Reformist sol yayınlar Birleşik Metal ağalarının “satış sözleşmesi”ni göremedi

Sendikal bürokrasiyle işbirliği hesapları olan reformist sol, TİS sürecini genellikle “yorumsuz haberler” yaparak geçiştirmişti. Doğal ki, satış sözleşmesini de benzer bir tutumla karşıladı.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 03 Şubat 2020
  • 00:46

Sözleşme taslağında zam talebini %34 olarak açıklayıp “Fabrikalar MESS’e mezar olacak”, “İşgal, grev, direniş” gibi iddialı sloganlarla grev çağrısı yapan Birleşik Metal-İş (BMİS) yönetimi, MESS’le sözleşmeyi imzaladı. İddialı açıklamaların ardından BMİS’in MESS sermayedarlarıyla anlaşması, reformist solun yayın organlarının çoğunda haber konusu oldu.

BMİS yönetiminin, işçilerin talep ve çıkarlarını hiçe sayarak MESS’le imzaladığı ‘satış sözleşmesi’ni açıkça ortaya koyamayan reformist sol yayınlarda dikkat çeken bazı bölümler şöyle:

soL

BMİS'te örgütlenme uzmanı olan bir yazarın iddialı yorumlar yaptığı soL Haber Portalı, satış sözleşmesiyle ilgili saatlerce sessiz kaldı. Geç saatlerde girdiği haberde ise, BMİS yönetiminin açıklamasını –giriş-sonuç paragrafı ekleyerek- yayınlamakla yetindi. Dinci gericiliğe karşıtlık konusundaki hassasiyeti bilinen soL, BMİS yönetiminin AKP-saray rejiminin bakanlığına teşekkür etmek gibi utanç verici tutumuna dair bir çift söz etme cesareti gösteremedi.

Sendika.org

Türk Metal’in MESS’le imzaladığı anlaşmayı “Türk Metal yüzde 17 zamma razı oldu” diye duyuran Sendika.org, bugünkü anlaşmayı ise “Birleşik Metal İş, MESS ile anlaştı: İlk altı ay için yüzde 17,3 zam” şeklinde verdi.

ETHA

Birleşik Metal-İş’in 5 Şubat grev kararını “Birleşik Metal-İş MESS'in sefalet ücretini reddetti” başlığıyla veren Etkin Haber Ajansı (ETHA), bugünkü anlaşmayı “Birleşik Metal-İş ile MESS TİS'i imzaladı” ifadeleriyle duyurdu. “Türk-Metal ve Özçelik-İş'in imzaladığı yüzde 17'lik zammı kabul etmeyen Birleşik Metal-İş, 5 Şubat'ta 11 bin üyesiyle greve çıkacağını açıklamıştı” ifadeleriyle Birleşik Metal-İş’in grev kararı hatırlatılırken, bugünkü anlaşmada yüzde 17,3 zamma imza atıldığı belirtildi.

BirGün

BirGün, Türk Metal’in de Birleşik Metal-İş’in de MESS ile anlaşmasını aynı çerçevede verdi. Birleşik Metal-İş tarafından yapılan açıklamanın yer aldığı haberde, sendikanın anlaşmaya dair “başarı, metal işçilerinin kararlılığı ve mücadelesi ile kazanıldı” iddiasına yer verildi.

İleri Haber

Geçtiğimiz hafta Türk Metal’in MESS’le imzaladığı anlaşmayı “Türk Metal ve patron sendikası MESS yüzde 17'lik zamda anlaştı: İşçiye sormadan, apar topar masaya oturdular” diye duyuran İleri Haber, Birleşik Metal-İş’in benzer hamleyi yaptığına değinmedi. “Birleşik Metal-İş'ten 'grev iptali' kararı” başlığıyla duyurulan anlaşma haberinde, Türk Metal’in işçiye sormadan apar topar anlaşma imzaladığı hatırlatılarak şöyle denildi: “Ancak Birleşik Metal İşçileri (Birleşik Metal-İş) Sendikası taleplerinde kararlı olduklarını belirterek, 5 Şubat’ta greve gitme kararı almıştı. MESS ile yapılan anlaşma sonrası grev kararı iptal edildi.”

Evrensel

Türk Metal ve MESS anlaşmasını “Türk Metal ve MESS yüzde 17lik zamda anlaştı: Zam, ücretlerdeki erimeyi karşılamadı” başlığıyla veren ve anlaşmanın işçiye sorulmadan imzalandığına dikkat çeken Evrensel, MESS’in Birleşik Metal-İş bürokratlarıyla vardığı anlaşmayı “Birleşik Metal-İş de MESS ile TİS’i imzaladı: Ücret zammı ortalama yüzde 17” başlığıyla duyurdu. Haberde “10 bin işçiyle taslak hazırlandı, 10 işçiye sorulmadı” ara başlığıyla, Gebze’deki işçilerin sözleşmeyle ilgili tepkilerine de yer verildi.

Gazete Manifesto

Türk Metal ile MESS arasındaki anlaşma haberinde “Beklentiye yaklaşmayan oranlar” vurgusu yapan Gazete Manifesto, Birleşik Metal-İş’in 2 Şubat Pazar günü vardığı anlaşmayı o gün haber dahi yapmadı.

***

Sendikal bürokrasiyle işbirliği hesapları olan reformist sol, TİS sürecini genellikle “yorumsuz haberler” yaparak geçiştirmişti. Doğal ki, satış sözleşmesini de benzer bir tutumla karşıladı. Bu ağa takımıyla ilişkileri “iyi tutma” hassasiyeti, reformist solun berbat geleneklerinden biri olageldi. Bu uğursuz tutum, sendikal bürokratik kastın güçlenip sınıf hareketinin önünde aşılması gereken ciddi bir engele dönüşmesine katkıda bulunmuştur.