TÜMTİS 29. Genel Kurulu toplandı

Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) Genel Merkez 29. Olağan Genel Kurulu İstanbul’da toplandı.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 18 Nisan 2015
  • 16:18

TÜMTİS 29. Olağan Genel Kurulu İstanbul Altunizade’deki Petrol-İş Sendikası Genel Merkezi’nde başladı. 19 Nisan günü yapılacak seçimlerle sona erecek olan genel kurulun ilk gün programı, Divan Başkanlığı’nın oluşturulmasıyla başladı. Genel kurula Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın başkanlık yaptı.

Genel kurulun yapıldığı salona “Kıdem tazminatının gasp edilmesine izin vermeyeceğiz!”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz'!”, “TÜVTÜRK Kocaeli'de sendika düşmanlığı son bulsun! Atılan işçiler geri alınsın!” pankartları asıldı.

Genel kurulun açılışında konuşan TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk, sendikanın 4 yıllık sürecini özetleyerek bu süreçte sendikanın üye sayısını 1600’den 8 bine yükselttiklerini vurguladı. Yeni dönem örgütlenme hedeflerini aktaran ve kıdem tazminatının gaspı gibi gündemlere dikkat çeken Öztürk'ün konuşmasının ardından konuklara söz hakkı verildi.

Türk-İş'e bağlı çeşitli sendikaların genel başkanlarının söz aldığı bu bölümde Türk-İş içindeki tartışmalar ve seçimler vurgulandı.

 

Bürokrasiye toz kondurmadı

Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel konuşmasında genel olarak Türk-İş yönetimine yüklendi. Konfederasyonun oluşturduğu fonlar ve kıdem tazminatının gaspına karşı genel grev kararına dikkat çeken Türkel, konfederasyonun bir dizi direnişte sessiz kaldığını söyledi.

Konuşmasında 1 Mayıs tartışmalarına değinen Türkel, DİSK ve KESK'in birlikte hareket etme tutumu geliştirmediklerini savunarak hala geç olmadığını üç konfederasyonun yan yana gelmesi gerektiğini söyledi. Türkel “Bir daha Türk-İş'i İstanbul'a zor getiririz” ifadelerini kullandı. 7 Haziran seçimlerine de değinen Türkel, parlamentodaki partilerden hareketle adaylar arasında işçilerin olmadığını vurguladı. İşçi sınıfını kastederek “parlamentoda biz yokuz” diyen Türkel, sözü sendikaları eleştiren güçlere getirdi. “Sağdan veya soldan olsun, sağdan olmaz zaten soldan emek mücadelesi iddiası taşıyanlar sendikaları itibarsızlaştırmaktan vazgeçsin” diyen Türker, sendikal bürokrasiyi eleştirenleri isim vermeden hedef alarak “akıllarını başlarına alsınlar” dedi. Sendika yönetimlerini işbirlikçi görenlerin 'işçi sınıfı adına mücadele edemeyeceklerini' iddia eden Türker, sözlerini delegelere bu tarz yaklaşımlara karşı dikkatli olmaya 'uyarı' yaparak bitirdi.

TOLEYİS Genel Başkanı Cemal Bakındı ise küresel dayanışma vurgusu yaparak UPS direnişi dönemine değindi. '91 yılından beri “tek kutuplu sistemle” kapitalizmin egemen hale geldiğini söyleyen Bakındı, küresel sermayeye karşı küresel emek mücadelesi verilmesi gerektiğini söyledi.

Kristal-İş Sendikası Genel Başkanı Bilal Çetintaş ise “Konfederasyonu eleştirmemiz güzel ama Türk-İş'in toplantılarında konuşulmaması yanlış” dedi. TÜVTÜRK Kocaeli'deki örgütlenmeye değinen Çetintaş, “Örgütlenme konusunda ciddi sıkıntılar var” dedi. Şişecam'a bağlı bir şirkette örgütlenme yaptıklarını belirten Çetintaş, patronun diğer fabrikalarda sendikayı kabul etmiş olmasına karşın 16 işçiyi attığını söyledi. Sendikalaşma girişimlerinde işten atma saldırısının örneklerini sıralayan Çetintaş, bakanlığın bu konularda kayıtsız kaldığını ifade etti. Çetintaş da 1 Mayıs'a dikkat çekerek Gezi Direnişi'nin siyasi iktidarın baskısını teşhir ettiğini söyledi. Çetintaş konuşmasını şöyle sürdürdü: “İşçi sınıfı da 1 Mayıs'ta Taksim'e çıkamadığı sürece tüm başkanların söylediği sorunları konuşmaya devam edeceğiz. Taksim'e çıkmadığımız sürece siyasi iktidar bizi dikkate almayacaktır.”

Belediye-İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul da genel kurulda söz alarak politika yapmak gerektiğini söyledi. “İşçi sınıfı politika yapmaktan uzak tutuldu” diyen Yurdakul, hedefin demokrasi ve özgürlük olması gerektiğini ifade etti. Yurdakul’un “TÜMTİS başkanını Türk-İş'in başına getirelim” sözleri salonda ayakta alkışlanarak “En büyük başkan bizim başkan” diye tempo tutuldu.

Yurdakul da 1 Mayıs Taksim yasağına ve Türk-İş'in Zonguldak kararına dikkat çekerek sözlerini tamamladı. Yurdakul “Madem madencilere dikkat çekmek istiyorsanız neden Zonguldak yerine Soma'da yapma kararı almadınız” diye sordu.

Tez Koop-İş Sendikası Genel Başkanı Osman Gürsu ise tüm sendikaların biraraya gelerek asıl olarak hükümetleri hedef almaları gerektiğini savundu. Sendikaların birbirlerini eleştirmemesi gerektiğini söyledi.

 

“Çözüm için” seçim sandığı işaret edildi

DERİTEKS Genel Başkanı Musa Servi, hak almak için mücadeleyi esas aldıklarını söyleyerek Türk-İş ve DİSK'in içindeki bu tarz sendikaların hedef haline geldiğini belirtti.

Dayanışmanın ve örgütlenmenin Türk-İş'in son genel kurulunda karar altına alındığını ama uygulanmadığına dikkat çeken Servi, sendikal baraj uygulamasına sessiz kalınmasını eleştirdi. Türk-İş'in 1 Mayıs’tan kaçışına da değinen Servi, 1 Mayıs'a inanmayanların zaten Taksim için mücadele etmeyeceğini belirtti. Servi de önümüzdeki seçimlere yönelik vurgu yaparak sendikal barajın da seçim barajının da işçilerin mücadelesiyle aşılacağını söyledi. Servi, HDP'nin barajı geçmesi için çalışılması gerektiğini savunarak bunun, AKP'nin saldırılarını boşa çıkarmak için tek yol olduğunu iddia etti. Servi “Sendikalardaki sorunları değiştirmezsek aksi takdirde işçiler örgütlenir ve değiştirir” cümlesiyle sözlerini bitirdi.

Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın ise 7 Haziran seçimlerine yönelik sendikasının tutumunu aktardı. 7 Haziran'da toplumun geleceğinin belirleneceğini söyleyerek “oy verirken bir daha düşüneceğiz” dedi. Öztaşkın siyasilerin peşinde koşan sendikacı olmayı bırakıp siyasilerin peşinde koştuğu sendikacılar olunması gerektiğini savundu. “Müdail olabileceğimiz önümüzdeki en demokratik araç seçimlerdir” diyen Öztaşkın “demokrasiden, hukuktan eser yok” ifadelerini kullandı. Öztaşkın, çevredeki işçi ve emekçileri de etkileyerek oy verilmesi için çaba harcanması çağrısı yaptı.

 

Türk-İş yönetiminden savunma

Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat da genel kurulda söz alarak Türk-İş yönetimine yönelik eleştirileri yanıtladı. AKP ziyaretlerini savunan Irgat bunun “doğal” olduğunu ifade etti. Irgat, 'partilerüstü politika'nın yanlış anlaşıldığını ifade etti.

Protokol arasındaki sendika başkanlarından biri tarafından “Beraber olalım yoksa bu işçi bizi döver” diyerek konuşması kesilen Irgat, Türk-İş yönetimini eleştirenleri hedef aldı. Bunun üzerine divandan uyarı alan Irgat 2013 ve 2014'te de Taksim'e çıkılamadığını, polisin gaz bombasıyla saldırdığını ifade ederek Zonguldak kaçışını gerekçelendirmeye çalıştı.

Konuk konuşmalarının ardından yemek arası verildi. İkinci bölüm UİD-DER temsilcisinin selamlamasıyla başladı.

Genel kurula raporların görüşülmesiyle devam edildi. Tüzük değişikliği özetlenerek kabul edildi.  Kararlar Komisyonu'nun hazırladığı önergeler sunuldu. Direnişlerde mali desteğin avans değil örgütlenme masrafı olarak görülmesi önerildi. Merkez Yönetim Kurulu'na yeni şube açması için, taşınmazlar alım ve satımı için yetki verilmesi, grev yasakları, kamu emekçilerine toplu sözleşme hakkı gibi maddeleri içeren yeni anayasa için eylemlere katılınması, yasanın ardından birleşen işkollarını belirtecek yeni logo hazırlanması, uluslararası dayanışmanın geliştirilmesi, özgür Filistin mücadelesine katkı verilmesi de öneriler arasında yer aldı.

 

“TÜVTÜRK'e sendika girecek başka yolu yok!”

TÜVTÜRK Kocaeli direnişçisi Hasan Keleş delege konuşmalarında ilk sözü aldı. “Ne patron ne devlet, ne hükümet ne de polis biz işçilerin bilinçli olmasını istiyor” diyen Keleş, buna rağmen örgütlendiklerini, direnişi sürdürdüklerini ifade etti. “Hepimiz aynı sınıfın evlatlarıyız” diyen Keleş direnişin geldiği noktayı aktardı. Patronun baskılarını aktardığı konuşmasında Keleş, tutanaklar, mobbing uygulamaları ve e-devlet şifrelerinin toplanması gibi adımları anlattı. TÜVTÜRK merkez yönetiminin atılan işçileri İstanbul istasyonuna yönlendirme teklifinin de Kocaeli şubeye sendikalı olarak girilmesi için kabul edilmediğini söyledi.

TÜVTÜRK'ten işten atılan işçilerden Bayram Yaşar ise TÜVTÜRK patronlarının birlik olduğunu atılan işçilere karşı boşluğu doldurmak için başka kentlerdeki şubelerden işçi yönlendirildiğini aktardı. TÜVTÜRK işçilerinin konuşmaları “Yaşasın TÜVTÜRK direnişimiz!”, “TÜVTÜRK'e sendika girecek başka yolu yok!” sloganları ile karşılandı.

 

Delege konuşmalarından

Delegelerden İrfan Bektaş konuşmasında AKP'yi teşhir etti. UPS Kargo İşyeri Temsilcisi Olgun Ballıkaya, 8 saatlik iş günü mücadelesinin adı olan 1 Mayıs arefesinde olunmasına dikkat çekerek 8 saatlik iş gününün bile mücadele talebi haline geldiğini söyledi. Ballıkaya, patronların örgütlülüğü zayıflatmak için çaba harcadıklarını ifade ederek iç örgütlülüğün güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Ballıkaya yönetime sendikal eğitimleri daha çok işçiye ulaştırma ve daha sık yapma çağrısıyla konuşmasını bitirdi.

TÜMTİS İstanbul Şube yöneticisi ve DHL işyeri temsilcisi Hakan Gölbeylioğlu ise işçilerin talepleri doğrultusunda masaya oturmanın önemine değindi.

DHL işçilerinden Eyüp Karakoç sendikadan önce her şeyin patronun iki dudağı arasında olduğunu dilini, dinini, ırkını bilmedikleri işçilerin dayanışmasıyla örgütlendiklerini vurguladı.

UPS işçilerinden Ahmet Dinç saldırı yasalarına karşı tek yolun bağımsız işçi mücadelesiyle kazanılabileceğini söyledi. Dinç, “Direniş ve mücadele olmadan kazanım olmaz” dedi.

Adana Muayene İstasyonu'ndan Mehmet Akyüz örgütlenme hedefinin sadece yöneticilerin değil tüm TÜMTİS üyelerinin önünde görev olarak durduğunu ifade etti.

Antep Şube yöneticisi Necip Yıldırım, zor şartlarda örgütlendiklerini ve mücadelenin süreceğini ifade etti.

Erdal Çınar işçilere kölelik koşullarının dayatıldığı koşullarda genel kurul sürecine girildiğini söyleyerek kıdem tazminatının önemini vurguladı. Suat Sarı ise kendi deneyimini aktardı.

İzmir Şube Başkanı Şükrü Günseli 1 Mayıs'a çağrı yaptı. Uzlaşıyla ortak bir liste hazırlandığını aktararak tek liste ile seçime gidileceği ifade edildi.

Genel Sekreter Gürel Yılmaz ise, TÜMTİS'in en önemli özelliğinin dayanışma olduğunu vurgulayarak salondaki delegelerden yarısının toplu sözleşme yapmamış olduğuna dikkat çekti. Yılmaz, bir sonraki genel kurula 20 bin üye hedefini dile getirdi.

 

'TÜMTİS 1 Mayıs'ta Gebze'de!'

Genel kurulun kapanış konuşmasını TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk yaptı. Salondaki delegelerin ayakta alkışlayarak karşıladığı Öztürk, amaçlarının Türk-İş'i dönüştürmek olduğunu ifade ederek genel kurulun başından beri ortaya konan eleştirilerin arkasında olduklarını belirtti.

Taksim 1 Mayısı ve Zonguldak konusuna da değinen Öztürk, Zonguldak'ı eleştirse de Taksim 1 Mayısı için “Tabi ki biz de işçiyle polisin çatıştırılmasını istemiyoruz” dedi. Taksim yasaksa İstanbul'da başka bir meydanda 'kutlama' yapılmamasını eleştiren Öztürk, TÜMTİS olarak Gebze'de 1 Mayıs kutlaması düşündüklerini, Zonguldak'a sadece bir otobüsle temsili katılım yollama planı yaptıklarını, diğer illerde de alanda olacaklarını ifade etti. Son karar için Başkanlar Kurulu'nu toplayacaklarını ve Sendikal Güç Birliği Platformu ile ortak hareket etmeye çalışacaklarını söyledi.

Ambarlardaki mücadele deneyiminin kargolardaki genç işçilerin enerjisiyle birleştirilmesinin önemini ifade eden Öztürk, en iyi sözleşme için mücadele edeceklerini söyledi. “Biz bu mücadeleyi profesyonel yöneticilerle kazanmadık” diyen Öztürk, DHL ve UPS işçilerinin bizzat mücadelenin parçası olmasıyla başarıyı yakaladıklarını söyledi. Divan üyelerinin temennileriyle genel kurulun ilk gün programı tamamlandı.

 

“Ya hep beraber ya hiçbirimiz!”

Genel kurul boyunca işçiler “Yaşasın örgütlü mücadelemiz!”, “Grev haktır engellenemez!”, “Şalter inecek bu iş bitecek!”, “İş ekmek yoksa barış da yok!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç irimiz!” sloganlarını sıklıkla ve coşkuyla attı.

Sendikanın üye sayısının son 4 yıllık süreçte önemli oranda artmasının coşkusu genel kurula katılan delegelere yansıdı.

Mücadeleci bir atmosferin hakim olduğu genel kurulda TÜMTİS üyesi işçiler, UPS, DHL gibi direniş deneyimlerini TÜVTÜRK gibi yeni işyerlerine aktarma şansı buldu.

Genel kurulda 19 Nisan Pazar sabahı yapılacak seçimlere tek listeyle gidilerek delegeler oy kullanacak. Yeni listede Nurettin Kılıçdoğan genel merkez yönetiminden çıkarken yerine İstanbul Şube Başkanı Ersin Türkmen geldi. Muharrem Yıldırım, Kenan Öztürk, Seyfi Erez ve Gürel Yılmaz yeniden yönetime aday oldu. 

Kızıl Bayrak / İstanbul