AKP, sermaye ve işbirlikçiler kıdem için masayı kurdu

Kıdemi de kapatmaya hazırlanan Türk-İş’in dileği kabul oldu, AKP şefi T. Erdoğan, sermayedarlar ve işbirlikçileriyle bir araya geldi.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 18 Haziran 2020
  • 08:00

Sermaye ve AKP iktidarı, salgınla birlikte açlık/işsizlik ve koronavirüs kıskacında ölümüne sömürdüğü işçilerin kıdem tazminatı hakkını gasp etmek için kolları sıvadı.

AKP şefleri, kapitalistler ve sendika bürokratı işbirlikçiler arasında art arda görüşmeler gerçekleşiyor.

Sendika ağaları “kıdem kırmızı çizgi”, “kıdem tazminatını ölsem de vermem” diyerek kıdem tazminatı hakkını masa başında T. Erdoğan ile görüşme sinyali vermişti.

Sermaye ve onun demir yumruğu Erdoğan, işbirlikçilerinin bu dileğini yerine getirdi ve “üçlü şer cephesi” buluştu.

İşçi sınıfına sahte bir “sizi düşünüyoruz” görüntüsü yaratma amacı da taşıyan bu toplantı T. Erdoğan’ın sarayında gerçekleşti ve 1 saat 40 dakika sürdü.

AKP şefi T. Erdoğan’ın ev sahipliğinde, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Z. Z. Selçuk’un yanı sıra toplantıya katılanlar arasında şu isimler yer aldı:

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı ve Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Başkanı Ergün Atalay ve Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Başkanı Mahmut Arslan.

AKP şefi geçtiğimiz haftalarda koronavirüs tedbirlerinin 1 Haziran itibarıyla kaldırılacağını açıkladığı “Ulusa sesleniş” konuşmasında, “İstihdam Kalkanı” ve “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi” adı altında yeni hak gaspları için hazırlık içinde olduklarını duyurmuştu.

İşçi sınıfını tümüyle iş güvencesinden yoksun bırakmayı, esnek çalışma koşullarını pekiştirerek sömürüyü ağırlaştırmayı hedefleyen sermaye, AKP ve sendikal bürokrasi, koronavirüsü fırsatçılığı peşindedir.

Bu fırsatçılığın ne sonuç vereceğini, işçi sınıfının bu üçlü şer cephesinden bağımsız vereceği yanıt belirleyecektir. İşçi sınıfı ya ölümüne sömürüye mahkum olmayı kabul edecek, ya da onuruna ve geleceğine sahip çıkacak ölümüne bir mücadeleyle haklarını koruyacaktır.