İtalya’da Sağlık Bakanı 8 Ağustos’da kadınların kürtaj hakkına erişimini kolaylaştıracak yeni düzenlemeyi duyurdu. Düzenlemeye aşırı sağcılar ve Katolik Kilisesi karşı çıkıyordu.
İtalya'da kürtaj hakkı
İtalya'da kürtaj 1978 yılında “194 yasası” adlı bir yasa ile kadınlar tarafından kazanıldı. Kürtaj hakkı için mücadelede 1970'ler boyunca Komünist Parti'ye yakınlığı ile bilinen İtalyan Kadınların Birliği ile çeşitli çevrelerce desteklenen Kadınların Özgürlük Hareketi ve Kadın İsyanı gibi örgütlenmeler aktif olarak rol oynadılar.
Yasada hamileliğin 90. gününe kadar isteğe bağlı kürtaj hakkı tanınırken 90 günün sonrasında kürtaj hakkı fetüsün ve annenin sağlığının tehlikede olduğu durumlarla sınırlandırılıyor. Yasada, doktorlar ve sağlık emekçilerine “vicdani olarak kürtaj yapmayı reddetme” hakkı da tanınıyor.
Kürtaj hakkı var ancak erişim çok zor
Kürtaj karşıtı hareket yıllar içerisinde yasayı hedef alan söylemlerini sürdürdü. 1981 yılında biri Radikal Parti diğeri ise Katolik Kilisesi tarafından iki referandum yapıldı. Her iki referandum da başarısızlıkla sonuçlandı. Kürtaj yasasının yürürlüğe girdiği dönem Papa VI. Paul kürtaj yapan doktorları “büyük bir günah işlemekle” suçladı. 10 Ocak 2018'de ise Papa Francis kürtajı “kiralık katil tutmak” olarak tanımladı.
Katolik Kilisesi'nin doktorlar üzerinde kurduğu basıncı anlatan bu sözler kadınların kürtaj hakkına erişimini sınırlandırmada önemli bir rol oynadı. Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, kendisini “vicdani redçi” olarak tanımlayan doktorların oranı 2005 yılında yüzde 59 iken 2017 yılında yüzde 68,4'e yükseldi. Ülkenin bazı bölgelerinde kürtaja erişim zorlaştı. İtalya'nın güneyinde bu oran yüzde 80-90’lara ulaştı. Bağımsız İtalyan Jinekologlar Derneği Başkanı, sağlık emekçilerinin siyasilerden ve Katolik Kilisesinden etkilendiğini söylüyor. Kadınlar “vicdani red” nedeniyle ülkeyi bir baştan bir başa geçmek zorunda kalabiliyorlar.
194 yasası zaman içerisinde revize edildi. 2009 yılında “farmakolojik kürtaj”, yani kürtaj ilacının kullanımı yasalaştı. Sözkonusu ilacı gebeliğin 7 haftası içinde alabilen kadınların üç gün hastanede kalmaları gerekiyordu.
Yeni düzenleme kürtaj hakkına erişimi kolaylaştırıyor
Kürtaj hakkına erişim bu denli zorken, pandemi koşulları bu süreci daha da zorlaştırdı. Hastanelerin “Covid-19 hastanesi” ilan edilmesi ve vaka sayılarından kaynaklı çoğu hastanenin kürtaj operasyonlarını iptal ettiği için kürtaj hakkına erişim daha da kısıtlandı.
Ancak 8 Ağustos’da Sağlık Bakanı attığı tweet ile ilaç alım yoluyla kürtaja erişimin önündeki engelleri kaldıracak bir düzenlemeyi duyurdu. Yeni uygulama ile, gebeliğin sonlandırılması işleminin bilimsel kanıtlar üzerine, günübirlik hastanede yapılabileceğini ve bu işlemin gebeliğin 9. haftasına kadar uygulanabileceğini paylaştı. Böylece kadınlar yarım saatlik bir gözlem eşliğinde ilacı alabilecekler, 48 saat sonra bir sonraki dozu alabilecekler.
İlaç alımı ile kürtaj için önceki düzenlemede var olan 7 haftalık sürenin 9 haftaya çıkarılması ve 3 gün hastanede yatma şartının kaldırılması, kürtaj hakkına erişimi kolaylaştıracak. Ancak doktorlara tanınan “vicdani red”, bu hakkı sınırlandırmaya devam edecek. Muhafazakarlar ve Katolik Kilisesi yeni düzenlemeye karşı da itirazlarını sürdürüyorlar.
Z. Kaya