İşçi Okulları devam ediyor

İstanbul ve Gebze’de İşçi Okulu çalışmaları devam ediyor...

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 23 Ağustos 2022
  • 23:30

Küçükçekmece’de İşçi Okulu

Küçükçekmece’de “İşçiler neden bilinçlenmeli?” gündemli İşçi Okulu gerçekleşti.

İşçi Okulu başlamadan önce Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu’nun hazırladığı işçi eğitim dizisinden “İşçiler neden bilinçlenmeli” videosu izlendi. Ayrıca tartışmaya kaynak olması için Lenin’in “Ne Yapmalı” eserinin “Yığınların kendiliğindenliği ve Sosyal Demokratların Bilinçliliği” bölümü okundu.

Önden izlenen kısa sinevizyon ve Lenin’in Ne Yapmalı eserinin okunan bölümü üzerine sunum yapıldı. Yapılan sunumda şunlar ifade edildi:  

İşçi sınıfının nasıl ve hangi koşullarda yaşamını sürdürdüğü ve dünya üzerindeki zenginliğin sadece burjuvazinin tekelinde olduğu, burjuvazinin elinde tuttuğu üretim araçlarından dolayı işçileri sömürerek yaratılan artı değere el koyarak bu zenginliği biriktirdiği, mevcut kapitalist sömürü koşullarından kurtuluş için işçi sınıfının bilinçlenmesinin önemi üzerinde duruldu.

İşçi sınıfının kapitalist sömürü koşullarından kurtulmasının kendiliğinden gerçekleşmeyeceği, ona yapılacak devrimci müdahalelerle gerçekleşeceği anlatıldı. “Kendiliğinden gerçekleşecek her hareket ve eylem müdahalede bulunulmadığı koşullarda kendi sınırlarını koruyacak ve kendiliğinden yok olma durumu ile karşı karşıya kalacaktır” denildi. İşçi sınıfına müdahalede ederken sadece sınıfın dar ekonomik-sendikal mücadele sınırları içerisinde kalmayıp bizzat kapitalist sömürü düzenine karşı bir mücadele yürütülmesi gerektiği üzerine anlatım yapıldı. Devrimci müdahalenin önemi üzerinde duruldu.

Sunum sonrasında ortak tartışmalar yapıldı. İşçi hareketinin güncel tablosu değerlendirildi. Sendikalara hâkim bürokratik anlayış ve bunun işçi sınıfına etkisi üzerinde duruldu. 

Yapılan tartışmaların ardından İşçi Okulu’nun bir sonraki gündem başlığı ortak şekilde belirlenerek program bitirildi. 

Esenyurt'ta işçi okulu: "İşçiler neden bilinçlenmeli”

Esenyurt’ta yeni döneme hazırlık kapsamında işçi okulunun ilki Pazar günü gerçekleştirildi. İlk dersin konusu “İşçiler neden bilinçlenmeli” başlığıyla yapıldı.

Konu başlığına dair kısa bir sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi. Ardından işçilerin kendilerine dayatılan sömürü düzeninden kurtulmanın ilk adımı olan ögenin bilinçlenmek olduğu ve bilinç öğesini örgütlemenin önemi üzerine tartışmalar gerçekleştirildi.

Bilinçlenip örgütlenen işçilerin tarihte neleri değiştirebileceğine dair örnekler verilip bir sonraki seminerin konu başlığı “Üretim nedir” olarak belirlendikten sonra seminer bitirildi.

Sarıgazi’de işçi okulu: Neden Örgütlenmeliyiz!

Haftalık yapılan işçi okulları Sarıgazi’de de sürüyor. Bu hafta “Neden örgütlenmeliyiz?” konusunu ele alan işçiler, örgütlenmenin ihtiyacını konuştu.

İnsanın bencil olup olmadığını tartışan işçiler, kapitalistlerin işçileri bölmek için ideolojik, fiziki, kültürel birçok saldırıyı hayata geçirdiğini vurguladı. İşçilerin kendi sınıf çıkarları için örgütlenmesi gerektiği, yakınmak, sızlanmak yerine mücadeleyi tercih etmeleri gerektiği üzerine konuşuldu.

Gebze’de İşçi Okulu “kadın sorunu” gündemli gerçekleşti

Eğitim ilk olarak günümüz kapitalist sisteminde kadının ezilmişliği ve köleliğinin güncel görünümlerine dikkat çekerek başladı. Aile, hukuk, sosyal, siyasal yaşamda kısacası toplumsal yaşamın tüm alanlarında kadının belirgin bir ayrımcılığa ve aşağılanmaya maruz kaldığı çeşitli somut örneklerle anlatıldı.  

Bu güncel görümlerin arkasında yatan temel nedenler konuşularak, kadın sorununun tarihsel olarak nasıl ortaya çıktığı açıklandı. Tarihsel ve bilimsel gelişmelerin ışığında ilkel komünal toplum düzeni ve özellikleri üzerinde kısaca duruldu. Üretici güçlerdeki gelişmenin, zaman içinde erkeğe daha üstün bir konum kazandırdığı ve yaratılan zenginliğin giderek özel mülk olarak erkek elinde toplandığı, sınıflı toplum düzeninin ve ona eşlik eden erkek egemenliğinin kadının tarihsel yenilgisine yol açtığı vurgulandı. Sınıflı toplum düzeniyle, eşitsizlik ve sömürünün ortaya çıkması ile birlikte kadının ilk ezilen cins olduğu belirtildi. Sınıfsal baskı ve sömürünün egemen hale gelmeye başladığı bir toplumsal ilişkiler içinde açığa çıkan erkek egemenliğinin, sınıfsal sömürü ve baskının cins planındaki uzantısı olduğuna dikkat çekildi. 

Kadının sorunun tarihsel-toplumsal muhtevası ortaya koyulduktan sonra, kadın sorununu kadın ve erkek birey arasındaki özel sorun alanları olarak gören anlayışlar eleştirildi. Feminist çevrelerin güncel tablolarına kısaca değinildi. Kadın çalışmasında belli başarılarının yanında, feminizmin sorunu sınıfsal temelinden koparıp kadın-erkek karşıtlığına indirgemesi, işçi sınıfının mücadelesinin cins planında ayrıştırması da eleştiri konusu edildi. 

Eğitim, kadın sorununda sınıfsal bakışın somut taleplerle ısrarlı bir çalışmaya konu edilmesi, sınıf içinde bu temelde mevziler yaratılması için etkin bir çabanın ortaya konulması vurgularıyla devam etti. Kadın işçi ve emekçilerin sınıf bilincinin belirgin zayıflığı ortaya konarak bunun aşılması ve eşzamanlı olarak erkek işçi ve emekçilerin bu sorun temelinde eğitilmesi üzerinde duruldu. 

Son dönemde yaşanan direnişlerde kadın işçilerin daha görünür hale gelerek mücadelede öne çıktıkları vurgulandı ve bu direnişlerde sınıfsal ayrımların daha net bir şekilde kendini gösterdiği ifade edildi. 

Sınıf çalışmasında kadınlara yönelik çalışmanın ısrarcı bir şekilde ilerletilmesi için somut başlıklar da tartışılarak eğitim çalışması tamamlandı. 

Kızıl Bayrak / İstanbul - Gebze