Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS), koronavirüs (covid-19) salgınına karşı taşıma işçileri için tedbirler alınmasını istedi.
TÜMTİS tarafından yapılan yazılı açıklamada, sağlık çalışanlarından sonra salgın karşısında en riskli grubu taşıma, lojistik ve kargo işçilerinin oluşturduğu belirtildi.
“Taşıma işçileri açısından büyük tehdit”
Açıklamada evde kalmanın zorunlu bir ihtiyaç haline gelmesine rağmen taşıma işçilerinin evde kalamadığı ve büyük risk altında olduğu şu ifadelerle anlatıldı:
“Hem yolcu taşıma işçileri hem de evden çıkmayan/çıkamayan insanların zorunlu ve temel ihtiyaçlarını evlerine kadar götüren kargo, lojistik, ambar işçileri zor koşullarda çalışmayı sürdürüyorlar. Taşıma işçileri bugün, sağlık çalışanlarından sonra en riskli grubu oluşturuyor. Yalnız kendileri değil, çok sayıda insanla ve taşıdıkları eşyalarla sürekli temas halinde olmaları dolayısıyla aileleri ve sosyal çevreleri de büyük risk altında bulunuyor.”
“Acil özel tedbir alınmalı”
Örgütlü olduğu işyerlerinde sınırlı da olsa tedbirler alınmasını sağladığını belirten TÜMTİS, tüm taşıma işçileri için alınması gereken acil tedbirleri şöyle sıraladı:
“-Şehir içi toplu taşıma işinde çalışan başta otobüs şoförleri olmak üzere tüm şoförler kendileri, aileleri ve taşıdıkları insanlar için en riskli çalışanlar grubunu oluşturmaktadır. Bu işçiler için koruyucu önlemler arttırılmalıdır.
-Normal zamanlardaki çalışma sürelerinden farklı olarak salgın dönemine özgü çalışma süresi getirilmelidir. Ücretlerinde herhangi bir kesinti yapılmaksızın salgın döneminde çalışmak zorunda bırakılan işçilerin günlük çalışma süresi 5 saat, haftalık çalışma süresi 30 saat ile sınırlandırılmalıdır.
-E-ticaret üzerindeki zorunlu tıbbı malzeme ve gıda ürünleri dışındaki siparişler salgın boyunca yasaklanmalıdır.
Engelli ya da kronik hastalığı bulunan özel sektör çalışanlarını ya virüsten ya da açlıktan ölmek seçeneği ile baş başa bırakmak açık bir haksızlık ve ayrımcılıktır.
-Hükümet, Koronavirüs ile mücadele çerçevesinde kamuda, engelli ve kronik rahatsızlığı olan çalışanların idari izinli sayılmasına karar vermiş olup bu kararı özel sektör çalışanlarını da kapsayacak biçimde genişletmelidir. Kendisi olmasa bile aynı evde kaldığı yakınlarından birinin kronik bir hastalığı varsa bu çalışanlar da ücretli izine çıkarılmalıdır.
-Bu süreçte malzemelerini taşıdıkları işletmelerin tatil edilmesi sebebiyle zor durumda kalan, kapanma tehlikesi yaşayan çok sayıda küçük ambar işletmesi vardır. Bu ambar işletmelerinde çalışan çok sayıda işçi işsizlik tehlikesi ile yüz yüzedir. Çok sayıda işçinin çalıştığı bu ambar işletmelerinin iflas etmelerinin engellenmesi için kredi desteği sağlanmalı, faturaları, borçları ve kiraları ertelenmeli, çalışanlarının ücretleri devlet tarafından karşılanmalıdır.
-Hükümet ilk defa, ülkenin kaynaklarını bu zenginlikleri yaratan işçiler ve emekçiler için seferber etmeli, sendikalar ve emek örgütlerinin çağrılarına kulak vermelidir.”