Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu hakkında açılan kapatma davasının 5 Ekim’de gerçekleşecek ikinci duruşmasına ilişkin Şişli Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi Abidin Dino Salonu’nda basın toplantısı düzenledi.
İlk sözü Kadın Meclisleri adına Dilber Sünnetçioğlu aldı. Gericilerin kadınları hedef gösterdiğini ifade eden Sünnetçioğlu “Yaşam hakkımızın kadın düşmanı ve cinsiyetçi politikalarla elimizden almalarına izin vermeyeceğiz” dedi.
Ardından dernek avukatlarından Leyla Süren, davanın kadınların sesinin kısılmak amaçlı olduğunu belirtti. Altı erkeğin BİMER'e yaptığı şikayetlerle sürecin başladığını hatırlatan Süren, erkeklerin “nafakaları ödeyemiyoruz ve bu dernek de onlara güç veriyor” dediğini aktardı ve amaçlarının zaten kadınlara güç vermek olduğunu ekledi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim ise kadın cinayetleri artarken şüpheli kadın ölümlerinin hiç olmadığı kadar arttığına dikkat çekti. “Bütün bu yasaklar, bütün bu zulüm olmaya devam ederken kadınların mücadelesinin de yükseldiğini düşünüyoruz” diyen Ataselim şunları ifade etti:
“Yanı başımızda İran'da bir kardeşimiz zorunlu başörtüsü yüzünden dövülerek öldürüldü. Onun ardından bütün meydanlar doluyor. Bu bize laikliğin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Eşitlik karşıtı, gerici, yobaz fikirlerin neye yol açabileceğini gösteriyor. Bu açıdan derneğimizi kapattırmamak da tüm muhalefete güç verecektir.”
LGBTİ Meclisleri adına konuşan Ilgın Gürses, hafta sonu Saraçhane'de düzenlenen LGBTİ+ düşmanı mitinge dikkat çekerek devlet tarafından örgütlendiğini söyledi. Gürses şunları ifade etti:
“Ama biz istediğimiz gibi yaşadığımızda ahlaksız vatan hainleri oluyoruz. Yok öyle, sadece kendi çıkarınızla ilgili olduğunda bize eşit yurttaşlığı lütfedemezsiniz. Bize saldırmalarının sebebi çok açık. Ekonomik krizden çıkmaları çok zor ve otoriterleşmeye gidiyorlar.”
Katledilen Aysun Yıldırım'ın annesi Hüsniye Yıldırım, asıl ahlaksızlığın kadın katliamları olduğunun altını çizdi. Yıldırım, şöyle devam etti:
“Aile yapısı, zaten bizim dosyamız kapandığında alabora oldu. Dosyayı inceledikten sonra gerçekler ortaya çıkınca öğrendik ve biz sizin yanınızdayız dediler. Bu dernektekiler. Bize güç kuvvet verdiler. Bizimle beraber önde yürüdüler. Biz onların omuzlarında ağladık. Bizim gibi birçok aile var.
Bizlere yalnız olmadığımızı ve adaletin sağlanacağını vurguladılar. Benim kızım öldürüleli dört ay oldu. Şu anda mülk adaletin temeli oldu. Katillerin sırtını sıvazlıyorlar, indirimli cezalar uyguluyorlar. Platform, böyle bir şey olmaz diyerek bu davalarda bize güç verdi. Bu hükümet bir kez yanımızda olmadı, sandıkta cezalarını bulacaklar. Adalet er geç sağlanacak.”
İstanbul Barosu adına konuşan Nazan Moroğlu şunları dedi:
“Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na açılan dava tamamen hukuksuz. Hiçbir hukuki dayanağı yok. Kadına yönelik şiddet bir insan hakları ihlalidir. İnsan haklarına saygılı, hukukun üstünlüğüne dayanan bir devlet yurttaşlarını korumak zorundadır.”
EŞİK gönüllüsü Av. Hülya Gülbahar, dünyanın dört bir yanında kadınların şiddetle karşı karşıya olduğunu belirten Gülbahar “Bu davalar gelip geçecek ve bizim açacağımız davaların zamanı gelecek” dedi.
Ekmek ve Gül adına konuşan Sevda Karaca, bu davanın yalnızca kadınların değil aynı zamanda halkın haber alma hakkı için mücadele eden gazetecilerin de davası olduğunu vurguladı.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı adına Ümit Efe, insan hak ve özgürlüklerinin en çok daraltıldığı süreçlerden birinin yaşandığını hatırlattı. Efe, dünya çapında kadın mücadelesinin ve direnişlerinin böylesi bir süreçte güç olduğunu belirterek “Bize inadı, ısrarı bu ülkede kadınlar ve mücadele eden herkes miras bıraktı. Kazanacağız” dedi.
TÜBAKKOM adına Oylum Yaman “Tüm hukuksuzluklara karşı olduğumuz gibi derneğe açılan kapatma davasının da karşısındayız” diye konuştu.
Konuşmacıların yanı sıra basın toplantısına katılanlara teşekkür edilerek basın toplantısı sonlandırıldı. Katılanlar şu şekilde:
“İstanbul Barosu'na, Kadın Kuruluşları Birliği’ne, EŞİK Platformumuza, TÜBAKKOM'a, Ekmek ve Gül'e, Türkiye İnsan Hakları Vakfı'na, İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları’na, Mor Dayanışma’ya ve TKP Kadın Dayanışma Komiteleri.”
Kapatma davası 5 Ekim'de Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde görülecek.