Türkiye’yi 18 yıldır yöneten Saray rejimi, attığı her adımda sermaye sınıfını palazlandırırken, işçi ve emekçileri ise derin bir yoksulluk ve sefalete itti. Sermayenin demir yumruğu dinci-faşist iktidar, işçi sınıfının son kalan hak kırıntılarını da pandemiyi bahane ederek gasp etmek istiyor.
Pandemi bir yandan kitlesel ölümlerle işçi ve emekçilere fatura edilirken, diğer yandan her türlü keyfi uygulama, esnek çalışma, ücretsiz izin, kıdem tazminatının gaspı gibi saldırılarla sınıfın kölelik zincirleri kalınlaştırılmak isteniyor. Hakları için TOMİS sendikasında örgütlenmek isteyen Sinbo işçileri de ücretsiz izin saldırısıyla karşı karşıya kaldılar.
İşçi sınıfı ve emekçiler bu kölelik dayatmalarına sessiz kaldıkça, saldırılar ve baskılar hız kesmek bir yana gittikçe azgınlaşmaktadır.
Bu koşullar altında Sinbo işçilerinin yükselttiği cesur ve onurlu direniş son derece anlamlıdır. Tüm işçi sınıfı aynı saldırılarla yüz yüzedir, dolayısıyla Sinbo’da yükselen direniş tüm işçi sınıfının ve emekçilerin direnişidir. Sinbo’da yakılan direniş ateşini büyütmek, dahası yeni Simbolar yaratmak, sermayenin saldırılarına karşı durmanın ve onurumuzu korumanın biricik yoludur.
Bizler, İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu - İşçi Komisyonu olarak, Sinbo işçilerinin ücretsiz izin saldırısına ve kölece çalışmaya karşı yükselttiği haklı ve onurlu direnişi dayanışmacı duygularımızla selamlıyoruz. “Emek, onur ve gelecek mücadelesi için direniş çadırımızı kurduk” diyen Sinbo işçilerinin mücadelesinin kazanımla sonuçlanması için, maddi, manevi ve politik olarak dayanışma içerisinde olacağımızı belirtmek istiyoruz.
Yaşasın Sinbo işçilerinin haklı ve onurlu direnişi!
İşçileri birliği sermayeyi yenecek!
İşçilerin Birliği, Halkların Kardeşliği Platformu- İşçi Komisyonu