Sinbo direnişinde işçilerden açıklama

Ücretsiz izin saldırısına karşı direnişe başlayan TOMİS üyesi Sinbo işçileri fabrika önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler. İşçiler direniş alanında sabah 6.00 ile 17.00 arasında bulunacaklarını belirtiler.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 18 Kasım 2020
  • 18:05

Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) üyesi Sinbo işçileri başlattıkları fabrika önü direnişte basın açıklaması gerçekleştirdiler ve “Sendika hakkımız söke söke alırız” dediler. İşçiler direniş alanında sabah 6.00 ile 17.00 arasında bulunacaklarını açıkladı.

“TOMİS üyelerini ücretsiz izne çıkarmak pandemi önlemi mi?”

Direniş çadırının kurulduğu fabrikanın önünde basın açıklaması gerçekleştiren işçiler öncesinde fabrikada çalışan işçilere seslendi. Ajitasyonlar eşliğinde işçilere örgütlenme çağrısı yapılan konuşmada, Sinbo kapitalistinin pandemi koşullarını fırsata çevirdiğinin altı çizildi. “Ücretsiz izin” saldırısı teşhir edilerek işçilere boyun eğmeme çağrısı yapıldı. “500 işçinin çalıştığı fabrikada 6 TOMİS üyesi işçisini ücretsiz izne çıkarmak pandemi önlemi midir?” denilen konuşmada, Sinbo yönetiminin yeni işçi aldığı vurgulandı. Direnişe başlanan bugünün ücretsiz izin saldırısının son günü olduğu, ama izin süresinin uzatıldığı ifade edildi. 

Pandemi karşısında gerçek önlemin “Zorunlu olmayan alanlarda üretimin durdurulması” olduğunu ifade eden Sinbo işçileri mücadeleye devam edeceklerini belirterek basın açıklamasını okudular.

“Emeğimiz, onurumuz ve geleceğimiz için mücadeleye”

“Kölece çalışma koşullarına, sendikal faliyete dönük saldırılara, onur kırıcı uygulamalara karşı

Emeğimiz, onurumuz ve geleceğimiz için mücadeleyi büyütelim” denilen açıklamada şunlar ifade edildi:

“İktidarın, sermayenin çıkarları doğrultusunda çıkardığı yasalarla işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarının daha fazla ağırlaştırılmasının önünü açmıştır. Patronlar işçileri, işbaşı kartını bastıkları andan itibaren kendilerine koşulsuz, şartsız biat eden köleler olarak görmektedir. İşçi ve emekçilerin, anayasadan, iş yasasından, medeni hukuktan doğan haklarını, kişilik haklarını hiçe sayarak, fabrikalarda keyfi uygulamalar hayata geçirmektedirler. Bu uygulamalarla fabrikalar adete işçi toplama kamplarına dönüştürülmektedir.”

Sinbo patronunun pandemi koşullarını fırsata çevirdiği ifade edilerek bu süreçte sendikalı işçilerin hedef tahtasına konulduğu vurgulandı. Sinbo patronunun gücünü arkasındaki iktidardan aldığı belirtilerek “Hak gasplarının ancak işçilerin örgütlü birliği ve fiili meşru mücadelesi ile son bulabileceğinin” altı çizildi. 

“Sendikal haklara dönük saldırılar ve diğer yasa ihlalleri son bulsun!”

“Kuralsız yasadışı çalışma koşulları sonlandırılsın” denilen açıklamada Sinbo’daki ağır çalışma koşulları aktarılarak şunlar ifade edildi:

“Tüm bu kuralsız koşullara sendikal hakkın kullanımının engellenmesi de eşlik etmektedir. Sinbo yönetimi daha önceki süreçlerde sendika üyesi olduğunu bildiği işçilere karşı işten atma saldırısını devreye sokmuştur. Gelinen aşamada sendikamızın üyesi işçiler üzerindeki baskı arttırılmıştır. Üyelerimizi yıldırarak işten çıkmalarını sağlamak için ustabaşıları, şefler, fabrika patronu ve müdürlerin talimatıyla baskı ve tehdidi arttırmışlardır. 6 Sendika üyemiz Eylül ayında 2 aylık ücretsiz izne çıkarılmışdır. Ücretsiz izin saldırısını 2 ay daha uzatan Sinbo yönetimi bu uygulamayla çalışan işçi arkadaşlarımızda korku yaratarak tüm dayatmalarını hayata geçirmeyi ve örgütlü mücadeleyi tasfiye etmeyi amaçlamaktadır.”

Açıklamanın devamında ücretsiz izin saldırısı hayata geçirilirken üretimde azalma olmadığına ve fabrikada genel karantina ilan edilmediği, hatta yeni işçi alımları yapıldığı vurgulandı.

“Sinbo patronu sendikal hakların kullanımını engellemek için saldırmaktadır” denilen açıklamada Sinbo kapitalistinin “sömürü çarkının sorunsuz dönmesini istediği” ifade edildi. 

“İnsan onuruna dönük saldırılara, köleliğe karşı direniş!”

Açıklamada dayanışma çağrısı yükseltilerek şunlar ifade edildi:

“Emeğimiz, onurumuz, geleceğimiz için işçi sınıfına dönük hayata geçirilen topyekûn saldırılara karşı topyekûn mücadeleye atılmalıyız. Sinbo önünde kurduğumuz direniş çadırıyla bizler mücadelemizi bir adım daha ileri taşıdık. Tüm işçi kardeşlerimizi de ücretsiz izin saldırısına, kölelik dayatmalarına, insan onuruna dönük saldırılara karşı her fabrikayı direniş alanına çevirmeye, örgütlenmeye, mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz. Sorunlarımızı ancak böyle çözeriz. Haklarımızı ancak fiili meşru mücadele ile korur ve yeni haklar kazanabiliriz.”

TOMİS üyesi Sinbo işçileri direniş alanında sabah 6.00 ile 17.00 arasında bulunacaklarını belirterek taleplerini şu şekilde ifade ettiler:

“- 7244 sayılı geçici yasa iptal edilsin, tüm çalışanlara iş ve ve gelir güvencesi sağlansın,

- Keyfi ve hiçbir hukuki dayanağı olmadan ücretsiz izin saldırısı ile karşı karşıya kalan üyelerimizin hak kayıpları giderilsin, ücretsiz izin uygulaması sonlandırılsın,

- Sendikaya üye olma hakkı başta olmak üzere sendikal haklara dönük yasadışı saldırılar son bulsun,

- Çalışma saatleri ve koşulları pandeminin açığa çıkardığı gerçekler üzerinden, işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri esas alınarak düzenlensin,

- Tüm çalışanlara fazla mesaiye kalmadan geçimini sağlayacakları ücret verilsin,

- Covid-19 pozitif çıkan bölümler başta olmak üzere tüm fabrikada genel karantina önlemleri alınsın, işçiler ücretli izne çıkarılsın,

- Yönetimin talimatıyla, ustabaşı ve şeflerin hayata geçirdiği, baskı, mobbing, tehditler sonlandırılsın,

- İlgili bakanlıklar ve birimleri fabrikaları denetleyerek görev ve sorumluluklarını yerine getirsinler. Patronların her türlü keyfi tutum ve dayatmasını örtbas etmekten vazgeçsinler.”

Açıklama dayanışmayı yükseltme çağrısıyla sonlandırıldı. Basın açıklamasına DEV TEKSTİL, Tüm Çalışanlar İçin Sağlık Platformu, DGB katıldı. Açıklamada sık sık “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Ücretsiz izin köleliktir!”, “İnsanca çalışmak istiyoruz!”, “Sinbo işçisi yalnız değildir!”, “Sendika hakkımız söke söke alırız!”, “Sinbo patronu işçi düşmanı!”, “Sinbo işçisi direnişin simgesi!” sloganları atıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul