Grev yeri, bayram yeri oldu

Greif işçileri direnişlerinin 14. gününde Hadımköy'deki fabrikanın önünde destekçileriyle birlikte coşkulu bir etkinlik-forum gerçekleştirdi.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 24 Şubat 2014
  • 00:49

İşgalci Greif işçileri sabah saatlerinden itibaren etkinlik-forum hazırlıklarına yoğun olarak devam ederken bir yandan da, birçok yerden desteğe gelenler oldu. İşçiler sabah saatlerinden itibaren tahta paletlerden sahne yaparak ses sistemini kurdular. İstanbul Anadolu ve Avrupa Yakası forumları iyi bir katılımla ve yürüttükleri dayanışma çalışmasından topladıkları yiyecek ve temizlik malzemeleriyle etkinlik öncesinde fabrikaya geldi. Yüzlerce kişinin katılımı ile gerçekleşen etkinlik-forum, kararlılığın, inancın ve mücadele coşkusunun sahnesi oldu. Grev yeri bayram yerine döndü.

Etkinlik için Çağrı dergisi okurları, Genç Emekçiler Birliği, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Beylikdüzü Dayanışması, Esenyurt Gölge Kültür Merkezi, İMD, Sosyalist Kamu Emekçileri, Punto Deri direnişçileri sloganlarla fabrika önüne geldiler. DİSK adına göze çarpan DİSK Tekstil-İş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Kazım Doğan, Devrimci Turizm-İş Sendikası üye ve yöneticileri oldu.

Destek için gelenler işçiler tarafından kapı önünde coşkulu sloganlarla karşılandılar. İşçiler sık sık “İşgal grev direniş!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam!” sloganlarını desteğe gelenlerle birlikte haykırdı.

Yapılan müzik yayınıyla çekilen halayların ardından saat 15.00'e yaklaşırken işçiler adına yapılan konuşmayla birlikte etkinlik programı başlatılmış oldu. Greif işçileri adına yapılan sunumda taşeron köleliğine ve sömürüye karşı yürüttükleri direnişle dayanışma için gelenler selamlandı. Greif'te yürütülen mücadelenin tüm işçi sınıfının mücadelesi olduğu ifade edilerek sınıf dayanışmasının önemine vurgu yapıldı.

Konuşmanın sonrasında Grup Emeğe Ezgi sahne alarak işçi marşlarının ardından Çav Bella marşını seslendirerek bir dinleti sundu.

Ardından sahne alan Güney Kültür Merkezi İşçi Tiyatrosu ise Greif işçilerinin çalışma koşullarından esinlenerek hazırlanan ve taşeron sistemini yeren oyunları sergilendi. “Direne direne kazanacağız!” sloganıyla sona eren oyun özellikle kendi yaşantılarından birşeyler bulan Greif işçilerinin beğenisini topladı.

Ruhi Su Dostlar Korosu da emekten yana bir tercihlerinin olduğunu belirterek sahneye çıktılar. Seslendirdikleri Ruhi Su türkülerinin işçilere güç vermesini diledikleri belirtildi.

Gölge Kültür Sanat Merkezi Gölge Tiyatro Topluluğu da Greif işçilerinin mücadelesinden esinledikleri oyunlarını sergilediler.

Eski DİSK Başkanı CHP Milletvekili Süleyman Çelebi de bir konuşma geçekleştirdi. Taşeron sisteminin kaldırılması için mecliste uğraştığını ifade etti. Taşeron sorununun ve iş güvencesinin kaldırılmasının sadece buradaki mücadeleyle olmayacağını ifade etti.

Greif işçilerinin mücadelesinin haklı olduğunu ve 'sonuna kadar maddi ve manevi olarak işçilerin yanında olacaklarını' belirtti. Direnişin 3. gününde Greif işçilerini mecliste yaptığı konuşmayla ve mecliste çuvalla yaptığı konuşmayla selamladığını söyledi. Greif işçilerinin yalnızca kendileri için değil, kazanımla çıkıldığı oranda diğer işçiler için de örnek olacağını ifade etti.

İşyeri Baştemsilcisi Orhan Purhan Çelebi'nin ardından kısa bir konuşma yaparak bir dizi söz verdiğini ve bunların takipçisi olacaklarını ifade etti.

Marmara Romen Dernekleri Federasyonu Müzik Topluluğu da sahneye çıkarak Romen ezgilerinden oluşan bir dinleti sundu. Çaldıkları oyun havalarıyla birlikte birçok işçi ve destekçileri Romen havası oynadı.

Birlik, dayanışma ve mücadele forumu”

Çekilen halaylar ve oyunların ardından coşkulu sloganlarla birinci bölüm sonlandırılarak “Birlik, dayanışma ve mücadele forumu” başlatıldı.

DİSK Tekstil Esenyurt Bölge Temsilcisi Engin Yılgın'ın yaptığı kısa konuşmanın ardından başlayan forumda ilk olarak işgalci kadın işçilerden birinin çocuğu “Anne özlemi” başlığıyla yazdığı şiiri okuyarak annesini özlediğini, fakat direnişte yanında olduğunu ifade etti.

Punto Deri işçileri de sahneye çıkarak bir konuşma yaptılar. Konuşmayı yapan Ramazan Aygün kendi direnişlerinden de kısaca bahsederek Greif işçilerinin mücadelesini selamladıklarını ifade etti. Kendi direnişleriyle de dayanışmanın büyütülmesi çağrısı yaparak konuşmasını sonlandırdı.

Anadolu Yakası Forumları adına Selin Top söz alarak Greif direnişini selamladıklarını ifade etti. Direnişle dayanışmanın önemine vurgu yaparak dayanışmanın büyütülmesi gerektiğini söyledi.

Greif işçilerinin mücadelesinin kendilerini Haziran Direnişi’nden sonra heyecanlandıran bir eylem olduğunu söyleyerek "Bu daha başlangıç mücadeleye devam!" sloganıyla konuşmasını sonlandırdı.

Hey Tekstil mağduru Zeki Gördeğir de yaptığı konuşmada direnişlerinin uzun sürmesinin sorumlusunun iktidar ve muhalefet partileri olduğunu ifade etti. Greif işçilerinin mücadelesinin yanında olduklarını ifade etti.

Avrupa Yakası Forumları adına yapılan konuşmada işçilerin yanında olmaya değil birlikte mücadele etmeye geldikleri belirtilerek direnişçiler selamlandı.

Kocamustafapaşa Dayanışması adına yapılan konuşmada ise Greif işçilerinin sesini kendi bulundukları alanlara güçlü bir şekilde taşıyacakları ifade edildi.

Alınteri adına yapılan konuşma ile işçilerin mücadelesi selamlandı, dayanışmanın sürdürüleceği belirtildi.

Gezi Forumları Emek Hareketi Çalışma Grubu adına da bir konuşma yapıldı. Sendikaların patronla görüşmeleri işçilerin geniş katılımıyla yaptığı oranda sınıf sendikacılığına adım atılacağı ifade edildi. Çürümüş sendikacılığın yıkılarak sınıf sendikacılığı için mücadele ettiklerini ve bu yolda Greif işçilerinin mücadelesini selamladı.

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP) adına yapılan konuşmada Greif işçilerinin, haklarını almanın yanında taşeronluğun kaldırılması için de mücadele ettiği vurgulandı. Sendikal bürokrasiye karşı taban örgütlülüklerinin gücüyle mücadele ederek direnişi görmezden gelen DİSK bürokrasisine adım attırıldığı söylendi.

Greif direnişinin önemine vurgu yapılarak dayanışmanın büyütülmesi ihtiyacına değinildi. Sol sosyalist güçlerin de direnişe yüz çevirdiğini buna karşı işçilerin sesini etkinliğe katılanların gittikleri alanlara, fabrikalara taşınması gerektiği ifade edildi.

İşçilerle maddi manevi destek verilmesinin önemini hatırlatarak işçilerle bir yevmiyenin paylaşılması çağrısında bulunuldu. Taban örgütlenmelerinin güçlendirilmesi ve dayanışmanın büyütülmesi vurgusuyla konuşma sonlandırıldı.

Devrimci Liseliler Birliği (DLB) adına yapılan konuşmada işçi ve emekçi çocukları olarak Greif işçilerinin direnişinin sahiplenildiği ifade edildi. Kendi liselerine de direnişin sesini taşımaya çalıştıkları ifade edilerek bulundukları alanlarda direnişin sesi olmaya çalıştıkları ve çalışacakları söylendi.

Bir Kiğılı işçisi söz aldı. Yaşadıkları sorunlardan bahsederek baskılara karşı yılmadığını ve örgütlenme çalışmasına devam ettiğini söyledi.

Mücadele Birliği, Abbasağa Forumu, İMD, Genç Emekçiler Birliği, DİP adına da konuşmalar yapıldı. Konuşmalarda direnişçi işçilerin yanında oldukları ifade edildi.

Yayınevi Emekçileri Kolektifi adına yapılan konuşmada ise Greif işçileri için bir kütüphane oluşturma girişimleri olduğu belirtilerek kütüphane kitap desteği sunulması çağrısı yapıldı.

Türkiye Gazeteciler Sendikası'na (TGS) üye medya emekçileri adına yapılan konuşmada sansüre karşı birlikte verilecek mücadeleyle kazanım sağlanacağı ifade edildi. Kendilerinin de işçilerin sesini duyurmak için yanlarında olacakları ifade edildi.

Sosyalist Kamu Emekçileri (SKE) konuşmasında fiili-meşru ve taban örgütlülüğüne dayanan mücadelenin önemine dikkat çekildi.
Greif işçilerinin mücadelesinin hem DİSK'e hem de KESK'e yol gösterdiği ifade edildi. İşçilerin "Hak verilmez alınır, Zafer sokakta kazanılır!" sloganını hatırlattığı söylenerek Greif işçilerinin mücadelesini selamlandı.

Devrimci Turizm-İş adına Kamil Kartal bir konuşma gerçekleştirdi. Taşeronlaştırmanın yasalaştırılması için, 4857 sayılı İş Kanunu hakkında yeni bir değişikliğin gündemde olduğunu hatırlatan Kartal, Greif işçilerinin kadrolu kadrosuz olarak yürüttüğü bu mücadelenin halkın, emekçilerin gündemine taze bir soluk olduğunu ifade etti. Kollektif iradenin, komitelere dayalı mücadelede önemli bir örneğin sergilendiği, yol gösterici olduğunu ifade etti. Greif direnişinin kendilerinin de mücadelesi olarak gördüklerini, herkesin desteklemesi gerektiğine dikkat çekti.

Emekçi Kadın Komisyonları (EKK) adına bir emekçi kadın sahneye çıktı. Konuşmada, kadınların ve erkeklerin bütün isçilerin tek kurtuluşunun sınıf mücadelesinde olduğu ifade edildi.

Kadın-erkek birlikte verilen mücadelenin önemine vurgu yapılarak 8 Mart’ın tarihsel çıkışı hatırlatıldı. Greif işçilerinin kadın ve erkek birlikte yürüttükleri mücadele selamlanarak konuşma "Kadın erkek elele örgütlü mücadeleye!" sloganıyla sonlandırıldı. Slogan işçiler tarafından da karşılık buldu ve hep birlikte haykırıldı.

İşçilerin Birliği Derneği konuşmasındaysa başından beri Greif işçilerinin yanlarında olunduğu ve işçilerin yanında olmaya devam edecekleri ifade edildi. Greif işçilerinin sesinin kendi bulundukları alanlarda duvar gazeteleri ve bildiriler aracılığıyla işçilere, emekçilere ve gençlere taşındığı ve taşınmaya devam edileceği belirtildi.

Ekim Gençliği temsilcisi Greif işçilerinin mücadelesinin işçi sınıfına örnek teşkil ettiğini ifade ederek direnişi selamladı. Kendilerine dayatılan geleceksizlikle birlikte eğitim sistemini teşhir ederek geleceğin işçiler olduğunu ifade etti. İşçilerin sesini okullarına taşıyacaklarını belirtilerek konuşma sonlandırıldı.

Greif işçileri forum sonunda yaptıkları konuşmada direnişlerinin bütün sınıfın mücadelesi olduğunu ifade ederek dayanışmayı büyütme çağrısıyla etkinliği sonlandırdı.

Forumun ardından hep birlikte söylenen marşlar eşliğinde halaylar çekildi.

Kızıl Bayrak / İstanbul