Sendikalaştıkları için keyfi bir biçimde işten çıkarılan DEV TEKSTİL üyesi SML Etiket işçileri direnişlerinin 14. gününde Zara önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. İstanbul’da bulunan Zara Genel Müdürlüğü önünde açıklama yapan SML Etiket direnişçileri “Sendikalı ve güvenceli çalışmak istiyoruz!” dedi.
Basın açıklamasında “Sermayedarlar, pandeminin ve ekonomik krizin faturasını AKP-MHP iktidarı aracılığıyla işçilere, emekçilere kesmeye devam ediyor. Çalışma yaşamı esnekleşiyor, daha fazla açlığa, yoksulluğa mahkûm ediliyoruz” denildi. Patronlara teşviklerin verildiği, vergi borçlarının silindiği ifade edilen açıklamada işçi ve emekçilere ise kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin saldırısı dayatıldığı ifade edildi.
İntiharlara değinen açıklamada sendikal hakkını kullanan işçilerin işten atıldığı vurgulanarak şunlar belirtildi:
“Bu sömürü ve kölelik koşullarını kabul etmeyen, birlik olmayı ve sendikalı olmayı tercih eden işçiler ise işsiz kalmakla, ücretsiz izne gönderilmekle tehdit ediliyor. İşten atmanın sözde yasak olduğu bu dönemde 25-2 maddesinden yani KOD 29 ile onur kırıcı bir şekilde işten atılıyor. Bugün bu saldırılara karşı SİNBO’da, Migros’ta, Ekmekçioğulları’nda, Baldur’da ve PTT’de direnişler sürüyor.”
Açıklamada SML Etiket’te direnişin başlama süreci anlatılarak sendikalı oldukları için “SML Etiket patronu ve yönetimi planlı bir şekilde bizleri işten çıkartmıştır” denilerek şunlar vurgulandı:
“Fabrika yöneticileri yaptıkları toplantılarda “istediğiniz sendikaya üye olabilirsiniz, sizin anayasal hakkınızdır.” -diyorlardı. Ama yönetim anayasa, yasalar, uluslararası sözleşmelerle tanınmış haklara saldırarak suç işliyor. Bize yapılan bu haksızlıklara, keyfi uygulamaya, sendika düşmanlığına ve taşeronlaştırmaya karşı sendikamız ile birlikte mücadelemizi sürdürüyoruz.”
“Bu saldırının bir ortağı da her yıl kârına kâr katan ZARA”
SML Etiket’te direnen DEV TEKSTİL üyesi işçiler “Bu saldırının bir ortağı da her yıl kârına kâr katan ZARA”dır dedi. Açıklamada ZARA’ya seslenerek şunlar ifade edildi:
“Firmanız bahsi geçen şirketle iş ilişkisi içindedir. Bu da üst işveren olduğunuz anlamına gelir. Ayrıca imzalamış olduğunuz Küresel Çerçeve Sözleşmeleri gereğince, örgütlenme hakkı başta olmak üzere, ulusal ve uluslararası yasaların, sözleşmelerin, yönetmeliklerin vb. uygulanması sorumluluğunu taşımaktasınız. Tedarikçilerinizde de sendikalı olma hakkı başta olmak üzere hakları gasp edilen işçilerin karşı karşıya kaldığı saldırılarda sorumluluğunuz bulunmaktadır. Eğer bu durum karşısında olumlu bir adım atmazsanız, onların suçlu olduğu kadar sizler de suçlusunuz. Yapılan haksızlık, hukuksuzluk, keyfi işten atma, sendika düşmanlığı ve taşeronlaştırma bir an önce son bulmalıdır. Taleplerimiz kabul edilmelidir. Aksi takdirde fiili ve hukuki mücadelemizin birinci dereceden muhatabı olacağınızı bildiririz.”
Açıklamayı taleplerini sıralayarak sonlandıran işçiler şunları ifade etti:
“İşten atılan arkadaşlarımız geri alınsın!
Sendikal örgütlenmeye dönük yönelik baskılar son bulsun!
Taşeron işçiler kadroya alınsın, taşeron çalışma sonlandırılsın!
Baskı ve mobbing son bulsun!
Tüm çalışanlara insanca yaşamaya yeten ücret verilsin!
Kısa çalışma ve ücretsiz izin gibi hak kaybına neden olan uygulamalar son bulsun!”
TOMİS üyesi Sinbo direnişçisi Dilbent Türker’in de destek olduğu açıklama boyunca “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Yaşasın sınıf dayanışması”, “Direne, direne kazanacağız”, “SML’den Sinbo’ya direniş kazanacak” sloganları atıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul