Birleşik Metal yönetimi sessizliğini bozdu. Bir açıklama gerçekleştirerek sefalet sözleşmesine sahip çıktı, Çimsataş işçilerini ve destek verenleri hain ilan etti. Bu açıklama bir kez daha gösteriyor ki, Birleşik Metal’e ve sendikal örgütlülüğe en büyük zararı, merkez yönetiminin kendisi veriyor.
Birleşik Metal yönetimi sefalet sözleşmesine sahip çıkıyor!
Yapılan açıklamada uzun uzadıya sefalet sözleşmesinin nasıl bir kazanım olduğu anlatılıyor. Sanki metal işçileri hesap bilmiyormuş gibi. Ancak metal işçileri ne iyi ki saat ücretlerini hesaplamayı biliyor. Sözleşmeden ilk 6 ay için saat ücretlerinin asgari ücret düzeyine çekildiğini ve ikinci 6 ay için sadece enflasyon farkını aldıklarını biliyor. Yıllık ortalama %66 zam deniliyor. Oysa ki, sözleşmenin ilk 6 ayında %27, ikinci 6 ayında %66 zamlı alınacak maaşlar. Yani, senelik ortalamaya vurulduğunda ilk sene maaşların %46 zamlı olacağını görüyor. Sosyal haklara alınan %35’lik zammın da TÜİK’in belirlediği %19,25’lik enflasyonun üzerinde olmasıyla övünüyorlar. Gerçek enflasyonun %80’nin üzerinde olduğu bilinmesine ve Birleşik Metal’in de bunu söylemine rağmen sefalet sözleşmesi kazanım siye sahipleniliyor.
İşçiler sözleşmeden memnunmuş!
Ancak bizler biliyoruz ki, Birleşik Metal yönetimi bu açıklamayı sadece metal işçilerine yapmıyor. Kamuoyuna yapıyor. Kamuoyunda işçiler, bu yüksek zamları beğenmiyor buna rağmen birileri eylem yapıyor algısı yaratmaya çalışıyorlar. Metal işçilerinin kazanımlarının değil ama yaratmaya çalıştıkları kazanım havasının gölgelenmesini istemiyorlar.
Metal işçileri sözleşmeden memnun değil. Ancak maalesef ki, birçoğu Çimsataş işçileri gibi cesaret gösteremiyor. Harekete geçtiklerinde sendika yönetimlerinin yanlarında olmayacağını biliyor. Bunu için adım atmakta zorlanıyorlar. Maalesef ki, sizleri aşıp kendi yollarını yürüyecek örgütlülükten de henüz yoksunlar. Bunun içindir ki, sizlerin sefalet sözleşmesine imza atmasına ses çıkaramıyorlar. Başta sendika yönetimine güvenmiyorlar. Ancak, bu böyle devam edecek değil elbet. Kendi güçlerine güvenmeye başladıklarında bu tablo değişecektir.
2010 yılından itibaren grev uygulamaları ile MESS dayatmalarının aşıldığı söyleniyor. Ancak, hepimiz grev yasaklarına karşı nasıl tutum alındığını, greve çıkıldığında alelacele sözleşmelerin imzalandığını, son sözleşme sürecinde yaşananları biliyoruz. Bir önceki sözleşmede, temsilciler toplantısında imza kararı çıkmayıp, Grev kararı çıktığında, Gebze Şube’yi ikiye bölüp, ortalığı karıştıran ve zorla, dayatarak sözleşmeyi imzalama kararı çıkartan Bu birleşik Metal yönetimi olduğunu hala herkes hatırlıyor.
İşçilerin ortak mücadelesini siz bozuyorsunuz!
“Fabrikalardaki işçiler ortak talepleri söz konusu olduğunda birlikte hareket eder. Bunu bozmaya yönelik girişimler, metal işçilerinin birliğini bozmaya hizmet eder” cümlesini Çimsataş işçilerine ve onları destekleyen karşı kuruyorlar. Ancak tam da onların tutumunu ortaya koyuyor, bu cümleler. Metal işçilerini hoşnutsuzluğunu, memnuniyetsizliğini görmezden gelip birlikte hareket etmemeleri için, metal işçilerinin birliğini bozmak için adımlar atıyorlar. Bu açıklama bile buna hizmet ediyor.
Çimsataş işçileriyle ortak mücadele edeceklermiş!
“İşletmesel sebeplerden kaynaklanan ve üyelerimizin mağduriyetine neden olan uygulamalar sendikamızın ve ÇİMSATAŞ işçilerinin birlikte mücadelesiyle mutlaka düzeltilecektir” deniliyor açıklamada. Sanki, günlerdir Çimsataş işçilerinin mücadelesini görmezden gelenler kendileri değilmiş gibi. Fabrika fabrika gezip işçilerinin memnun olduğunu duyurmaya çalışıyorlar da neden Çimsataş işçilerinin mücadelesine omuz vermiyorlar? Bırakın omuz vermeyi, bu açıklamaya kadar, tek kelime etmediler.
Kimse işçiler ile sendikanın arasını bozmaya çalışmıyor!
Çimsataş işçileri bir adım attılar. Hakları olanı istiyorlar. Sefalet zammını kabul etmiyorlar. Karşılarına sermaye dikiliyor, polis barikatı dikiliyor. Maalesef ki birleşik Metal yönetimi de karşılarına dikiliyor. Peki soralım herkese: Bu işçiler, sendikalarını değil ama, sendika yönetimini karşılarına alıyorsa, birileri bunu böyle istediği için midir, yoksa yönetim onların yanında olmadığı, karşılarına dikildiği için midir?
Dış mihrakların oyunuymuş!
Bir de Birleşik Metal-İş’e husumet besleyen çevrelerden bahsediliyor. Yani, sendika üyesi işçilerin taleplerini, mücadelesini görmezden gelip, sefalet sözleşmesini kazanım olarak ortaya attıkları yetmezmiş gibi, tüm yaşananları resmen dış mihrakların oyunu olarak tanımlıyorlar. Yıllardır, Birleşik Metal’de bürokratik bir anlayış oturtanlar, sendikayı kendi çiftlikleri gibi yönetenler, metal işçilerinin kendi kararları, talepleri olabileceğini düşünmüyorlar. Dış mihrakların oyunu olarak görüyorlar.
Metal İşçileri Birliği, Çimsataş işçilerinin haklı ve meşru taleplerini destekliyor. Çimsataş işçilerinin kazanması, metal işçilerinin daha iyi bir sözleşmeye imza atıp daha iyi koşullarda yaşaması için mücadele ediyor.
Açıklamadaki tek doğru cümle ise, “Bu sözleşmeyle elde edilen kazanımlar metal işçisinin birlik ve mücadelesinin sonucudur” cümlesi. Evet bu doğrudur. Sözleşmede kazanım olarak görülebilecek ne varsa metal işçilerinin kazanımıdır, hem de sendika yönetimine rağmen… bundan sonra da böyle olacaktır.
Metal İşçileri Birliği