Kadın sorununun tarihsel gelişimine ilişkin sunumla başlayan seminerde, dünyada ve Türkiye’de kadın hareketinin dünden bugüne izlediği seyir üzerine aktarımlar yapıldı. Kadın hareketine öncülük eden sosyalist kadın önderlerin anlatıldığı sunumda, 1960’larda çıkış yaşayan ve 80’li-90’lı yıllarda etkisini artıran feminist harekete değinildi. Kadın hareketinin gelişiminde öne çıkan dönemlere ve “dönem” tartışmalarına değinildi. Sovyetlerin dağılmasıyla birlikte dünya sosyalist hareketinde yaşanan kırılmalar ve moral kaybıyla birlikte kimi siyasal anlayışların ortaya çıktığı ve bu durumun kadın hareketinde de kendisini gösterdiğine değinilerek, bu koşulların feminizmin etkisini artırdığına ve meselenin sınıfsal özünden kopuk kadın-erkek meselesine indirgendiğine ilişkin vurgular yapıldı.
Türkiye’de ise en dinamik kesimlerden biri olan kadın hareketinin AKP iktidarının gerici ve baskıcı politikalarına karşı her koşulda sokaklara aktığı bir süreç yaşandığına dikkat çekildi.
Bununla birlikte kadın hareketine yön veren öznelerin kadın sorununa bakışındaki sorunlar ve zaaflar üzerinde duruldu. Bu öznelerin kadın sorununu sınıfsal özünden kopuk ele aldığına değinilerek, bunun kendisinin verilen mücadelenin toplumun işçi ve emekçi kesimlerini kapsaması konusunda sorunlar yarattığına işaret edildi. Kadın hareketinin parçalı tablosuna dair aktarımlar yapıldı.
Yapılan ikinci sunumda ise sınıf hareketinin güncel tablosuna dair bir aktarım yapıldı. İşçi sınıfının örgütsüz tablosuyla birlikte, son dönemlerde pek çok fabrika ve iş yerinde yaşanan direnişlere değinildi. Bu direnişlerde kadın işçilerin belirgin bir yer tuttuğuna, baskı ve gerici politikalarla bastırılmaya çalışılan kadınların mücadele içinde değişip dönüştüğüne dair görüş aktarıldı. Ardından SSCB’de kadın sorununun çözümü konusunda atılan somut adımlardan örnekler verildi.
Yapılan sunumların ardından etkinlik görüş, katkı ve önerilerle sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / Ankara