Emperyalist kapitalizmin dünya genelinde yaşadığı çok yönlü bunalıma çare arayan sermaye sınıfları, baskı ve devlet terörünü tırmandırıyor. Servetleri katlanan sermayedarlar ve onların temsilcileri, sefalete mahkum ettiği işçi sınıfını ve emekçileri zorbalıkla yönetmeye çabalıyor, haklarını ve özgürlüklerini daha fazla gasp ediyor.
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) tarafından açıklanan 2019 Küresel Haklar Endeksi, işçi sınıfının sendikalaşma, toplu sözleşme, grev, eylem ve ifade özgürlüğü alanlarında haklarının saldırı altında olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
İşçilere tutuklama ve hapis cezalarında Türkiye başı çekiyor
Türk sermaye devletinin işçi sınıfına yönelik saldırılarıyla öne çıktığı raporda, “İşçiler için en kötü 10 ülke” arasında Türkiye de yer aldı. Bu 10 ülke Cezayir, Bangladeş, Brezilya, Kolombiya, Guatemala, Kazakistan, Filipinler, Suudi Arabistan, Türkiye ve Zimbabwe oldu. İşçilere dönük kitlesel gözaltı ve tutuklamalara Hindistan ve Vietnam ile birlikte Türkiye de örnek verildi. İstanbul 3. havalimanı şantiyesinde 400’den fazla işçinin gözaltına alındığı, Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut’un da aralarında olduğu 31 işçinin tutuklandığı hatırlatıldı. Renault işçilerine verilen hapis cezasına da yer verilen raporda, 26 işçinin 5 yıl hapis cezası aldığına değinildi. Türkiye’de işçilerin ifade ve eylem özgürlüğünün de kısıtlandığı belirtilirken, “Hong Kong, Moritanya, Filipinler ve Türkiye’de demokratik alanda daralmaya tanık olunduğu” ifade edildi.
Grev ve örgütlenme hakkı her yerde saldırı altında
145 ülkenin incelendiği ve 2018 yılıyla kıyaslamaların yer aldığı raporda öne çıkan veriler şöyle:
- Ülkelerin yüzde 85’i işçilerin grev hakkını gasp ediyor.
- Ülkelerin yüzde 80’i, ya tüm işçilerin ya da bazılarının toplu sözleşme hakkını tanımıyor.
- İşçilerin sendika kurma ya da örgütlenme hakkını yok sayan ülkelerin sayısı 92’den 107’ye çıktı.
- Ülkelerin yüzde 72’sinde işçilerin hukuka erişimi ya büyük oranda ya da tamamen engelleniyor.
- İşçilerin gözaltına alınıp tutuklandığı ülke sayısı 59’dan 64’e yükseldi.
- 54 ülke işçilerin ifade ve eylem özgürlüğünü ya tamamen yok sayıyor ya da büyük ölçüde sınırlıyor.
- Ülkelerin yüzde 59’unda devlet yetkilileri sendikaların kaydına engelledi.
- 52 ülkede işçiler şiddete uğradı.