İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları (İEKK) “Şiddet-sömürü, baskı düzenine karşı emeğin kurtuluşu mücadelesini büyütelim!” şiarıyla İstanbul’da eylem gerçekleştirdi. Eylemde İranlı kadınların konuşması engellenmek istendi, konuşmayı İEKK temsilcisi yaptı.
Kadıköy Eminönü İskelesi’nde yapılan eylemde İEKK imzalı “Yaşamak için sosyalizm!”, “Kadının kurtuluşu devrimde, sosyalizmde!”, “Çürümüş düzene karşı mücadeleye!”, “Tacize tecavüze, istismara geçit yok” “Kadına yönelik şiddete hayır” yazılı dövizler ile İEKK ve BDSP flamaları taşındı.
Yapılan konuşmalarda bugünün aynı zamanda 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü olduğu hatırlatılarak şunlar vurgulandı:
“Çocuklarımız eğitim yüzü görmezken, mevsimlik işçi olarak tarlalarda çalıştırılırken, portakal bahçelerinde bedenleri asılırken bugün sesimizi çıkarma, Mirabel Kardeşlerin mücadele çağrısını yükseltme günü”
“Yaşamak için sosyalizm”
Mirabel Kardeşler şahsında mücadelede ölümsüzleşenler için saygı duruşunda bulunuldu. Ardından Devrimci Gençlik Birliği’nin (DGB) drama atölyesinin hazırlamış olduğu oyun sergiledi. Trujillo diktatörlüğü tarafından katledilen Minerva Teressa, İran’da molla rejimi tarafından katledilen Jina Mahsa Amini ve işçi cinayetinde katledilen çocuk işçi Diclenur Selçuk’un şahsında kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin anlatıldığı oyun ilgiyle izlendi. Oyun “Yaşamak için sosyalizm” sloganıyla sona erdi.
"Korku iklimine teslim olmayacağız!”
Eylemde yapılan konuşmalarda şu ifadelere yer verildi:
“Bugün dünyada ve Türkiye’de savaşlar, gerilimler, krizlerle işçi-emekçilerin hakları gasp ediliyor. Ülkemizde her gün sokak ortasında kadınlar öldürülüyor, işçiler madenlerde, çalışma alanlarında kitlesel olarak katlediliyor. Ülkedeki bu kadar soruna karşı baskı ve yasaklar da aynı şekilde artırılıyor. Atılan bombalarla yaratılan korku ikliminde haklarımızın önüne geçmeye çalışıyorlar. Bu vahşete karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Korku iklimine teslim olmayacağız!”
“Geleceğimizden vazgeçmiyoruz!”
İEKK adına açıklamayı Gülnur Ertaş İnce okudu. Okunan açıklamada 25 Kasım’ın tarihi aktarıldı. AKP-MHP iktidarının tek adam rejiminin gölgesi altında gerçekleştirilen saldırılar sıralanarak şunlar ifade edildi:
“Geleceğimizden vazgeçmiyoruz! Krizin sonuçları en çok biz işçi ve emekçi kadınları etkiliyor. Hayat pahalılığı, zamlar, artan kiralar, işsizlik, kölece çalışma koşulları en çok kadınları etkiliyor. Kapitalist düzen kadın emeğini ucuza ve güvencesiz çalışmaya itiyor, işyerinde baskı, mobbing, ayrımcılık örnekleri artıyor. Diğer taraftan işsizlik derinleşiyor. Evine ekmek götüremeyen, çocuğuna süt alamayan, barınamayanlar artıyor. Milyonları bulan işsizler ve her an işsiz kalma korkusu duyanlar olarak ekonomik şiddeti derinde yaşıyor, pek çok şiddet türüne maruz kalıyoruz.”
9 ayda 422 kadının katledildiğini hatırlatılan açıklamada iktidarın temsilcilerin gerici söylemlerine değinildi. Açıklamada son olarak şu ifadelere yer verdi:
“Tek adam rejiminin kadın düşmanı politikalarına, bizleri kuluçka makinesi gibi görenlere, hayatlarımıza istedikleri gibi müdahale edebileceklerini düşünenlere, kadına yönelik şiddete karşı örgütlü mücadelemizi büyütüyoruz! Mücadelenin en ön saflarında direnmeye devam ediyoruz. Sokakları, meydanları terk etmiyoruz!
İşçi ve emekçi kadınları, toplumun tüm ezilen kesimlerini kadının özgürlüğü ve emeğin kurtuluşu mücadelesine katılmaya davet ediyoruz.”
İran’lı kadının konuşmasına engelleme
Ardından söz İranlı kadınlar adına Mikaeil Alizadeh’e bırakıldı. Ancak Alizadeh’in konuşması polis tarafından engellenmek istendi. Polisin keyfi engelleme tutumu “İran’da düşene dövüşene bin selam”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarıyla protesto edildi. Alizadeh adına konuşmasını İEKK temsilcisi “Tıpkı İran’da olduğu gibi burada da İran’daki mücadele engellenmek isteniyor. İran’daki halkların sesleri olmaya devam edeceğiz” diyerek gerçekleştirdi. Alizadeh’in konuşmasında İran’daki baskılar ve 64 gündür süren eylemler aktarılarak şu ifadelere yer verildi:
“Ülkemin insanları adına konuşuyorum. İran'da İslam Cumhuriyeti'ne karşı pek çok protesto yaşandı. Hepsi de cinayetlerle kapatıldı. Ama bu sefer, sevgili Mahsa Amini'mizin şehit edilmesinden sonra hızla ilerledi. Ve 64 günü geçti.
Ülkemin çok yetenekli ve masum insanları öldürüldü. Çocuklar, anneleri, babaları... Ölenlerin sayısı 400'ü geçti. Hatta bu en düşük ihtimal.”
“Şiddete karşı sokağa, eyleme, direnişe”, “Kadının kurtuluşu devrimde, sosyalizmde!” “Kadın erkek el ele örgütlü mücadeleye” sloganlarının sık sık atıldığı eylem sloganlarla sona erdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul