KESK İzmir Şubeler Platformu’nun çağrısıyla emekçilerin her Çarşamba Karşıyaka İş Bankası önünde yaptığı basın açıklaması ve oturma eylemleri 119. hafta ile devam etti.
Saat 18.30’da bir araya gelen kamu emekçilerine bu hafta sokak sanatçıları müzikleriyle destek verdi. Ajitasyon konuşmalarıyla başlayan eylemde OHAL İnceleme Komisyonu’nun değerlendirmesi sonucu işlerine dönen emekçiler selamlandı. Oturma eylemi sırasında sokak sanatçıları Gezi direnişi sırasında İzmirde tutuklananlar için yazılan ‘Almaya geldik dostlar’ ve Avusturya İşçi Marşı söylendi. Ardından basın açıklamasına geçildi.
“OHAL komisyonu lağvedilsin”
Açıklamayı Eğitim Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç okudu. Kılıç, konuşmaya şöyle başladı:
“Aylardır bu meydanlardayız, yaşatılan hukuksuzluklara karşı güçlerimizi birleştiriyor; işimiz, aşımız ve geleceğimiz için itirazlarımızı sürdürüyoruz. Yaşatılan karanlıkları kabul etmediğimizi, adalet ve hakikat arayışımızı sürekli tekrarlıyoruz.
“3 yıldan fazla bir zamandır OHAL komisyonunun lağvedilmesi, yargı bağımsızlığının sağlanması, özel sektörde çalışma ve pasaport yasağımızın kaldırılması ve bir an önce işimize geri dönme talepleri ile bu oturma eylemlerimizi sürdürüyoruz.”
Açıklamanın devamında, OHAL inceleme komisyonu ile emekçilerin oyalandığı üzerinde duruldu ve “OHAL komisyonu siyasal iktidarın hukuksuzluklarına noter görevi yapmaktadır” dendi. OHAL İnceleme Komisyonu’nun bir an önce lağvedilmesi istenen açıklamada, emekçilerin buna rağmen diz çökmediği ifade edildi.
“Sürüklendiğimiz savaş, ekmeğimizin küçülmesidir”
“Bu hukuksuzluklarla iktidarınızı sürdürmeyeceğinizi siz de biliyorsunuz. Çöküşünüzü savaş tamtamları da, kalemlerinden kan akıtan, 7 gün 24 saat savaş çığırtkanlığı yapan medyanız da kurtaramayacaktır” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, emekçilere yapılan haksızlıkları görmezden gelip savaş ve saldırganlığı kışkırtan medyanın sivil ve çocuk ölümlerinin üstünü örttüğü belirtildi. Açıklama, savaşın işçi ve emekçiler için daha fazla yıkım demek olduğuna dikkat çekilerek şöyle devam etti:
“Bugün ülke olarak sürüklendiğimiz savaş; ekmeğimizin küçülmesidir, işsizliğin artmasıdır, ekonomik krizin derinleşmesidir, ihraç politikalarının sürdürülmesidir, halk iradesinin gasp edilerek kayyım uygulamalarının artarak devam etmesidir gözaltıdır, sürgündür göçtür. Taciz tecavüzün artmasıdır, linç kültürünün gelişmesidir, eşit koşullarda bir arada yaşamın yok olmasıdır. Bundan dolayı savaşı asla kabul etmiyoruz.”
Açıklama, KESK’li emekçilerin baskı ve tehditlere bugüne kadar diz çökmediği vurgulanarak son buldu.
Kızıl Bayrak / İzmir