Tek adam rejimi toplumun mücadele eden kesimlerine yönelik saldırılarını sürdürüyor. İşçi ve emekçilerin yaşamları hayat pahalılığı, derinleşen ekonomik krizle birlikte cehenneme çevriliyor. Burjuva hukukunu dahi hiçe sayan uygulamaları bir bir hayata geçiriliyor. Tek adam rejiminin saldırılarına boyun eğmeyen, sokaklara çıkan tüm kesimleri sindirilmeye çalışılıyor. Gezi Davası’nda olduğu gibi düzmece iddialarla ilerici-devrimci güçler tutsak ediliyor. Anayasal haklarını kullanıp sendikalı oldukları için işten atılan, kölece çalışma koşullarına karşı direnen işçilerin eylemleri yasaklanıyor, polis şiddeti devreye sokuluyor. Festivaller, konserler yasaklanıyor…
Bu tablonun en ağır faturasını işçi-emekçi kadınlar ödüyor. Ekonomik krizin de baskıcı-gerici politikaların da ilk hedefi işçi-emekçi ve genç kadınlar oluyor. Ortaçağ artığı zihniyetle kadınların giysileri, tercihleri sorgulanıyor. LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemleri, saldırılar sistematik hale getiriliyor. Diğer yandan da İstanbul Sözleşmesi örneğinde olduğu gibi kadınların kazanılmış hakları hedefe çakılıyor. Toplumsal muhalefetin en diri kesimini oluşturan kadın hareketi baskı ve zorbalıkla bastırılmaya çalışılıyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne açılan hukuksuz kapatma davası da bu saldırı politikalarından bağımsız değildir.
KCDP’na açılan kapatma davası ile başta kadın hareketi olmak üzere mücadele eden tüm kesimlere gözdağı verilmeye çalışılmaktadır. Bizler de İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları olarak bu hukuksuz kapatma davası karşısında Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’nin yanında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz.
1 Haziran’da, 10.00’da Çağlayan Adliyesi önündeyiz!
Haklarımızdan, hayatlarımızdan, geleceğimizden vazgeçmiyoruz!
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği yalnız değildir!
İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları
30 Mayıs 2022