“8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yaklaşıyor. Hiç şüphe yok ki 8 Mart işçi sınıfının mücadelesinin en önemli simge günlerinden biridir.
Yok sayılmaya, sömürülmeye, ayrımcılığa uğramaya, baskıya, tacize, mobbinge karşı işçi kadınların yaktığı mücadele ateşi bugün hala yolumuzu aydınlatıyor. Dünyanın dört bir yanında kadınlar, özgürlük, eşitlik ve daha yaşanabilir bir dünya için her 8 Mart’ta alanları, meydanları dolduruyor. İstem ve özlemlerini haykırıyor.
2024 8 Mart’ını işçi sınıfı ve emekçi kadınlar, yıllardır süren bir yoğun saldırı dalgası içinde karşılıyorlar. Yoksulluk ve yoksunluk daha da büyüyor. Azgın sömürü politikalarına, dizginsiz baskı uygulamaları eşlik ediyor. İşten atmalar yaygınlaşıyor. Ücretlerimiz düşüyor. Alım gücümüz geriliyor. AKP-MHP iktidarı yalnız demokratik haklarımızı kısıtlamıyor, toplumu kendi gerici ideolojilerinin esiri yapmak istiyorlar.
Tüm bu saldırı ve uygulamalar işçi emekçi kadını iki defa vuruyor. Ekonomik ve siyasal yıkımın tüm faturası işçi sınıfı ve emekçilerin sırtına bindirilmeye çalışılırken, işçi emekçi kadınlar yalnız bu faturayla değil aynı zamanda baskı, taciz ve mobbingle, arkası kesilmez kadın cinayetleri ile, güçlenen ayrımcılık politikalarıyla, gericiliğin üzerlerinde yarattığı baskı ile mücadele etmek zorunda kalıyorlar.
Kadın işçiler bir adım öne!
Kadınlar yıllardır ama özelikle son 20 yıldır üstlerindeki baskı ve ayrımcılık politikalarına karşı direndiler, direnecekler. Eşitlik, özgürlük ve adalet talep etmeye devam edecekler. Önümüzdeki 8 Mart tıpkı kendinden öncekilerde olduğu gibi bu taleplerin bir kez daha yankılandığı bir gün olacak.
AKP iktidarının kadın düşmanı politikalarına, kadın cinayetlerini meşrulaştıracak ve tırmandıracak söylemlerine, yasal hak gasplarına, sermaye sınıfının buna paralel olarak uyguladığı azgınca sömürüye karşı işçi emekçi kadınlar cevaplarını mücadeleyi seçerek veriyorlar. Haklarına, hayatlarına ve onurlarına saldıran sermayedarlar karşısında direniyorlar.
Geçtiğimiz aylardan bu yana kölelik ücretlerine, ağır, esnek ve güvencesiz çalışma koşullarına, baskı ve tacize karşı iş yerlerinde yaşanan direnişlerde kadın işçiler en ön saflarda yerlerini aldılar. Sendikal örgütlülük haklarına sahip çıkarak, insanca yaşanacak bir ücret ve insanca çalışma koşulları için fabrika önünde günlerce, hatta aylarca direndiler, direniyorlar.
Greif’ta, Özak’ta, Burda Bebek’te ve kadın işçilerin olduğu daha pek çok direnişte patron ve polis saldırılarına, gözaltılara, tehdit ve baskılara boyun eğmeyip hakları ve hayatlarından vazgeçmeyeceklerini defalarca gösterdiler, gösteriyorlar.
8 Mart’ta alanlara!
8 Mart yaklaşırken şimdi görev bu mücadele içinde öne çıkan işçi kadınların yakmaya çalıştığı direniş ateşini tüm ülkeye yaymaktır.
2024 8 Mart’ı haklarımıza ve emeğimize saldıran sermaye iktidarına karşı işçi kadınları bir adım öne çıkmaya çağırıyor. Sendikamız başta tekstil işçileri olmak üzere tüm kadınları kapitalist sömürüye, emperyalist saldırganlığa, baskıya, şiddete, gericiliğe karşı birleşemeye ve sermayenin saldırılarına karşı en önde mücadele etmeye çağırıyor.
Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası”