Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 1 Ağustos’ta başlayıp, 28 Ağustos’ta son bularak Kamu Hakem Kurulu Heyeti’ne havale edilen toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine dair açıklama yaparak 27 Ağustos’ta bir günlük greve çıkma kararını duyurdu.
KESK Genel Merkezi’nde yapılan basın açıklamasında basın metnini KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik okudu.
“Kamu emekçileriyle alay edilmiştir”
Bozgeyik Memur Sen’in talebinde sadece ücret artışına yer verildiğini belirterek “Kamu emekçilerinin hem genelde hem de hizmet kolları bağlamında yaşadığı yüzlerce soruna ilişkin tek cümle dahi edilmemiştir. Altışar aylık dilimlere bölünerek sunulan maaş artışı teklifinde ise, 2020 yılının ilk altı ayı için %3,5 ikinci altı ayı için %3, 2021 yılının ilk altı ayı için % 3, ikinci altı ayı için % 2,5 maaş zammı teklif edilmiştir. Yani, o günde vurguladığımız üzere beş milyonu aşkın kamu emekçisi ve emeklisi ile açıkça alay edilmiştir” dedi.
Hükümetin ücret artışı teklifinde dahi “başkalarına yağsa da kendilerine damladığı” benzetmesiyle davrandığını belirten Bozgeyik, hükümetin bu davranışının, asalaklarla emekçiler arasındaki tercihinin göstergesi olduğunu ifade etti.
Bozgeyik KESK’in TİS taleplerini şu ifadelerle özetledi:
“Sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, gelir vergisi ve ek gösterge adaletsizliğine son verilmesi bir yıl önceki seçimlerde verilen 3.600 ek gösterge sözünün gereğinin yerine getirilmesi, maaşların insanca yaşamaya yetecek bir seviyeye çekilmesi başta olmak üzere kamu emekçilerinin temel taleplerini masaya taşıdık.”
Kamu emekçisinin iş yükü artarken geliri azaldı
Türkiye’de artan nüfusa göre kamu emekçilerinin iş yükünün arttığını ama gelirinin azaldığını dile getiren Bozgeyik şöyle konuştu:
“OECD ortalamasına göre bir kamu emekçisi 15 vatandaşa hizmet verirken Türkiye’de bir kamu emekçisinin 29 vatandaşa hizmet verdiğini yani Türkiye’de kamu emekçilerinin OECD ortalamasının iki katı kadar çalıştığını, buna rağmen çalışanların milli gelirden aldığı pay bakımından Türkiye’nin 38 OECD ülkesi içinde sondan beşinci sırada yer aldığını bir daha anlattık.”
Tüm kamu emekçilerine greve katılım çağrısı
Hükümetin kamu emekçilerinin maaşlarıyla ilgili abartılı rakamlarına da değinen Bozgeyik, “en düşük kamu emekçisi ücretinin halihazırda 3.700 lira olduğu” söyleminin doğru olmadığını, gerçeğin 3.055 lira olduğunu hatırlattı. Bozgeyik, açıklamanın devamında şu ifadeleri kullandı:
“Bu karanlık tablodan tek çıkış yolu, yetkinin asıl sahiplerinin kamu emekçilerinin ve emekliklerinin ortak sorunları için bir araya gelmesinden, ‘hak verilmez mücadele ile alınır’ ilkesi ile ortak mücadeleyi yükseltmesinden geçmektedir.”
KESK’in bu anlayışla hareket ettiğini vurgulayan Bozgeyik 27 Ağustos’ta “İnsanca bir yaşam ve güvenli gelecek için g(ö)revde olacağız!” ifadeleriyle bir günlük grev kararını duyurdu. Greve tüm konfederasyonların ve kamu emekçilerinin katılması çağrısında bulunuldu.