SML direnişinin sesi Stuttgart’ta…

Savaşa ve pandemi politikalarına karşı mitingler

Stuttgart’ta tekellerin pandemi politikalarına karşı “Sıfır Covid” ve anti-faşist zaferin yıldönümü mitingleri yapıldı.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 09 Mayıs 2021
  • 11:47

Hitler faşizminin yenilgiye uğratılıp teslim alınmasıyla ikinci emperyalist paylaşım savaşının resmen sona erdiği gün olan 8 Mayıs 1945’in yıldönümünde Stuttgart’ta miting yapıldı.

Savaş karşıtı inisiyatiflerin düzenlediği eylemde konuşma ve kültürel etkinliklere yer verildi. Birinci emperyalist paylaşım savaşı gibi ikincisinin de baş suçlusu olan Alman emperyalist tekellerinin hüküm sürdüğü topraklarda, Hitler faşizminin SSCB önderliğindeki Kızıl Ordu ve komünist partiler öncülüğündeki anti-faşist halk direnişleri tarafından yenilgiye uğratılmasının unutulmaması oldukça anlamlı ve önemlidir. Ancak yapılan konuşmalarda büyük bir fedakarlık, umut ve özveriyle elde edilen bu büyük zaferin özününe dair anlamlı hiçbir şey söylenmedi. Ayrıca, soyut söylemler eşliğinde “savaşın kötülükleri” üzerine vurgular yapan konuşmacılar, toplama kamplarında soykırıma uğratılan Yahudilerin yaşadığı trajedilere odaklandı. Hitler faşizmini yaratan ve savaşı ortaya çıkaran nedenlerin üzeri karartılıp kapatılarak “barışseverlik” çağrıları yapıldı. Bu türden eylemlerin bir diğer trajik tarafı da katılımcıların ve “dinleyicilerin” çoğunluğunun kendilerini devrimci, “sosyalist” ve “komünist” gibi sıfatları takanlardan oluşmasıdır.

“Sıfır Covid” mitingi

Saat 16 civarında bitirilen mitingden sonra, yüz metre ötede Avusturya ve Almanya’nın değişik kentlerinde yapılan mitinglerle eş zamanlı olarak “Zero Covid” (Sıfır Covid) mitingi gerçekleşti. “Solcu”, “devrimci”, “sosyalist” ve “komünist” sıfatlarını bir süs aracı olarak yanlarında taşıyan “barışseverlerin” ağırlıkta olduğu 8 Mayıs mitingi sonunda yapılan duyuruya rağmen, ruhlarını ve iradelerini teslim ettikleri “tanınmış şahsiyetler” ve sendika bürokratları “Sıfır Covid” mitingine katılmadılar.

İşçilerin, duyarlı sendika aktivistlerinin ve işyeri işçi temsilcilerinin çabalarıyla örgütlenen mitingde, Covid-19 salgının, ücretli köleliğe dayalı kâr odaklı üretimi esas alan kapitalist-emperyalist dünyada bir işçi-yoksul hastalığına dönüştüğü gerçeği somut örneklerle ortaya konuldu. Stuttgarter Zeitung’un 6 Mayıs tarihli, “Stuttgart’ın daha fakir semtlerinde, gelir düzeyi daha yüksek bölgelerine kıyasla daha fazla insan enfekte oluyor” haberine vurgu yapan Mercedes işçisi şu ifadeleri kullandı:

“Bu ayrımcılık ve acımasızlık aynı fabrika içerisinde ve aynı makina başında yan yana üretim yapan işçiler arasında da sürdürülüyor. İşçilerin yoğun mücadelesi sonunda elde edilen haftada iki defa test yapma hakkı, aynı makinada birlikte omuz omuza çalıştığımız taşeron işçilerine verilmiyor.”

Kapitalist sistem içerisindeki ayrımcılığın sistemin son kılcal damarlarına kadar işediği gerçeğine vurgu yapan Mercedes işçisi, kapitalistlerin işçileri nasıl böldüklerine dikkatleri çekti.

“Üretim alanlarını denetleyin virüsün nasıl yayıldığını göreceksiniz”

Bir diğer işçi, Merkel hükümetinin kapitalistlerin kârlarını korumayı temel alan politikalarını eleştirerek şöyle konuştu:

“Stuttgart’ta alınan önlemlere anaokulundan ilk, orta ve liseye kadar okulları kapatmamıza rağmen enfekte olan insanların sayısında düşüş olmamasının nedeni bulamadıklarını söylüyorlar. Görmek isteyenler için gerçek ortadadır ve alenen duruyor. Biz, Stuttgarter Zeitung’a yazdığımız mektuplarda da vurguladığımız gibi Stuttgart bir otomotiv-metal ve dolayısıyla da işçi kentidir. Bütün büyük fabrikalar üretimlerine devam ediyorlar. Buyurun bu üretim alanlarını denetleyin o zaman virüsün nereden ve nasıl yayıldığını rahatlıkla göreceksiniz!”

BİR-KAR’dan tekstil işçileriyle dayanışma çağrısı

Bir önceki mitingler gibi bu mitinge de göçmen örgütlerden yalnızca İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği (BİR-KAR) katıldı. Mitingde açtığı stand ve Bir-Kar adına yapılan konuşmada AKP-MHP rejiminin pandemi politikalarının gerçek yüzü ortaya koyularak 1 Mayıs ve öncesinde estirilen devlet terörüne vurgu yapıldı.

Uygulanan “kapatma”ların muhalif kesimleri işçi, kadın ve gençlik eylemelerini yasaklayarak bastırmayı amaçladığı teşhir edilen konuşmada, buna örnek olarak direnişçi işçilerin defalarca gözaltına alınması ve 1 Mayıs’ta estirilen polis terörü verildi.

Türkiye’de işten çıkarılan ve direnişe giden DEV TEKSTİL üyesi SML Etiket işçilerinin direnişi tanıtılarak tekstil işçilerinin mücadelesiyle dayanışma çağrısında bulundu. Tekstil işçileriyle ilgili dövizler taşındı ve bildiri dağıtıldı.

Kızıl Bayrak / Stuttgart