3. Uluslararası kadın konferansının 5 Eylül’deki programında çalıştaylar vardı. Sabah 9’da başlayan çalıştaylar kısa bir molanın ardından akşam saatlerine değin sürdü. Akşam ise geçmişteki konferanslarda gelenekselleşen, her gece bir kıtanın kültürünün yansıtıldığı bir etkinlik gerçekleşti. Dün akşamki etkinlik Avrupa kıtasına ayrılmıştı. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen emekçi kadınlar dans, müzik ve devrimci marşlar ile geceyi renklendirdiler.
Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası üyesi Dilbent Türker ve PiA’dan kadınlar, işçi kadınların durumu ve sendikalar üzerine düzenlenen çalıştayda yer aldılar. Çalıştay Almanya’da hizmet sektöründe örgütlü Ver.di ve Yeni Kadın Dünyası ile birlikte düzenlendi.
Yeni Kadın Dünyası, etkinlikteki konuşmasında Türkiye’de sendikaların ve sendikalarda örgütlü kadın işçilerin durumuna, sendika bürokrasisinin kadın işçileri görmezden gelmesine değinerek, çok sayıda istatistiklerle, sendikalarda kadın çalışmasının nasıl sürdürülmesi gerektiğine değindi. Çalıştayda ayrıca Bangladeş, İspanya, Hollanda, Güney Afrika, Almanya’dan mücadeleci işçi kadınların sunumları gerçekleşti. Sunumlarda kadın işçi önderleri geldikleri ülkelerde işçi kadınların sorunlarına vurgu yaparak, son süreçte yaşanan veya halen sürmekte olan grevlere, direnişlere değindiler.
Bangladeş’te daha fazla ücret talep eden çay işçilerinin yaygın ve kararlı grevlerinin yaşandığına, çok sayıda işçinin yalan suçlamalarla tutuklandığına dikkat çeken giyim ve tekstil işçileri sendikasından işçi kadın, tekstil sektöründe 16 saate varan günlük çalışma saatlerine, işçilerin ayda 18 dolar kazandığına, dünyanın dikiş odası olarak bilinen Bangladeş’te tekstil sektörünün ülkenin milli safi hasılasının yüzde 80’ini karşıladığını söyledi.
İspanya’dan katılan ve otellerde oda temizliğinde çalışan kadın işçiler, iş güvenliğinin kalmadığı, iş basıncının ve meslek hastalıklarının giderek arttığına ve bunlara karşı örgütlenerek sürdürdükleri mücadeleye vurgu yaparak taleplerini sıraladılar.
Hollanda’dan konferansa katılan temizlik işçileri ise 2012 yılında sürdürdükleri 16 hafta süren grevleri süresince temizlik yapılmadığını ve böylece görünür olduklarına değindiler. Evlerde bakım sektöründe çalışan bir işçi ise kısa süre önce sürdürdükleri greve değindi. Kuzey Ren Vesfalya’da kliniklerde çalışan işçilerin sürdürdükleri grevlerle dayanışma göstermediklerini söyleyerek bir özeleştiri yaptı.
TOMİS adına konferansa katılan ve Alman devrimci kadınlarının davet ettiği Dilbent Türker’in Sinbo direnişi büyük ilgi odağı oldu. Katılımcıların tümü genç bir devrimci kadın işçinin mücadelesi karşısında duydukları hayranlığı sıkça dile getirdiler. Kod 29’a karşı verilen mücadeleden Konferans süresinde ilk kez haberdar olmalarından dolayı duydukları üzüntüyü dile getirdiler. Ver.di sendikası ayrıca direniş için göçmen işçiler arasında topladıkları bağışı Dilbent’e sundular. Konuşmalarda uluslararası düzeyde direniş, mücadele ve grevlerden en kısa ve dolaysız biçimde bilgi akışının sağlanması için uluslararası bir ağın kurulmasının aciliyetine vurgu yapıldı.
Bu bağlamda “Kod 29 ve işçi düşmanı yasalara karşı mücadele nasıl sürdürülmeli, mücadeleyi nasıl ortaklaştırabiliriz” sorusunun iki gün sonra yapılacak genel kurula sunulması konusu yarınki çalıştayda karara bağlamak üzere not alındı.
Çalıştaylara yarın da devam edilecek. Her çalıştay genel kurulda delegelere sunulmak üzere hazırlayacağı karar taslağı üzerine çalışacak.
Kızıl Bayrak / Tunus