Seçimlerin hemen ardından sağanak halinde gelen zam yağmuru devam ediyor. Ekonomik kriz tüm ağırlığıyla işçi sınıfının omuzlarına yıkılıyor. Sermaye her yolla güçlendirilirken çalışma ve yaşam koşullarında kölelik pekiştirilmeye çalışılıyor. Yıllardır sermayeye hizmette sınır tanımayan AKP iktidarı, karşılıksız teşviklerden vergi aflarına, güvencesiz, esnek ve taşeron çalışmanın kurumsallaşmasından işçi sınıfının her türlü hak kırıntısının dahi gaspına kadar birçok icraata imza atmıştı. Bütün bu saldırılar karşısında işçi sınıfının tek silahı olan grev hakkını yasaklamakla övünmeye kadar vardırmıştı işi. Tüm bunlar açlığı, yoksulluğu, sefaleti derinleştirmekle birlikte çalışma koşullarının ağırlaşmasına, güvencesizliğin yaygınlaşmasına, işten atmaların rutinleşmesine vb. olanak sağlamıştı.
Açıklanan yeni ekonomi programıyla sermaye düzeni AKP iktidarı eliyle, işçi sınıfına topyekün bir yıkım saldırısına girişmiş bulunuyor. Ülkenin içinden geçtiği ağır ekonomik krizin faturasını işçi sınıfına ödetmek için köklü adımlar atılması hedefleniyor. Kapsamlı saldırı dalgasını seçimlerin ardına erteleyen AKP iktidarı, yerli ve yabancı sermayenin büyük bir iştahla beklediği program ile yeni dönemi karşılamaya hazırlanıyor.
Edilen onca laf kalabalığına rağmen açıklanan ekonomi programının özeti, işçi sınıfına savaş ilanıdır. Yıllardır tek tek gasp edilen ekonomik, sosyal haklardan geriye kalan son kırıntıları da ortadan kaldırarak, işçi ve emekçileri sermayenin çok daha katmerli sömürüsüne mahkum etme girişimidir.
Açıklanan programla; yıllardır tartışılan Kıdem Tazminatı’nın fon adı altında gaspı ve oluşturulacak fonun sermayeye yağmaya açılması hedefleniyor. Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) zorunlu hale getirilerek, mevcut mezarda emeklilik sistemini dahi fersah fersah aşacak bir yıkım yine sermayeye yağmaya sunulacak fon yaratma çabası eşliğinde hayata geçirilmeye çalışılıyor. Vergi sistemindeki adaletsizlik büyütülerek, işçi ve emekçilerin dolaylı ve dolaysız vergiler altında ezilmesi, sermayenin ise vergi yükünün hafifletilmesi yine program dahilinde ifade ediliyor.
Kısacası sermayeye cennet yaratma çabasını işçi sınıfın hakları ve geleceği üzerinde tepine tepine hayata geçirmeyi hedefliyorlar. Sermayenin dünyası topyekün emeğin dünyasına saldırıyor.
Metal İşçileri Birliği olarak diyoruz ki;
Ağırlaşan kriz ile birlikte açıklanan yeni ekonomi paketine karşı işçi sendikaları derhal açıklama yapmalı, kabul etmediklerini kararlılıkla ifade etmeli, genel grev de dahil dişe diş mücadele hazırlıklarına vakit kaybetmeksizin başlamalıdırlar. Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir diyen sendika konfederasyonları önemli bir sorumlulukla yüz yüzedirler.
Başta metal işçileri olmak üzere, tüm işçi sınıfımız bu saldırı dalgasına karşı çetin bir mücadeleye hazırlanmalıdır. Fabrika fabrika, havza havza birliğini kurmalı, örgütlenmeli, krizin faturasını ödemeyi reddetmelidir. Haklarımız, taleplerimiz ve geleceğimiz için kenetlenmeli, sermaye düzeninin karanlık dünyasına karşı işçi sınıfının aydınlık dünyasının mücadelesini güçlendirmelidir.
İşçi sınıfımız, sendika bürokratlarının olası yalpalamalarına ve satışına karşı şimdiden önlem almalı, tabandan harekete geçmeleri için baskı yapmalı, inisiyatifi ele alarak kararlı mücadeleyi sürdürebilecek zeminler yaratma çabasını güçlendirmelidir.
Önümüz 1 Mayıs, işçi sınıfının uluslar arası birlik, mücadele ve dayanışma günü. 1 Mayıs krizin faturasının, ekonomik/sosyal saldırıların, açıklanan yeni ekonomik yıkım programının reddedileceği birleşik, kitlesel bir mücadele günü olarak kutlanmalıdır.
Taleplerimiz etrafında kenetlenelim;
-Yeni ekonomi programı; işçi sınıfı açısından kabul edilemez ve geri çekilmelidir.
-Kıdem tazminatının gaspı anlamına gelen her türlü tartışma sonlandırılmalı, kıdem tazminatını güvenceye alacak şekilde patronlara karşı yaptırımsal önlemler alınmalıdır.
-Zorunlu BES iptal edilmeli, mezarda emeklilik hükümleri ortadan kaldırılmalı, işçi sınıfı lehine sosyal güvenlik yeniden düzenlenmelidir. EYT'lilerin talepleri kabul edilmelidir.
-İşçi sınıfından kesilen paralarla oluşturulan fonların sermayeye teşvik adı altında aktarılmasına son verilmelidir.
-Asgari ücret vergiden muaf tutulmalı, dolaylı vergiler tamamen kaldırılarak, artan oranlı gelir ve servet vergisi uygulanmalıdır. Asgari ücret insanca yaşanabilecek düzeye yükseltilmelidir.
-Güvencesiz, esnek ve taşeron çalışma yasaklanmalı, herkese iş tüm çalışanlara iş güvencesi sağlanmalıdır.
-Grev yasakları son bulmalı, örgütlenme ve grevli-toplu sözleşmeli sendika hakkı önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Metal İşçileri Birliği
10 Nisan 2019