Diyarbakır, Mersin ve Kocaeli’de kadın hasta tutsakların serbest bırakılması talebiyle eylemler yapıldı.
Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde hasta tutsak kadınlar için yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşe Tevgerên Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Adalet Nöbetine katılan aileler, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) üye ve yöneticisi kadınlar, Medeniyetlerin Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Aileler ile Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA DER) ile kentteki bazı kültür ve sanat kurumlarından kadınlar katıldı.
Yürüyüş sonrasında açıklama yapan TUAY-DER Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Güler Yüksekbağ şunları dedi:
“Dışarıda kadınlara uygulanan psikolojik, ekonomik, fiziksel, cinsel şiddet cezaevlerinde de devam etmektedir. Fakat buna karşı kadınlar dışarıda ve cezaevlerinde ataerkil zihniyete karşı mücadele etmekte”
Garibe Gezer’in ölüme süreklenişini hatırlatan Yüksekbağ şunları ifade etti:
“Gezer’in maruz kaldığı insanlık dışı cinsel işkence erkek egemen aklın kendini yeniden inşa etme çabasının bir ürünüdür. Gezer’in yaşadığı işkenceye dair başlatılan soruşturma ise savcılık tarafından takipsizlik kararı verilerek kapatılmaya çalışılmaktadır. Garibe Gezer’in verdiği mücadeleyi sahiplenerek kadın kırımına karşı olduğumuzu belirtiyor, özgür kadın ve toplumu savunuyoruz”
Kadın hasta tutsakları sağlığa erişim hakları engelllendiği gibi, tedavileri için serbestte bırakılmadıklarını belirten Yüksekbağ, demans teşhisi konan Aysel Tuğluk’un durumuna da dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Tuğluk şahsında tüm hasta kadın tutsaklar bir an önce tahliye edilmelidir. Cezaevlerine yönelik gerçekleştirilen bu saldırıların sistematik bir akla hizmet ettiğini biliyoruz. Tüm hasta tutsaklara dönük bu saldırılara ve baskılara karşı her koşulda kadın mücadelesini yürütmeye devam edeceğimizi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde de tüm tutsakların sesi olacağımızı, aynı inanç ve kararlılıkla kadın özgürlüğünü haykırmayı sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.”
Kadınlar, yapılan açıklamanın ardından eylemlerini “Bijî berxwedana zindana”, “Siyasi tutsaklar onurumuzdur” sloganları ile noktaladı.
Mersin-Tarsus
Çukurova TUAY-DER ile TJA öncülüğünde Tarsus Kampüs Hapishanesi önüne yakın bir noktada basın açıklaması yapıldı. Eyleme HDP Mardin Milletvekili Pero Dündar ile Barış Anneleri’nin yanı sıra, Adana ve Mersin DBP, HDP il ve ilçe örgütleri, HDP Gençlik Meclisi ve Akdeniz Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (AYKAY-DER) ile onlarca kişi katıldı.
Eylemde “Em faşizme tek bibin tecridé bişkinin” ile “Ji dayikén jir én Mezopotamya Hezar Silav Ji Zindanan re hezar silav” pankartının açıldığı açıklamada, “Biji berxwedana zindana”, "Aysel Tuğluk onurumuzdur”, sloganları atıldı.
HDP Mardin Milletvekili Pero Dündar, karşı karşıya kaldıkları rejimin Kürt düşmanı bir rejim olduğunu söyleyen Dündar, Kürtlere yönelik hak ihlallerinin sadece cezaevlerinde değil, toplumun her alanında yaşandığına dikkat çekti. Dündar şunları vurguladı:
“Bakın sadece iki ayda Türkiye cezaevlerinde 7 siyasi tutuklunun cenazesi çıktı. Hala da ölüm sınırında bekleyen siyasi tutuklu hastalar var. Bu hasta tutukluların tedavileri yapılmadığı gibi, infazları yakılıyor. Kürtlerin tutuklanması serbest ama hastalıkları kritik seviyelere gelen siyasi tutukluların serbest bırakılması yasak”
Hapishanelerde baskı, işkence, başta İmralı olmak üzere derinleşen tecride dikkat çeken Dündar “Cezaevlerindeki siyasi tutukluların direnişi bizim direnişimiz, onların başarısı bizim başarımızdır” dedi.
Kocaeli-Kandıra
HDP Kadın Meclisi, Kandıra Hapishanesi önünde basın açıklaması yaptı. Eyleme Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcsüü Esengül Demir, HDP Sözcüsü Ebru Günay ile HDK ve HDP kadın meclisi üyeleri de katıldı.
Eylemde konuşan HDK Eşsözcüsü Esengül Demir şunları dedi:
“Raporlara ve hastalıklarına rağmen cezaevinde ne yazık ki ölümlerinin gerçekleşmesini istediklerini biliyoruz. Bu yüzden de özellikle hasta tutsaklara vurgu yapmak istedik. Son dönemlerde 20-24 yıl cezaevinde kalan siyasi tutsakların infazlarının yakıldığı ve cezaevinde kalma süreçlerinin uzatıldığını biliyoruz. Bu keyfi bir uygulama. Özgür kalması gerekenlerin ikinci bir cezalandırma sistemi ile karşı karşıya bırakılıyor. Dışarıda da mücadelelerinin sürdürücüsü olacağız”
HDP Sözcüsü Ebru Günay ise, birçok yerde kadın etkinlikleri düzenlediklerini ve 8 Mart’ı büyük bir coşkuyla karşıladıklarını söyledi. Bu kapsamda Kandıra Hapishanesi önüne de geldiklerini belirten Günay devamında şunları söyledi:
“Kandıra Cezaevi siyasi kadın mahpusların yaşadığı sorunlarla biliniyor. Garibe Gezer’in devlet şiddetinden, tacizden, tecavüzden ve ihmalkarlıktan ölümü sürüklendiğine tüm Türkiye tanıklık etti. Garibe Gezer katledildi. Tıpkı dışarıda katledilen kadın yoldaşları gibi sesi iktidar tarafından duyulmadı. Bu ülkenin Adalet Bakanlığı, iktidarı göz yumdu. Bizim için Garibe Gezer’in ölümü bir kadın cinayetidir. Failler hesap verinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Aysel Tuğluk ile birlikte bizim kadın siyasetçi yoldaşlarımızın, kadın mücadelesi yürüten arkadaşlarımızın kaldığı cezaevi. Maalesef iktidarın kolluk güçleri tarafından engellendik. Nedense kadınlar eylem yaptığında seferber olan kolluk, kadın katliamları söz konusu olduğunda kılını kıpırdatmıyor.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı