Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) çağrısıyla İzmir’de krize, yoksullaşmaya, işsizliğe, güvencesizliğe karşı “Krizin faturasını ödemeyeceğiz” şiarıyla miting gerçekleştirildi.
KESK’in çağrısıyla saat 13.00’te Cumhuriyet Meydanı’nda toplanmaya başlayan emekçiler Gündoğdu Meydanı’na yürüdü. Mitinge Ege bölgesinden, KESK’e bağlı sendikaların yanı sıra İzmir’den de temsili düzeyde DİSK’e bağlı sendikalar katıldı. Sendikaların yanı sıra siyasi partiler, TMOOB ve demokratik kitle örgütü temsilcileri katıldı. Ayrıca Gıda İş Sendikası’na üye oldukları için işten atılan Tariş işçileri de mitinge katıldı. Kürsüden yapılan duyuruda KESK ‘e bağlı sendikaların Çanakkale, Muğla, Balıkesir, Afyon, Kütahya, Aydın, Uşak, Manisa ve çevre illerden mitinge katılım gösterdiği belirtildi. Krize, açlığa, yoksulluğa ve gericiliğe karşı yürüyen emekçiler “Savaşa değil emekçiye bütçe!”, “Yaşasın emekçi mücadelemiz!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “KHK’lar gidecek biz kalacağız!”, “Saraya değil emekçiye bütçe!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sloganları attı.
“OHAL kalkmış olmasına rağmen OHAL rejimi devam ediyor”
Kitlenin Gündoğdu Meydanı’na gelmesinin ardından 10 Ekim Katliamı’nda yaşamını yitirenler şahsında emek, demokrasi, barış mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşunun ardından açılış konuşmasını KESK İzmir Şubeler Platformu adına Tüm Bel-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Çağdaş Yazıcı yaptı. Yazıcı OHAL sürecine değinerek, “OHAL kalkmış olmasına rağmen OHAL rejimi devam ediyor” diyerek bugün OHAL’in tüm baskı politikalarının devam ettiğini belirtti. KHK ile ihraçlara değinerek, “Bütün baskı politikalarına rağmen bizler alanlardayız buradayız. Sizden korkmuyoruz” dedi.
“KESK bugün yoksulluğa, işsizliğe, güvencesizliğe karşı İzmir’den sesini yükseltiyor. Bütün icazetçi sendikalara rağmen KESK olarak biz direniyoruz mücadele ediyoruz” diye devam eden Yazıcı “Yoksulluğa, işsizliğe, güvencesizliğe karşı birlikte mücadele çağrısını yaşadığımız tüm kentlere sokak sokak taşımalıyız. KESK olarak bu çağrıyı bütün alanlara, kendisinde örgütlü olsun yada olmasın 3.5 milyon kamu emekçisine taşıma sorumluluğu almaktadır” dedi.Yılmayacaklarını, mücadele edeceklerini söyleyen Yazıcı şu ifadelerle konuşmasını sonlandırdı: “İşçi-kamu emekçisi ayırt etmeksizin işyerlerimizde, bürolarımızda, fabrikalarda, atölyelerde, sanayi havzalarında, emekçi semtlerinde bir arada duralım, dayanışmamızı da mücadelemizi de birlikte büyütelim. AKP iktidarının sermaye politikalarını ve gerici reformlarını birlikte püskürtelim.”
“Krizin faturası bu düzenin mağduru olan yüzde 99’a kesilmek isteniyor”
Ardından KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen konuştu. Direnişteki işçi ve emekçileri selamlayarak konuşmasına başlayan Gezen, ekonomik krize değinerek “Yaşadığımız ekonomik kriz hayatın her hücresine nüfuz etmekte” dedi. AKP’nin ‘kriz miriz yok hepsi manipülasyon’ açıklamasına değinerek resmi verilerin yaşanan krizin büyüklüğünü ortaya koyduğunu belirtti.
“Gittikçe derinleşen kriz faizden, ranttan, sömürüden beslenen yüzde 1’lik asalak takımının dışında kalan yüzde 99 olarak hepimizin yaşamını alt üst ediyor. Ülkede yaşanan krizin faturası bu düzenin mağduru olan yüzde 99’a kesilmek isteniyor” diyen Gezen, bu saldırılara karşı mücadele çağrısı yaptı.
Gezer konuşmasının devamında; Siyasi iktidarın açıkladığı her paketten, mecliste görüşülmeye devam edilen bütçe yasa tasarısından yabancı tekeller başta olmak üzere büyük sermayeye yeni vergi indirimleri ve teşvikler çıktığını belirterek, emekçilere ise “İşçilerin kıdem tazminatının fonla, kamu emekçilerinin iş güvencesinin son kırıntılarının esnek, performansa dayalı çalışmayla, kamusal emeklilik ve sosyal güvenlik hakkımızın ise üç yıl süreli zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi ile” yok edilmesinin hedeflendiğine dikkat çekti.
Türkiye’deki işçi ve emekçilerin yıllardır sömürü ve yağma düzeninden beslenenlerin yarattığı krizin faturasını ödediğini belirterek OHAL/KHK saldırılarını bir kez daha teşhir etti. Birlik ve mücadele çağrısıyla konuşmasını sonlandıran Gezen, son alarak KESK’in taleplerini sıraladı:
* Elektrik, doğalgaz, su, akaryakıt, ekmek, toplu taşıma gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamların geri alınmasını, zam yapılmamasını,
* Tüm yükü emekçilerin sırtına yıkan vergi adaletsizliğine son verilmesini,
* Kriz bahanesi ile yaşanan işten çıkarmalara, ücretsiz izinlere son verilmesini,
* Rekor üstüne rekor kıran enflasyon karşısında başta asgari ücret olmak üzere ücretlerimizde-maaşlarımızda yaşanan erimenin gerçek enflasyona göre satın alma gücümüzdeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak telafi edilmesini,
* Hem Yeni Ekonomi Programındaki hem de Merkez Bankasının yenilediği enflasyon hedefleri ile hükmünü çoktan yitirdiği tescillenen toplu sözleşmenin derhal yenilenmesini,
* Kamuya alımlarda eşitsizliği arttıran, torpilin, kayırmanın, kadrolaşmanın önünü açan mülakat, sözlü sınav, güvenlik araştırması ve arşiv kaydı uygulamasına son verilmesini,
* Emeğin haklarını yok eden KHK’lerin iptal edilmesini,
*OHAL KHK’leri ile herhangi bir hukuki delil ve mahkeme kararı olmadan işinden ekmeğinden edilen tüm kamu emekçilerinin işine iade edilmesini,
*Kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırmayı hedefleyen her türlü güvencesiz istihdam uygulamasına son verilmesini,
*Kadınların sürekli, güvenceli işlerde istihdam edilmesinin önündeki tüm engellerin kaldırılmasını, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bütçe hakkının hayata geçirilmesini istiyoruz.
Miting KESK Kadın Kolları adına yapılan söz alınarak Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Ve Uluslararası Dayanışma Günü vesilesiyle 25 Kasım Pazar günü saat 19.00’da ÖSYM önünde gerçekleştirilecek eyleme katılım çağrısı yapıldı.
Kızıl Bayrak / İzmir