Kapitalizm servet-sefalet uçurumunu daha da derinleştiriyor

ABD’deki bir araştırma, kapitalizmin 1980’den bu yana servet-sefalet uçurumunu daha fazla derinleştirdiğini ortaya koydu.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 11 Şubat 2019
  • 10:43

ABD’de California Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden Gabriel Zucman tarafından yürütülen bilimsel araştırma, 1980’den bu yana servet-sefalet uçurumunun daha da fazla derinleştiğini gözler önüne serdi.

Araştırmada, ücretli emeğin sömürüsü üzerine kurulu kapitalizmin, bir yandan devasa zenginlik üretirken, diğer yandan sömürdüğü milyonlarca işçi ve emekçiyi sefalete terk ettiği ortaya kondu.

Daha fazla serveti olan, daha fazla zenginleşiyor

Küresel çaptaki servet-sefalet kutuplaşmasının 1980’den bugüne yükseldiğini farklı ülkeler üzerinden ele alan araştırmada, ABD’deki servet-sefalet kutuplaşması ayrıca ele alındı. Forbes dergisinin ‘ABD’nin en zengin 400’ü’ hakkındaki verilerinin hatırlatıldığı araştırmada, bu 400 kişinin nüfusun yüzde 0,00025’ine denk düştüğü ve zenginliklerini 1980’den bu yana 3’e katladıkları belirtildi. Bu 400 asalak kapitalistin geliri, ülke nüfusunun yüzde 60’ının (150 milyon kişi) toplam gelirini geçiyor. Nüfusun yüzde 60’ının ulusal gelirden aldığı pay ise 1987’den 2014’e yüzde 5,7’den yüzde 2,1’e geriledi.

Ayrıca, servet-sefalet uçurumunun derinleşmesinde en zenginlerin daha büyük payı olduğuna işaret edilen raporda, daha fazla servete sahip asalak kapitalistlerin, bu süre içerisinde daha büyük oranda zenginleştiğine de değinildi.

Rusya ve Çin’de kapitalizmin eşitsizliğe etkileri

Araştırmada, Sovyetler Birliği’nin çözülmesi sonrasında Rusya’daki gelir dağılımındaki bozulmaya da dikkat çekildi. Rusya’da 1995 yılında en zengin yüzde 1’lik kesimin ulusal gelirden aldığı pay yüzde 22 seviyesinde olurken, 2015’te bu kesimin payı ikiye katlanarak yüzde 43’e ulaştı. Çin’de en zengin yüzde 1’lik kesimin payı aynı dönemde yüzde 15’ten yüzde 30’a yükseldi.

Avrupa ülkelerindeki eşitsizliğin de benzer şekilde 1980 sonrasında daha fazla arttığına işaret edilen araştırmada, bununla birlikte 19. yüzyıla kıyasla 20 ve 21. yüzyılda daha az ‘dengesizlik’ olduğu belirtildi. Bunun nedeninin, geçmişe kıyasla daha geniş bir “orta sınıf” oluşmasından kaynaklandığı ileri sürüldü.

Zenginlerin serveti göründüğünden de fazla

Zenginlerinin servetinin tespit edilmesiyle ilgili yöntemlerin tartışıldığı araştırmada, zenginlerin vergi kaçırma ve kıyı ötesi bankacılık gibi yöntemlerle servetlerini olduğundan daha düşük gösterdiğine değinildi. Bu nedenle zenginlerin servetinin göründüğünden daha fazla olduğuna işaret edildi.

Bu yöntemlerin diğer ülkelere kıyasla “az olduğu” ifade edilen Norveç’ten örnek verilen araştırmada, Norveç’te zenginlerin servetinin vergi kaçırma vb. nedeniyle göründüğünden yüzde 25 daha fazla olduğuna dikkat çekildi. Bu yöntemlerin daha yaygın bir şekilde görüldüğü belirtilen “gelişmekte olan ülkelerde”, zenginlerin gerçek servetinin çok daha yüksek seviyelerde olduğunun altı çizildi.