Sinbo etkinliğine gelen mesajlar

TOMİS’in kazanımla sonuçlanan Sinbo direnişi sonrasında gerçekleştirdiği etkinliğe gelen mesajları yayınlıyoruz.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 31 Aralık 2020
  • 16:15

TOMİS kazanımla sonuçlanan Sinbo direnişi sonrasında bir etkinlik gerçekleştirdi. Etkinliğe Sinbo direnişini soru önergesi ile Meclis’e taşıyan HDP Adana Milletvekili Tülay Hatımoğulları ve Sinbo’da Direniş Okulu gerçekleştiren Sibel Özbudun ve Temel Demirer mesaj gönderdi.

Etkinliğe gönderilen dayanışma mesajları şu şekilde:

“Patronların ve iktidarlarının ezberini bozdunuz”

“Değerli dostlar, merhaba.

Yağmur-çamur demeden, soğuk demeden, polis demeden grev çadırını Sinbo’nun önüne diktiniz. Kararlı direnişçiler, mücadelenizin haklılığından kaynaklanan bir cüretle, baskılara, tehditlere, “açlıkla terbiye edilme” şantajına karşın hakkınız olanı talep etmekten bir an olsun geri durmadınız.

“Hakkınız olanı”; yani:

- İnsanca yaşama olanağı verecek bir ücretle, insanca koşullarda çalışma hakkı;

- Haklarınızı savunabilmek için örgütlenme/sendikalaşma hakkı;

- Patronların elinde bir şantaj aracına dönüşen “ücretsiz izin” tehdidine son verilmesi;

- Ödenmemiş ücretlerinizin derhal ödenmesi…

İşçilerden aşırı sömürüye boynunu gönüllüce uzatan uysal kurbanlıklar olmalarından başka bir şey beklemeyen patronların ve iktidarlarının ezberini bozdunuz. Sonunda diz çöktürdünüz.  Hep haykırdığınız gibi, TOMİS Sinbo’ya girdi!

Bir “okul”a çevirdiğiniz direnişinizden herkesin öğreneceği çok şey var.

Sömürüye karşı, insanca bir yaşam talebiyle direnmenin “suç” olmadığı, örneğin.

Haklılığına olan inancı bir an olsun sarsılmadan direnmede ısrar edenlerin eninde sonunda kazanacağı, örneğin.

Ve işçi sınıfının “kriz var” diye, “pandemi var” diye, “hepimiz aynı gemideyiz” diye her gün biraz daha fazlası gasp edilen haklarını ancak ve ancak birlikte mücadeleyle savunabileceği, insanca çalışma ve yaşama koşullarına kavuşmanın yolunun direnişlerden, grevlerden, özetle sınıf mücadelesinden geçtiği, örneğin…

“Direniş Okulu”nuza omuz vermek, sizlerden öğrenmek bizim için bir onurdu.

Bugünün küçük kazanımlarının yarının eşit ve özgür dünyasına açılan yolları döşediğinin bilincindeyiz.

TOMİS’in, direnen işçilerin, işçi sınıfının yolu açık olsun.

Yaşasın işçi sınıfının ekmek ve onur mücadelesi!

Sibel Özbudun - Temel Demirer”

“Bu topraklardaki işçi direnişi geleneğini bugün sizler sürdürüyorsunuz”

“Değerli arkadaşlar,

Çalışmalarım dolayısıyla siz Sinbo işçilerinin buluşmasında aranızda olamadığım için üzüntülerimi paylaşmak istiyorum. Hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.

Her geçen gün artarak devam eden emeğe yönelik saldırılara ve hak gasplarına karşı mücadelenin en güçlü aracının birlikte örgütlenmeden geçtiğini, Sinbo direnişinizde ve 31 günün ardından kazanımla sonuçlanan mücadelenizle sizler bir kez daha gösterdiniz.   

Bu topraklardaki işçi direnişi geleneğini bugün sizler sürdürüyorsunuz. 1963 yılında Kavel işçilerinin muazzam direnişi ile dönüm noktasını yaşarken, Kavel Direnişi, işçi sınıfı mücadelesinin önünü açan, işçilerin grev hakkının Toplu İş sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu ile yasalara geçmesiyle son bulmuştu. 50 yıl önce 15-16 Haziran’da işçi sınıfı örgütlülüğüne sahip çıktı, adaletsizliğe ve hukuksuzluğa karşı mücadele etti. Sendikal örgütlenme ve grev hakkının kısıtlanmak istenmesine karşı çıkan işçilerin büyük isyanı bugün hala bizlere ışık tutuyor. 2006 yılında Novamed’de çalışan kadın işçiler 448 gün süren direnişlerinin ardından, mücadelelerini kazandılar. Tıpkı Flormar işçileri gibi, tıpkı siz Sinbo işçileri gibi… Biz biliyoruz ki aradan 50 yıl geçse de 15-16 Haziran aynı zamanda bugündür. Bugün de işçi sınıfının önünde aşılması gereken devasa sorunlar var ve bu saldırıları durduracak tek güç örgütlü mücadeledir.

Değerli yoldaşlar,

Tek adam rejiminin tüm muhalefeti baskı altına almaya çalıştığı, hak ve hukukun ayaklar altında alındığı, işçi sağlığı ve iş güvenliğinin yok sayıldığı, iş cinayetlerinin pervasızca tırmandığı, pandemi koşullarında işçilerin hayatının değil sermaye çarklarının dönmesinin önemsendiği, kıdem tazminatına göz dikildiği ve asgari ücretin sefalet ücreti olarak belirlendiği bugünlerde tek yol mücadele vermek, mücadeleyi yükseltmektir. Biz’lere düşense işçi sınıfının direniş ruhunu var gücümüzle desteklemektir. Direniş ruhumuz dün olduğu gibi bugün de devam ediyor ve edecektir. 

Birleşe birleşe kazanacağız!

En içten devrimci duygularımla,

HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları”