Greif direnişinde 36. gün: İşçiler DİSK/Tekstil merkezinde...

Greif işçileri direnişlerinde yeni bir haftaya girdi. İşçiler işgali DİSK Tekstil Genel Merkezi'ne ve Dudullu'daki fabrika önüne taşıdılar.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 17 Mart 2014
  • 10:13
Hadımköy

Hadımköy

DİSK/Tekstil Genel Merkezi

DİSK/Tekstil Genel Merkezi

Dudullu

Dudullu

Dudullu

Dudullu

Dudullu

Dudullu

00.20: Hadimköy'deki fabrikaya dönen işçiler, burada bekleyen arkadaşları tarafından coşkulu sloganlarla karşılandılar. İşçiler bir yandan ateş yakarken, bir yandan da sendika binasından gelen arkadaşları için yemek hazırlamaya başladılar.

23.07: DİSK Tekstil'deki işçiler şu anda kendi imkanlarıyla aldıkları peynir zeytinle akşam yemeğini yiyorlar.

23.00: Subaşı son olarak işçilere sabah gelmelerini önerdi. Purhan'ın komite kararı olduğunu vurgulaması üzerine bürokratlar susarak kabul etmek zorunda kaldı. İşçiler nöbete kalacakları belirleyerek geri kalanlar fabrikaya dönmeye hazırlanıyor.

22.39: Taşeron patronunun dahi "işçiyle işçiyi karşı karşıya getirmeyin" diyerek geri döndüğü Cuma günkü provokatif hamleye vurgu yapan Purhan bürokratların bu süreçteki tutumlarını eleştiriyor.

22.30: Orhan Purhan bürokratlara bir bir süreci hatırlatarak yaptıklarını teşhir ediyor. Bürokratlar suskun, Purhan'ı dinliyor. Purhan, DİSK Tekstil açıklamalarına dikkat çekerek direnişe karşı alınan tutumu eleştiriyor.

22.20: Greif işçilerine bürokratlar, 10 işçinin nöbetçi kalmasına dair görüşüp karar vereceklerini söylediler. Bunun üzerine sendika kararın sonucu bekleninceye kadar boşaltılmıyor. İşçiler bürokratların bu konudaki açıklamasını bekliyor.

İşçiler beklerken Eğitim-Sen 6 No'lu Şube Örgütlenme Sekreteri Arif Ekinci söz alarak direnişçileri selamladı. Ekinci direnen işçilerin kararlı duruşuna vurgu yaparak Eğitim-Sen olarak direnişin yanında olduklarını, bu vesileyle maddi desteğe devam edeceklerini ifade etti. 

21.53: Fakat Greif işçileri olası polis saldırısı tehdidine karşı fabrikada hazırlıklarını yapıyor.

21.48: Hadımköy merkezde çevik kuvvet polisleri toplandı. Bunun Greif direnişiyle bir bağı olup olmadığı henüz kesinleşmedi.

21.40: Greif işçileri aldıkları kararla sendikada 10 kişilik nöbetçi bırakma kararı aldı. Bundan saonra süreç bitene kadar işçilerin sendikadan ayrılmayacaklarını söylediler. Orhan Purhan süreç bitene yani fabrika kapınıncaya ya da TİS imzalanıncaya kadar 10 işçinin sendikadan ayrılmayacakları belirtti.

"Söz yetki karar işçilere!" "Kavga bitmedi daha yeni başlyıor!" sloganları atılıyor.

21.32: Sendikanın resmi sitesine yeni konan açıklama şöyle: "Greif işçilerinin 36 gündür vermiş olduğu toplu sözleşme ve hak alma mücadelesinin DİSK Tekstil olarak yanındayız.

Cuma günü taşeron patronları ve işverenin yapmış olduğu provokatif eylemi kınıyoruz.

Toplusözleşmede yeni teklif ortaya çıktığı takdirde sandık konulması gerekirse Hadımköy, Samandıra ve Dudullu’da birlikte oylama yapılacaktır."

21.26: Özür dilendikten sonra işçiler "Kahrolsun sendika ağaları!" sloganları attı.

21.17: Subaşı işçilere açıklama yapıyor. DİSK Tekstil açıklamasının siteden çekilerek yeni açıklama konacağını söyledi. Sendikanın yeni açıklamasında patronun provokatif eylemi kınandı. Yeni açıklamada işçilerin 36. gününe gelen direnişinin yanında oldukları ifade edildi. 

Purhan, "hakaret eden, tehdit edenler işçilere gelip özür dileyecek" dedi. Bunun üzerine bürokrat takımı ve görevlileri işçilerden tek tek özür diliyor.

21.13: Eğitim-Sen İstanbul 6 No'lu Üniversiteler Şubesi yönetici ve üyeleri Greif işçilerine destek için yola çıktı.  

21.05: Bürokratlar daha önce kalkmayacağını söyledikleri açıklamanın kaldırılacağını ifade ettiler.

21.04: "Hak verilmez alınır! Zafer sokakta kazanılır!" sloganı atılıyor.

21.00: Greif işçilerinden bir grup daha sendikaya geldi içerdeki işçilerle alkışlarla gelen işçi ve destekçileri karşıladı. Sendika gerçek sahiplerini ağırlıyor.

Greif işçileri gelenleri sarılarak evlerine çağırdı. İşçiler hep birlikte sendikanın geniş odasına geçerek bürokratların tutumunu aktarıyorlar. Greif işçileri de Dudullu'daki yaşananları anlatıyor.

20.46: Sendikaya gelen baştemsilci Orhan Purhan bürokrat takımına tepki gösteriyor. Purhan bürokratların saldırgan tutumunu teşhir ediyor. Bürokratlar "Sopayı getirin" sözünü inkar ederek savunmaya geçti. "Sendikacı işçiyle karşı karşıya gelmek istemez" diyerek demagoji yapmaya çalışan bürokratlar işçilerin kararlı duruşu karşısında geri çekildi.

Greif işçileri sendikada bekleyişini sürdürüyor.

20.33: Dışardan Greif işçilerinin slogan sesleri yüseliyor. İçerdeki işçiler de sloganlara eşlik ediyor. "Direne direne kazanacağız!", "Yaşasın onurlu mücadelemiz!" sloganları atan işçiler bekleyişini sürdürüyor.

20.24: DİSK Tekstil binasının kapısı kitlenerek içeri girişler engellenmek isteniyor.

20.21: Bürokratlar Kızıl Bayrak muhabirine saldırmaya çalıştı. Greif işçileri araya girdi. Bürokratlar bağırarak saldırı girişimini sürdürüyor.

20.18: EksenTV'nin canlı yayın yapması bürokratları rahatsız ediyor. Yayın yapılmasına tepki gösteren sendikacılara karşı Kızıl Bayrak muhabiri "İşçi sınıfının mücadele tarihine kayıt düşüyoruz" diyerek verdi.

19.54: Greif işçileri canlı yayında bürokratların tutumlarını değerlendiriyor. Dudullu'daki direnişçiler de yola çıkarak sendika binasına geçiyor.

Greif işçileri tüm devrimci, ilerici güçleri sendika merkez binasına desteğe çağırıyor.

19.47: Bürokrat takımına karşı Greif işçileri "Yaşasın onurlu mücadelemiz!", "Yaşasın sınıf dayanışması!" sloganları atıyor.

19.44: Bürokratlar saldırgan tavırlarını sürdürüyor. Kızıl Bayrak muhabirinin çekim yapması engellenmeye çalışılıyor.

19.41: DİSK Tekstil Bursa Şube Başkanı Celal Çam provokatif tavırlarla işçilere bağırmaya devam ediyor.

19.34: Bürokratlar binada gerilimi tırmandırıyor. Bağırarak, "işçiyseniz işçiliğinizi bilin" diyerek işçilere fiziki müdahalede bulunuyorlar. Greif işçileri soğukkanlılığını koruyarak bürokratlara karşı cevap veriyor. Greif işçileri "Siz gideceksiniz. İşçiler kalacak burada" diyerek karşılık veriyor.

19.20: Dudullu'da Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu sloganlarla işçilerin yanına geliyor.

19.18: İşçiler kendi aralarında yaptıkları görüşmede misafirlerden rahatsız olmadıklarını ve buradakı bekleyişe devam edeceklerini soylediler.

Sendikacılar saldırganlaşmaya başladı. İşçiler dışındakilerin dışarı çıkması yönünde saldırgan söylemler kullanıyor. "Sopaları getirin" diye tehditler savuruyorlar.

Kızıl Bayrak'ta yapılan yayından duydukları rahatsızlığı da saldırgan bir şekilde ifade ettiler.

19.11: Sendika bürokratları işçilere "bugün gidin yarın sabah gelin" diyorlar.

İşçilere sert bir üslupla fırça atmaya çalışınca işçiler "bizim evimiz burası oldu" diye karşılık verdi.

İşçiler "Rıdvan Budak gelene kadar gitmeyeceğiz" diyorlar. Bürokratlar "Yazının kaldırılmasını yarın değerlendireceğiz" diyorlar. Ayrıca "işçiler dışındakilerin akşam içerde tutulmayacağı" söyleniyor.

19.06: DİSK Tekstil Sendikası'nın binasına şu anda sivil polisler geldi. Sendika yöneticileriyle polisler görüşüyorlar.

18.45: Dudullu'ya giden Hadımköy fabrikası taşeronları ve ustabaşları da polis kordonu altında fabrikadan ayrıldılar.

18.20: Dudullu fabrikasındaki işçiler hemen hemen servislerine binmiş durumda, direnişçiler beklemeye devam ediyor.

18.10: Vardiyası biten işçilerin direnişçilerle arasına çevik kuvvet kordonu oluşturuldu. Fabrikadan çıkan işçiler servislerine polis zinciri arasında gidiyor. Direnişçi Greif işçileriyse coşkulu sloganlarla işçileri mücadeleye çağırırken, taşeron patronlarını protesto ediyor.

Sürekli Devrim Hareketi de DİSK/Teksil'de kalan işçileri ziyarete geldi.

18.02: Çevik kuvvet Dudullu'da robocop kıyafetlerini giyerek fabrika kapısında işçilerin karşısına dizildi.

17.58: Greif işçileri bürokratları fabrikaya çağırdılar.

İşçilerin çağrısı şöyle: "DİSK/Tekstil Başkanlar Kurulu'na çağrımızdır!

Sendika yöneticileri, Greif yönetiminin Hadımköy'deki fabrikamızda bir grup olarak direnişi sürdürdüğümüz iddiasına riayet ediyorlar. Tabiki bu açıklamaya riayet ediyorlar. Kendi üyeleri olan yüzlerce arkadaşımızla bir ayı aşkın süredir devam eden direnişimizi bir kez bile ziyaret etmezlerse tabiki böyle diyeceklerdir...

Sendika genel merkezindeki arkadaşlarımız, şu anda sendikada bulunan yöneticileri Hadımköy'e çağırdılar. Ancak sendika yöneticileri bu çağrıya olumsuz yanıt verdiler..."

17.55: Dudullu fabrika önüne iki otobüs çevik kuvvet polisi getirildi.

Greif işçileri bir süre fabrika önünde yolu kapatarak tepkilerini gösterdi. Orhan Purhan fabrikada vardiyası biten işçilere seslendi. Bu sırada Dudullu temsilcisi Cihangir ve fabrika müdürü Purhan'a karşılık vermeye çalıştı. Purhan'ın "yalan söylediğini" iddia eden müdür ve temsilciye Purhan, temsilcinin imzası olan noter tasdikli belgeyi gösterdi. Purhan vardiyası biten işçilere seslenerek temsilci tarafından kandırıldıklarına dikkat çekti. Fabrikadan bir bakımcı da tartışmaya dahil oldu. Fabrika bahçesinde işçilerin toplanması sürerken dışarda sloganlarla bekleniyor.

17.30: Greif İşgaliyle Dayanışma Bürosu aktivistleri de işçilerle dayanışmaya geldiler.

İşçilerle Nuri Toprak arasındaki konuşmalarda, direnişçiler Rıdvan Budak'ın gelmesini istediklerini ifade ettiler. İşçiler ile birlikte sendikaya gelen DİSK/Tekstil Çorlu Temsilcisi Gönül Doğan'a sen "Sen bizim çalışanımız değilsin" diyerek Doğan'ı yalıtmaya çalıştılar. Doğan ise üç aydır sendika temsilciliği yaptığını, sigortasız çalıştırıldığı için tanınmayabileceğini belirtti.

İşçiler son defa taleplerini sıraladılar ve karşılanana kadar sendikadan ayrılmayacaklarını belirttiler.

Belediye sektöründen emekli sendikacı da işçileri dinleyerek yanlarından ayrıldı.

17.25: İşçilerle sendika bürokratları arasında oldukça "ilginç" dialoglar yaşanıyor. Sendikacılar Ünsa'ya sandık kurulması talebini geçiştiriyorlar. Bir sendikacı, oylama dışındaki TİS taleplerinin kabul edilebileceğini söyledi. Sendikacılar "direnişe nasıl destek oluruzu" tartışmak yerine işçilerin taleplerini tartışıyorlar.

17.15: İki sendikacı işçilerin yanına geldi. Sendikacılardan biri işçileri dinlemek istediğini, başka bir işkolunda ve emekli bir sendikacı olduğun ifade etti. İşçileri dinleyerek notlar aldı. DİSK/Tekstil bürokratı işçilerin anlatımları üzerine bir kez daha 'yasal mücadeleyi' öne çıkardı ve bunu yapmadıkları takdirde yetkilerini kaybedeceklerini ileri sürdü.

Buna karşı işçiler Kani Beko'nun yazısını gösterdiler. Sendikacı bu açıklamayı sahiplendiğini söyledi ancak 'yasal mücadelede' ısrarını sürdürdü. Sinirlenen bürokrat "Biz sizin haklarınızı savunuyoruz. Siz baltaladınız" diyerek ithamlarda bulundu.

Daha sonra, "teorik" çıkarsamalarda bulunan sendikacı "Hepimiz kapitalizme karşı mücadele ediyoruz ancak bu kırmakla-dökmekle olmaz. Sendikalarda örgütlenerek olur" dedi. İşçiler de sürekli "vurma-kırma" gibi ifadeler kullanan sendikacıya böyle bir niyetlerinin olmadığını dile getirdiler.

İşçiler şu anda yemek yiyor. Nuri Toprak gelerek işçilerin taleplerinin önümüzdeki günlerde değerlendirileceğini söyledi.

16.50: Dudullu fabrikasında çalışan ve bugün işbaşı yapmaya gelirken servislerden evine gönderilen işçilerden 7'si fabrika önüne gelerek direnişçi işçilerin yanında yerini aldı.

16.25: BDSP, saat 18.30'da Sarıgazi Greif İşçileriyle Dayanışma Bürosu'nda, 19.30'da da Greif'in Dudullu fabrikasının önünde olmaya çağırıyor.

Greif işçileri, fabrika ve sendikaya gidemeyen destekçilerinin, Greif yönetimine mesaj ve mail atabileceklerini hatırlattılar. İşçiler şu çağrıyı yaptı:

"Greif'ın Dudullu fabrikası ya da DİSK/Tekstil Genel Merkezi'ne dayanışma için gidemeyen destekçilerimiz GREIF Türkiye yöneticilerine mesaj ve mail atabilirler...

Greif fabrika müdürleri
iskender Önder: 0 549 726 19 27
Afşin Doğan: 0 530 264 60 40
Ulaş İpek: 0549 726 1980

Türkiye genel müdürlüğü
Mail: flexibles.ea@greif.com
Tel: 0 216 564 06 00"

16.10: Dudullu'da işçiler sloganlarla bekleyişlerini sürdürüyorlar.

DİSK/Tekstil Genel Merkezi'nde işçiler, Kani Beko'nun DİSK'in Sesi'nde yayınlanan "DİSK yetkiyi işçiden alır" yazısını seslice okudular. Yazıda işaret edilenlerle Greif'teki mücadelenin benzerlikler taşıdığını söyleyen işçiler "Ama icraat yok!" dediler.

15.40: Orhan Purhan ve bir işçinin Dudullu'daki fabrika yönetimi ile görüşme talebi reddedildi.

Ayrıca, daha önce Dudullu'da protokolle çalışmayı kabul ettiği söylenen işçilerin bugün fabrikaya getirilmediği öğrenildi. Direnişçi işçilerin fabrika önüne gelmesi üzerine, bu işçilerin servislerden geri döndürüldüğü belirtildi. Direnişçi işçiler, geri gönderilen işçilerin getirilmesini ve önlerinde oylama yapılmasını istediler. Ancak talepleri kabul edilmiyor.

15.30: Orhan Purhan, Dudullu'da fabrika temsilcisi ile görüştü. Cihangir adındaki temsilciye, daha önce yapılan "Hadımköy işbaşı yapmadan Dudullu da işbaşı yapmayacak" anlaşmasını hatırlattı. Ayrıca, iki işçinin işten atılmasıyla ilgili NOTER belgesinde temsilci Cihangir'in de imzası bulunuyor. Ancak temsilci bu durumu inkar ediyor. Purhan, eğer direnişi destekliyorlarsa iş bırakmalarını ve kapıya gelmelerini söyledi. Ayrıca, Hadımköy'deki şeflerin Dudullu'daki fabrika bahçesinde bekledikleri görüldü.

Bu arada, Kazım Doğan'ın sabahki toplantıda "Dudullu çalışırsa Hadımköy kırılır" dediği iddia edildi.

15.25: DİSK/Tekstil'de bulunan işçiler Greif işçilerine destek gelmeye başladı. İki emek dostu da işçilerin DİSK/Tekstil'de olduklarını duyarak dayanışma için işçilerin yanına geldiler.

İşçiler sendikacılara "1 yevmiyeni paylaş" kampanyasına katılıp katılmadıklarını sordular. Sendikacılar paylaşmadıkları yanıtını verdiler. İşçilerle sohbet etmeye çalışan sendikacılar, kendilerine yöneltilen sorular karşısında kaçamak cevap üretmekte zorlanıyorlar.

14.55: Dudullu'da işçilere açıklama yapan Orhan Purhan, burada sözleşme yapılmadığını, işçilere protokol dayatıldığını, bu protokolde ise taşeronun kaldırılmasının yer almadığını, 120 TL'lik iyileştirme ücretlerinin geri çekildiğini belirtti. Purhan, Dudullu'da direnişe devam etmek isteyen iki işçinin işten atıldığını söyledi. Son olarak, yönetim adım atıncaya ve işten atılan iki işçi geri alınıncaya dek fabrika önünden ayrılmayacaklarını, gerekirse çadır kuracaklarını belirtti.

14.50: Dudullu'da polis fabrika önüne barikat kurmuş durumda. Coplarını çıkarmış vaziyette, saldırıya hazır bekliyor. İşçiler "Kahrolsun sendika ağaları!", "İşgal, grev, direniş!", "Direne direne kazanacağız!" sloganlarıyla bekliyorlar. Dudullu fabrikasının kapısını çalan işçiler görüşme talebini ilettiler. Ancak ne kapı açıldı ne de görüşmeye gelen oldu.

14.42: Hadımköy'den bir grup Greif işçisi Dudullu'daki fabrikaya geçti. Dudullu'daki fabrika kapısında sivil ve resmi polisler ile Akrep tipi zırhlı araç bekliyor.

14.40: Sendika yöneticileri, bugün Başkanlar Kurulu toplantısı yapılacağını, işçilerin taleplerinin bu toplantıda değerlendirileceğini söyledi. Sendikanın Adana şubesinden bir yönetici de tartışmaya dahil olarak Hadımköy'de referandum yapılmasını yineledi. Tartışmalar sürüyor.

14.32: Sendika yöneticileri, şimdiye kadar işgal ile bir sonuç alınamadığını, kendilerinin de Greif'in kapısından alınmadıklarını ileri sürdüler. Konuşmanın devamında "işçilerin siyasete alet olduklarını" iddia ettiler.

14.30: Tartışma sürdüğü sırada bir sendika çalışanı "Tartışılacak birşey yok. Fabrika kapatılmış. İşçi olsaydınız size de gelirdi" dedi. İşçiler sendikacılardan bunu kanıtlamalarını istediler. Çalışan gitti ancak geri döndüğünde sadece sendikaya açılan bir dava ile ilgili belge getirdi. İşçiler duruma bir kez daha tepki gösterdiler. Sendika çalışanı ise söylemini inkar etmeye çalıştı.

14.25: Sendikacılar, patronun taşeronun kaldırılması talebini kabul ettiğini söylediler. İşçiler ise böyle bir durumun olmadığını söyleyerek tepki gösterdiler. Taleplerini sunan işçiler, talepleri karşılanana kadar sendikadan ayrılmayacaklarını söylediler.

14.20: İşçilerle konuşan Nuri Toprak, "Yaptığınız tarihe altın harflerle geçecek" dedi fakat sendikanın "TİS baltalandı" söyleminden vazgeçmedi. Sendika bürokratları "İşgal mi edeceksiniz?" "Bu ülkenin yasaları var" sözlerini kullandılar. İşçiler Ünsa'nın greve çıkması gerektiğini söylediklerinde Nuri Toprak "Ünsa'nın başka bir işletme olduğunu" söyledi.

13.45: İşçiler toplantı odasında sendika bürokratları ile tartıştılar. Bürokratlar devrimci basının görüntü almasına engel olmaya çalıştı. DİSK Tekstil Genel Sekreteri Muzaffer Subaşı, işçilerin "İnisiyatifi ele aldık" demesine tepki göstererek salondan ayrıldı.

13.30: Greif işçileri, fabrika yönetimi ve taşeron patronlarıyla birlikte direnişe karşı hareket eden DİSK Tekstil'e geldiler. İşçiler sendikanın toplantı odasına geçtiler.

12.55: Greif yönetiminin Dudullu'daki fabrikada taşeronlar ve işyeri yöneticileri ile toplantı yaptığı öğrenildi. Hadımköy'deki direnişin konuşulduğu toplantıya DİSK Tekstil Sendikası İstanbul Şube Başkanı Kazım Doğan da katıldı. Greif yönetimi ve taşeronlarla yan yana gelen Kazım Doğan, Dudullu'daki işçilere Hadımköy'deki fabrikanın kapatıldığını, Dudullu'da da patronla yapılan protokolde 120 TL'lik iyileştirmelerin iptal edildiğini, patronun öne sürdüğü maddelerin kabul edilmesinden başka yapacak birşey olmadığını söyledi.

11.20: Genel işçi toplantısı sona erdi.

Toplantıda konuşma yapan baştemsilci Orhan Purhan, 14 Mart günü yaşanan provokasyonun patronun kirli bir oyunu olduğunu dile getirdi. Bunun ardından Dudullu'da yaşanan süreç ele alındı.

Purhan, Dudullu'da direnen işçilerin patron tarafından kandırıldığını, patronun vaat ettiği protokolün hala imzalanmadığını kaydetti.

Önümüzdeki hafta yasal grev kararının çıkabileceğini söyleyen Purhan, emek dostlarının yardımlarıyla ellerine bir miktar daha para geçtiğini, bugün bu paranın işçilere eşit şekilde paylaştırılacağını ifade etti.

***

Greif işçileri yeni bir kavga gününe daha başladı.

Görevli işçiler sabah saatlerinde çay ve yemekhaneyi hazırlayarak arkadaşlarına kahvaltıyı hazırladı. Sabah erken saatlerde uyanan işçiler, haberleri izlediler, gazete okudular

Güvenlik ekibi gece boyunca tüm dikkati ile olası sızma ve provokasyonlara karşı nöbet tuttu.

Kahvaltı sona ermek üzere. Birazdan yemekhanede genel toplantı yapılacak.

Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz...

Kızıl Bayrak / İstanbul