Emekçilerin onurlu kalem işçisi: Rıfat Ilgaz

Ezilenlerin onurlu kalemi Rıfat Ilgaz’ı ölümünün 28.yılında saygıyla anıyoruz…

  • Haber
  • |
  • Kültür-sanat
  • |
  • 07 Temmuz 2021
  • 08:00

Ezilenlerin ve emekçilerin onurlu kalem işçisi Rıfat Ilgaz, 7 Mayıs 1911 yılında, Kastamonu’nun Cide ilçesinde, emekçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. İlk ve ortaokuldan sonra başladığı lise eğitimini yarıda bırakır. Ardından Kastomunu Öğretmen Okuluna yazılır ve 1930 yılında buradan mezun olur. Bolu, Gerede, Akçakoca ve Gümüşova’da ilkokul öğretmenliği yaparken, diğer yandan da Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü okuyarak 1938 yılında üniversite eğitimini bitirir. Yükseköğretim sırasında yakalandığı verem hastalığının tedavisi için İstanbul’a gelir ve hastalığı atlattıktan sonra İstanbul’da öğretmenlik görevine devam eder.

İkinci emperyalist paylaşım savaşının sürmekte olduğu yıllarda, savaşın yarattığı yıkımı ezilenlere anlatmak için birçok toplumcu gerçekçi yazar ve şair tarafından şiirler, romanlar yazılmaya başlar. Rıfat Ilgaz da bu dönemde çalışmalarına hız verir ve savaş yıllarının ürünü olan Karartma Geceleri kitabını gün yüzüne çıkarır.

Ezilenlere gerçekleri anlatmaya başlaması üzerine Rıfat Ilgaz da devletin saldırgan yüzüyle tanışır. 1944 yılında çıkardığı Sınıf adlı şiir kitabı nedeniyle tutuklanır ve 6 ay hapis cezası yatar. Hapishaneden çıktıktan sonra Yozgat’ta atandığı öğretmenlik görevi sırasında tekrardan hastalanır. Hapishanede kaldığı ayların etkisi nedeniyle tekrardan sağlık sorunlarıyla karşılaşan Rıfat Ilgaz, savunduğu düşüncelerden ve yazdıklarından dolayı hastalık nedeniyle 1946 yılında kaldığı sanatoryumdan çıkarılır ve 1947 yılında öğretmenlik görevinden atılır.

Uğradığı baskı koşulları ve sağlık sorunları Rıfat Ilgaz’ın yazdığı eserler ile arasına giremez. Dönemin ilerici-gerçekçi yazarlarından olan Aziz Nesin ile Markopaşa mizah dergisini çıkarmaya başlarlar. Markopaşa’nın soruşturmalar sonucu kapatılmasının ardından, dergiyi Malumpaşa, Merhumpaşa, Hür Markopaşa adlarıyla çıkarmaya devam ederler.

Ilgaz, bu dönemlerde yazdığı eserler yüzünden birçok soruşturma ile karşılaşır ve beş buçuk yıla yakın süre hapislerde yatar.

1966 yılında yazdığı Hababam Sınıfı adlı eseriyle eğitim alanında yapılanları ve eğitim sisteminin çarpıklığını eleştirir. Hababam Sınıfı, okur tarafından ilgi görmesi üzerine filme de uyarlanmak istenir. Filmin ilk senaryosu kitapta sunulan eleştiriler ve gerçeklikler dolayısıyla sansürlenir ve Hababam Sınıfı filmi kitapta anlatılanların aksine bir güldürü oyunu olarak seyirciye sunulur. Rıfat Ilgaz, Hababam Sınıfı’nın bu şekilde topluma sunulmasına tepki gösterir: “Onlar, Hababam Sınıfı’nın özüne saygı gösterilerek çevrilmiş filmler değildi. İçeriği bakımından, tezi bakımından aykırı. Ben eğitimi eleştiririm. Kopyacılığı, ezberciliği... Senaryoyu yazanlar öğrenci velilerine başlıyorlar çıkışmaya. … Hemen dava açtım.”

1940’lı yıllardan 1970’li yıllara kadar birçok baskıyla karşılaşan ve gözaltına alınan Rıfat Ilgaz, 12 Eylül askeri darbesinden de nasibini aldı. Askeri darbenin olduğu günlerde başladığı Yıldız Karayel romanını yazarken 28 Mayıs 1981 gecesi Cide’de gözaltına alındı. Gözleri bağlanarak zincirlenen yazar bir süre mezbahadan bozma hapishaneye konuldu. Bir süre sonra hastalığının tekrar artmasının ardından sorgulaması yapılarak serbest bırakıldı.

Bütün ömrü boyunca yoksunluklarla, hastalıklarla, baskılarla boğuşan ama bir an olsun ezilenlerin yaşamlarını anlatmaktan vazgeçmeyen, onların yaşamlarına ayna tutmak için kalemini sürekli elinde tutan Rıfat Ilgaz, 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta gerçekleşen katliamda en yakın dostlarından biri de olan Asım Bezirci ve birçok aydın ve sanatçının da katledilmesinin üzüntüsüne dayanamayarak, katliamın hemen 5 gün sonrasında, 7 Temmuz 1993 günü hayata gözlerini yumdu.

Ezilenlerin onurlu kalemi Rıfat Ilgaz’ı ölümünün 28.yılında saygıyla anıyoruz…

K. Sönmez

Aydın mısın

Kilim gibi dokumada mutsuzluğu
Gidip gelen kara kuşlar havada
Saflar tutulmuş top sesleri gerilerden
Tabanında depremi kara güllelerin
Duymuyor musun
Kaldır başını kan uykulardan
Böyle yürek böyle atardamar
Atmaz olsun
Ses ol ışık ol yumruk ol
Karayeller başına indirmeden çatını
Sel suları bastığın toprağı dönüm dönüm
Alıp götürmeden büyük denizlere
Çabuk ol

Tam çağı işe başlamanın doğan günle
Bul içine tükürdüğün kitapları yeniden
Her satırında buram buram alın teri
Her sayfası günlük güneşlik
Utanma suçun tümü senin değil
Yırt otuzunda aldığın diplomayı
Alfabelik çocuk ol
Yollar kesilmiş alanlar sarılmış
Tel örgüler çevirmiş yöreni
Fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende
Benden geçti mi demek istiyorsun
Aç iki kolunu iki yanına
Korkuluk ol

Rıfat Ilgaz