde iş birliği, ABD ve NATO arasındaki kuşatma politikası göz önüne alındığında son on yılda yoğunlaştı. Her iki ülkenin orduları 2005’ten beri birlikte tatbikatlar yapıyorlar. En sonuncusu 2021 Ağustos başında Çin’in kuzeybatı bölgesi Ningxia’da düzenlendi. Bu, Çin topraklarındaki ilk Rus-Çin tatbikatıydı. Halk Kurtuluş Ordusu (HKO) ile Rus silahlı kuvvetlerinin yönetim kademeleri arasında bilgi alışverişi ve istişareler daha kalıcı hale geldi. Dostluk anlaşmasının uzatılması için yapılan hazırlıklar ve bu yılın başında yapılması planlanan görüşmeler kapsamında, iki ülke arasında sözleşmeyle güvence altına alınmış bir askeri ittifakın da düşünüldüğü ortaya çıktı.

Hemen tüm alanlarda “yüksek düzeyde bir güven ve iş birliği” gelişmesine rağmen iki ülke arasında sorun alanları da bulunmuyor değil. Rusya ve Çin arasındaki dengesizlik bu şekilde gelişmeye devam ederse, çıkar çatışmalarının ortaya çıkabileceği bir dizi alan var. Örneğin, Kuzey Kutbu ve gelecekte Çin’in ekonomik bir aktör olarak giderek daha önemli bir rol oynadığı ve Rusya’nın bölgedeki üstünlüğünü yerinden edebileceği Orta Asya bunlardan biridir. Ve Çin’in Rusya’nın yakın çevresindeki rolü sadece Orta Asya’da değil, aynı zamanda Batı Rusya’da da artıyor. Bunlar, gelecekte çıkar çatışmalarının olabileceği alanlardır. Şimdiye kadar her iki taraf da bunlarla çok yapıcı bir şekilde ilgilenmeyi önemsiyor. Çünkü şimdiki ortaklıktan elde ettikleri avantaj, şu anda gördükleri dezavantajlardan çok daha büyük.

A. Yılmaz