Haklarımız ve geleceğimiz için mücadeleye!
Tarih, sınıf mücadeleleri tarihidir. Bu tarihte, ezilenlerin ve sömürülenlerin, sömürücü asalaklara karşı daima başkaldırısı vardır. 8 Mart da bu başkaldırın simgelerinden biridir.
8 Mart’ın gerisinde ise, Amerika’daki dokuma işçisi kardeşlerimizin insanca yaşanabilecek bir ücret ve çalışma koşulları için verdiği mücadele yatmaktadır. Bu mücadele içinde çoğunluğu kadın olmak üzere yaşamını yitiren işçi kardeşlerimizin anısına, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak, uluslararası işçi hareketi ve sosyalist hareket tarafından işçi sınıfına armağan edilmiştir.
Aradan 100 yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen, kapitalist sistemin vahşi sömürüsü devam ediyor. Bugün hala milyonlarca işçi sömürü dişlileri arasında eziliyor, sömürülüyor. Kadın işçiler ise, ikincil konumundan dolayı daha fazla baskıya, eşitsizliğe ve mobinge maruz kalıyor. Aynı zamanda ev içi işlerin yüklerini de omuzlamasıyla, işten sonra evde de çalışmaya devam ediyor.
Her geçen gün derinleşen krizin faturası işçilere ödettirildiği için, çalışma ve yaşam koşullarımız daha da ağırlaştı. Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınında ise, işçiler virüs ve açlık ikilemiyle ölümüne çalışmaya devam ettiler. Pandemiyi fırsata çeviren patronlar ise, bu süreçte kârlarına kâr kattılar. Sözde hak olarak yutturulmak istenen kısa çalışma ve ücretsiz izin uygulamaları ile sermayedarlar hoyratça işçi sınıfına saldırıyor. Sözde işten atma yasağı olmasına rağmen, 25-2 maddesi (Kod 29) ile işten atmak patronların elinde bir silaha dönüştü. Öncelikle hakkını arayan pek çok işçi bu maddeye dayanarak işten atıldı.
Ancak tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de eşitsizliklere, baskıya, sömürüye karşı direnenler ve başkaldıranlar var. İnsanca yaşam ve çalışma koşulları için pek çok işyerinde işçiler direniyorlar. Sinbo’da ve SML Etiket’de kadınlar bu direnişe öncülük ediyorlar.
Özellikle son 18 yıldır AKP iktidarının kadınları yok sayan uygulamaları karşısında kadınlar, kazanılmış hakları için, kendilerinin ve çocuklarının gelecekleri için direnmeye devam ediyorlar.
Krizin ve pandeminin yaşam koşullarımızı daha da ağırlaştırdığı şu günlerde 8 Mart’ı yaratan tekstil işçisi kardeşlerimizin çağrısına kulak verelim. Haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkalım. Bugün bu amaçla başta Sinbo’da, SML Etiket’te ve Migros’ta olmak üzere, direnen tüm sınıf kardeşlerimizin mücadelelerine omuz verelim.
Eşitlik ve özgürlük kavgasını büyütelim.
Tekstil İşçileri Birliği