8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yaklaşıyor. İşsizliğin, açlığın, yoksulluğun iyice derinleştiği bir dönemde karşılıyoruz 8 Mart' ı. Kadın işsizlik oranı artıyor, her 5 kadından ancak 1'i istihdam ediliyor. Güvencesiz çalışan kadınların sayısı her geçen gün artıyor. Güvencesizlikle birlikte işyerlerinde artan, baskı, mobbing de cabası.
İBB ve ilanı veren firma bir lütuf gibi SGK, yemek, yol yazıyor. Yaklaşık 150 yıl önce New Yorklu dokuma işci kadınların verdiği mücadeleyle başlayan ve tüm dünyada sınıf mücadelesinin temel talepleri ile kazanılan haklar kadınlara bahşediliyor. Bugün işsizlik ve açlıkla sınanan başta kadınlar ve tüm işçiler yüzyıllar öncesinin kölelik koşullarında çalışmak zorunda bırakılıyor. Çözümü ise oldukça basit ve net. 150 yıl önce New Yorklu dokuma işçisi gibi kadınlar gibi örgütlenmek. İnsanca bir yaşam, insanca çalışma koşulları için mücadele etmek.
Tüm işçi-emekçi kadınların bugün için asli görevi 8 Mart'ta "toplu sömürü görüşmeleri" ne değil, hakları için alanlarda olmaktır.