Saray rejiminin şefi Erdoğan'ın kararı ile Birleşik Metal-İş ve Özçelik-İş sendikalarının Kocaeli'deki grev kararlarının "milli güvenliği bozucu nitelikte" görüldüğü için 60 gün süreyle ertelenmesine karar verildi.
Bekaert’in İzmit ve Kartepe’de bulunan iki fabrikasında alınan grev kararı toplamda bin işçiyi kapsıyor. İzmit’te Birleşik Metal-İş, Kartepe’de Çelik-İş sendikalarının aldığı grev kararına karşı yasak gece yarısı 03.00’da yayınlandı.
Erdoğan’ın imzasıyla yayınlanan bu grev yasağı saldırısı tüm işçi sınıfını ilgilendirmektedir. “OHAL’den istifade”, pandemi ve kriz gerekçeleri ile grevleri yasaklayan iktidarın hedefinde işçi sınıfının kazanılmış hakları vardır.
Kocaeli'deki grev kararlarının Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (CBK) ile ertelenmesi/yasaklanması ne ilktir, ne de son olacaktır. Grev “ertelemeleri” ve yasaklamaları sermaye iktidarının yıllardan beri işçi sınıfının mücadelesini sekteye uğratmak için uyguladığı bir yöntem. İşçi sınıfının üretimden gelen gücünü kullandığı grev, sermaye sınıfının her dönem korkulu rüyası olmuştur. Bu yüzden bu hakkın kullanılması her zaman engellenmek istenmiştir. Bu saldırılarla sınıfın bedel ödeyerek kazandığı grev hakkı tamamen ortadan kaldırılarak grev yasakları olağanlaştırılmak istenmektedir. O yüzden grev yasaklarına karşı tüm işçi sınıfı birleşik, kitlesel, fiili ve meşru mücadeleyi büyütmelidir.
İşçilerin bu küstahlığa verebileceği tek onurlu yanıt, grev yasağını tanımamak ve yasakları çiğnemektir. Bunun yolu tıpkı “İşgal, grev, direniş!” şiarıyla 60 gün ayağa kalkan Greif işçisinin ve 2015 yılında metal sektöründe on binlerce metal işçisinin estirdiği Metal Fırtınası'yla hem sendika ağalarını hem de kapitalistlere karşı gerçekleştidikleri büyük direnişlerdeki gibi...