Aziz Nesin: “Sınıfıyla özdeşleşmiş yazar…”

  • Haber
  • |
  • Basın derleme
  • |
  • 06 Temmuz 2021
  • 16:57

Kısa öykü, tiyatro, şiir gibi çeşitli dallarda bir çok yapıtı bulunan, eserleri pek çok farklı dile çevrilmiş, toplamda 8 milyondan fazla baskı yapmış ve Türkiye edebiyatının önde gelen isimlerinden olan mizah yazarı Aziz Nesin’in bugün aramızdan ayrılışının 26. yıldönümü. 

Aziz Nesin, gazeteci Zeynep Oral’ın Milliyet Sanat Dergisi için 1975 yılında yaptığı röportajda, mizah anlayışını ve sanatını şu şekilde anlatmıştı:

“...Mizah deyince halk yararına işlevi olan görevci mizahı anladığımı baştan söylemeliyim... Beni mizah yazarlığına iten etken, o günkü ortamın koşullarıydı. Kısaca şunu söyleyeyim; genellikle yoksunluk ve yoksulluk yaşamından gelen bir kızgınlık, öfke, bir hınç alma biçimidir mizah... Her zorluk, her acı çeken ille de mizahçı olmaz elbet, ama bu ağır koşullar kişinin mizahçı yeteneğini geliştirir... Mizahçının yetişmesi için gerekli bireysel koşuldan da anlaşılacağı üzere, mizah, bir yıkıcılıktır. Mizahçı kırgınlıklarını, nefretini, kinini, öfkesini, hıncını, bilinçli bir biçimde gerçekten yıkılması gereken hedefe yöneltebilir ve mizah silahını halk yararına kullanabilirse, bir olumlu yıkıcı olur... Sınıfsal bilinci olan her yazar, ister istemez güdümlü olduğunu, kendi kendini güdümlediğini bilir. Sınıfsal bilince sahip bir yazarı, bir sanatçıyı güdümlü kılmak hiçbir politikacının hiçbir yönetmenin haddi değildir... Sanatın işlevi?... Bu konuda başkalarınınkine uymayan düşünceler içindeyim... Sanatçının kendini, kendi sınıfıyla özdeşleştirmesi koşuluyla, sanatın işlevi, sanatçının kendini dışlaması, varlaması, ortaya koyması demektir. Sınıfıyla özdeşleşmiş olduğundan, kendini anlatırken sınıfını anlatmış olur.”

Biz de kendisinin ölüm yıl dönümünde onu küçük bir video kaydı ile anmak istedik. Hiçbir zaman düşüncelerini söylemekten çekinmeyen Nesin, bu videoda da korku ve cesaret kavramını kendince anlatıyor:

Artı Gerçek / 06.07.21