Hidromek fabrikasında toplu iş sözleşmesi öncesi işçilerle anket yapan, işçilerin sözleşmeden beklentilerini araştıran Metal İşçileri Birliği (MİB) temsilcisi Kızıl Bayrak’a konuştu. MİB temsilcisine işçilerin beklentilerini, fabrikadaki durumu, işçilerin örgütlülüğünü sorduk.
MİB temsilcisi, tüm işçilerin en başta sendika yönetiminin yetersizliğinden, sendikanın sendika gibi çalışmamasından şikâyetçi olduğunu belirterek sohbete başladı ve sözlerine şöyle devam etti:
“Anketlerde neler olduğunu, işçilerin neler düşündüğünü sizlere şöyle aktarayım: Yaptığımız anketlerde işçilerin asgari ücretin çok az üstünde maaş aldığını, ikramiyelerle bu gerçeğin gizlendiğini fakat bu dönemde işçilerin sabırlarının taşmak üzere olduğunu gördük. Birçok işçi %30, % 40 oranında zam alınmasını, ikinci, üçüncü ve dördüncü 6 aylarda ise enflasyon üstünde zam alınması gerektiğine değindi. Birçok işçi de seyyanen 2000 TL zam alınması gerektiğini söyledi. Hidromek’te uzun zamandır çalışan işçilerin birçoğu sözleşme sürecinin geçen sözleşme sürecinde yapılan alavere dalavere ile (başta MESS’e girme bahanesiyle) 6 ay geciktirilerek Mart ayı yerine Eylül’de başladığını ve bu 6 aylık dönemi zamsız geçirdiklerini belirtti.
“Bir Hidromek işçisi ‘istediklerimizi almak için grev kararını sendikanın alması gerek’ diyerek sendikanın görevini yapmadığını belirtti. Başka bir Hidromek işçisi sendikanın şeffaf bir biçimde süreci yönetmediğini, taslağın sözleşme sürecinin başladığı günden bu yana geçen bir ayda halen açıklanmadığını belirtti. İşyerinde bazı ustabaşlarının işçilere haksızlık yaptığını ve buna sendikanın sessiz kaldığını ifade etti. Fabrikada net ücretin en az 6000 TL olmasını söyleyen Hidromek işçisi, bu sürecin ancak mücadele ile kazanılacağını, fakat insanların kaygılarından kaynaklı hareket etmekte zorluk yaşadığını vurguladı.
“Bir diğer Hidromek işçisi Ocak ayının sonuna kadar bu sürecin devam edebileceğini, işçilerin geçmiş sözleşmelerden memnuniyetsizliğinden dolayı bu sözleşmede yüksek zam beklentisi olduğunu söyledi. Türk Metal Sendikası’nın MESS kapsamındaki işyerlerinin işçilerini işçilerin aidatlarıyla kurulan otellere götürdüğünü fakat kendilerinin götürülmediğini, dahası umursanmadıklarını belirtti.
“Görüştüğümüz tüm işçiler vergi dilimindeki adaletsizliğe vurgu yaparak, sene içinde gerçekleşen tüm ek kesintilerin patron tarafından ödenmesi gerektiğini belirtti. Bir başka işçi ise pandemide beyaz yakaya 1000 TL ikramiye verildiğini fakat üretimdeki işçiye verilmediğini belirtti. Haftalık 100’e yakın makinenin çıktığını belirten işçi 2022’nin Haziran ayına kadar Hidromek’in elinde sipariş olduğunu belirtti ve üretimini, cirosunu sürekli arttıran Hidromek’in işçisine önem vermediğini, işçisine yoksulluk sınırının altında ücreti reva gördüğünü belirtti.”
Hidromek İşçisi ne yapmalı?
Metal İşçileri Birliği temsilcisine Hidromek işçisi istediklerini almak için ne yapmalı diye de sorduk. MİB temsilcisi işçilerin yıllardır imzalanan ve ihtiyaçlarını karşılayamayan sözleşmelerden kaynaklı öfkeli olduğunu belirtti. Bu öfkenin ve taleplerdeki ısrarın kazanmak için önemli olduğunu dile getirdi ve şöyle devam etti:
“Compenant, kesimhane ve ana fabrikada işçiler Türk Metal Ankara 3 No’lu Şube Başkanı’na tepkilerini yansıttı. Sözleşme sürecinin başından bir ay gibi uzun süre geçse de açıklanan taslakta %39 zam isteneceği işçilere mesajla (toplantı ile değil) bildirilmiştir. Normalde TM (Türk Metal), MESS’te ne istenirse onu isteriz diye düşünüyordu. İşçilerin tepkisi onları taslakta daha ileri bir zam istemeye zorladı. Fakat bu dönemde TM ve tüm sendikalar arkada güçlü bir işçi basıncı ve işçi birliği görmedikçe işçilere bir parça bile nefes aldıracak bir sözleşme imzalamaz. O yüzden Hidromek işçisi Sincan OSB’deki üç fabrikadan ve onlarca bölümden arkadaşıyla birliğini kurmalıdır. Bu da ancak işyeri komitesini kurmasıyla mümkündür. İşçiler sendika yönetimlerinden bir şeyler almasını isteme anlayışından çıkıp ‘ne alacaksak biz hep birlikte mücadele ederek almalıyız’ anlayışıyla hareket edilmeli. Böyle bir anlayışıyla insanca yaşamaya yeten ücret hakkı koparılacaktır. Kaldı ki tek sorun ücret sorunu da değil. En az ücret sorunu kadar olan vergilerdeki kesintinin patron tarafından karşılanmaması, dayatılan zorunlu fazla mesailer, bazı ustabaşlarının baskısı, bazı bölümlerde olan adam kayırmacılık gibi sorunları da aşılabilsin. Hidromek işçisi geçen sene fabrikada yüzlerce kişi virüsken bile üretimi devam ettirip test sonuçlarını gizleyen bir patron ve yönetime karşı anladığı dilden cevap vermeyi önüne koymalıdır. Nasıl ki kurban bayramında fazla mesaiye bırakıldığında 40’a yakın işçi sendika binasına gidip mesaileri iptal ettirtip tatil hakkını kopardıysa, istenirse ve mücadele edilirse, işçilerin birliği oluşturulursa kazanımlarla dolu bir sözleşme de imzanalacaktır. Bu mücadelenin bir parçası olarak Metal İşçileri Birliği ve yıllardır bölgede faaliyet yürüten Sincan İşçi Birliği olarak çalışmalarımız sürecek. Hidromek işçisinin insanca yaşama ve çalışma talepleri sınıfımızın da talebidir. Dolayısıyla da bizlerin de talebidir. Bu talebi ve mücadeleyi büyütmek ve kazanmak için tüm Hidromek işçilerini birliğimizle kaynaşmaya, et ile tırnak olmaya çağırıyoruz.”
Kızıl Bayrak / Ankara