Keyfi yasakları tanımıyoruz!

SML Etiket direnişçileri olarak sendika düşmanlığına karşı yürüttüğümüz direnişimizi baskılara, gözaltılara rağmen kararlılıkla sürdürüyoruz.

27 Nisan’da SİNBO ve SML Etiket direnişçileri olarak ortak yapacağımız 1 Mayıs etkinliğimize polis saldırdı. Biz direnişçileri ve desteğe gelen herkesi darp ederek gözaltı yaptılar. Gözaltı aracına biber gazı sıkarak kapıları da kapatarak işkence yapıldı. Nefes alamadık, astım hastası olan arkadaşlarımız astım krizi geçirdiler. Bununla da yetinmeyenler hastaneye götürdüklerinde işkenceye devam ettiler. Doktor kontrolünde çıktıktan sonra hastane çıkış kapısında kameraların olmadığı yerde üst araması adı altında zorla üzerimizdeki önlükleri almaya çalıştıklar alamadıklarını yırttılar. Daha sonra bizleri yere yatırarak işkence ile zorla ters kelepçe yaptılar. Bu esnada kafamıza basarak nefes almamızı engellediler. 

Pandemi döneminde tüm saldırılarına virüsü bahane edenler, eylemleri yasaklayanlar gözaltı sırasında en basit tedbirleri yok saydı. 20 kişilik araçlara 24 kişi bindirildik, o da yetmedi arabaya binen sivil polisler ve çevik kuvvet polisleri ile toplam 30 kişiydik. Keyfi olarak 8 saati aşkın bir şekilde araba içerisinde bekletildik. 

Bugün açıkladıkları genelgeyle, artık eylemlerde polis saldırısında görüntü almanın yasaklandığını ilan ederek korku salmaya çalışıyorlar. Bu karar, polislerin işkence yaptıkları esnada görüntü alınmaması içindir. Bizler biliyoruz ki, direniş çadırımıza gittiğimizde polis saldırısıyla karşılaştığımızda ilk müdahale gazetecilere yapılıyor. Basın emekçilerini susturmak, insanlık dışı işkenceyi kimseye göstermemek istiyorlar.

Bugün direnişimizin 87. günündeyiz buradan bir kez daha belirtmek istiyorum: Ne SML patronuna, yöneticilerine, ne onları koruyan iktidara, ne de bizlere saldıran polislere boyun eğeriz. Bizler baskılara, gözaltılara rağmen haklı mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu keyfi yasakları tanımıyoruz.

Yaşasın onurlu mücadelemiz!

İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!

SML Etiket direnişçisi Seçil

***

1 Mayıs’ta da birlik olup mücadeleyi büyütelim!

27 Mayıs günü SML Etiket fabrikası önünde 1 Mayıs etkinliğimiz olacaktı. Kendileri lebalep kongrelerini yapıyorlar, toplu halde cenazelere gidiyor iktidar ve yandaşları, fakat bizim 1 Mayıs etkinliğimize tahammül edemeyip saldırdılar.

Bizleri yaka paça darp ederek gözaltına aldılar.  Pandemiyi bahane edip asıl amaçları 1 Mayıs’a ve mücadeleye dönük saldırıdır. Pandemiyi düşünenler gözaltı aracında insanları toplu halde bir arada bulundurmazlar. 

Bizleri hastaneye götürüp orada da doktor kontrolünden sonra darp etmeye başladılar. Beni zorla yere yatırdılar, boğazıma dizleriyle çöküp nefes almama engel oldular. Ve o esnada “inşallah geberirsin” dediler. Sırtımda tepindiler, tekme attılar, kollarımı sıktılar, saçlarımı çektiler. Kırık olan parmağımı büktüler ve bundan kaynaklı parmağımda çatlak ve şişlik oluştu, bu nedenle ameliyat olmam gerekiyor. Ters kelepçe yapıp işkence uyguladılar. Bizlere ağza alınmayacak küfürler ettiler. 

Bizler mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. İstedikleri baskıları uygulasınlar o baskılar bize vız gelir. İktidar pandemi yasağını bilinçli olarak yaptı, hepimiz bunun farkındayız. 

Bizler diyoruz ki; gerçek tam kapanma ilan edilsin, işçi ve emekçiler ücretli izne ayrılsın. Bunun için yan yana durmak zorundayız çünkü işçinin yanındaki sınıf kardeşinden başka dostu yoktur, kimse bizleri düşünmez. Bu nedenle işçi ve emekçilerin mücadele günü 1 Mayıs’ta da birlik olup mücadeleyi büyütelim.

1 Mayıs kızıldır, kızıl kalacak!

Yaşasın sınıf dayanışması!

Direne direne kazanacağız!

SML Etiket direnişçisi Derya