Mülheim
Bir-Kar Mülheim çalışanları ve Solidaritätkreis (Dayanışma gurubu) tarafından, 7 Mart tarihinde “Bütün insanlığın özgürlüğü için, bu bahar önce kadınlar yürüyecek” şiarıyla düzenlenen 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliği başarıyla gerçekleştirildi.
Kısa bir açılış konuşmasıyla başlayan etkinlik, dünyanın bütün ülkelerinde, kadının özgürlüğü mücadelesinde şehit düşen devrimci kadınlar anısına saygı duruşuyla ile devam etti. Ardından Türkçe ve Almanca olarak iki dilde gösterilen sinevizyon katılımcılar tarafından ilgiyle izlendi.
Etkinlik, Alman hizmet sektörü sendikası Ver.di’den iki, Mülheim Bir-kar çalışanlarından iki kadın temsilci ve Oberhausen Kadın Dayanışması gurubundan bir temsilcinin yaptıkları sunumlardan oluşan panel ile devam etti. Sendika temsilcileri, hizmet sektöründe çalışan kadınların sorunları, mücadeleleri ve Avrupa’daki ücret eşitsizliği üzerine kapsamlı bir sunum yaptılar. Ardından Oberhausen Kadın Dayanışması gurubundan temsilcinin, tarihten günümüze kadın sorunu üzerine sunum gerçekleştirdi.
Panel Bir-Kar temsilcileri tarafından, “kadına yönelik şiddet” ve “günümüz kapitalist toplumunda kadın sorunu” başlıkları altında yapılan sunumlarla devam etti. Son üç aydır, Bir-Kar Mülheim çalışma gurubu içerisinde, Marksist klasikler ve konuyla ilgili parti kaynakları üzerinden devam eden eğitim çalışmasının etkisiyle, kadın yoldaşlarımız sunumlarını başarıyla gerçekleştirdi.
İki saatin üzerinde süren sunumlar, katılımcılar tarafından ilgiyle dinlendi. Panelin ardından verilen bir aradan sonra etkinlik, Oberhausen Kadın Dayanışması gurubundan üç genç kadının yer aldığı şiir dinletisi ile devam etti. Devamında, Sol Parti temsilcisinin yapmış olduğu dayanışma konuşmasının ardından, program 25 kişiden oluşan Yola Türküler Korosu’nun Türkçe ve Kürtçe olarak başarıyla yaptıkları kültür programıyla bitirildi. Salonda, Bir-Kar Mülheim çalışanları tarafından hazırlanan pankartlar ve resimler kullanıldı. Hem politik içeriği hem de kültürel programıyla başarılı bir şekilde hazırlanan etkinlik katılımcılar tarafında beğeni ile karşılandı.
Frankfurt
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Frankfurt'ta yapılan bir etkinlikle kutlandı. 8 Mart Pazar günü yapılan etkinliğe 70’e yakın işçi ve emekçi katıldı.
Enternasyonal Emekçi Kadın Komisyonu (PiA) tarafından düzenlenen etkinlik öncesi çeşitli yerellerde kadın toplantıları gerçekleştirildi. Yine 8 Mart dolayısıyla ve etkinliğe hazırlık çerçevesinde Frankfurt'a yakın Mainz kentinde DGB'li gençlerle birlikte bir sokak standı açıldı. Bu çalışmaların olumlu sonuçları etkinliğe de yansırken, aynı zamanda emekçi kadın çalışması konusunda tutulması gereken yola da işaret etti.
Etkinlik programı, devrim ve sosyalizm mücadelesinde yitirdiğmiz kadınlar şahsında yapılan saygı duruşuyla başladı. Ardından bir emekçi kadın tarafından açılış konuşması yapıldı. Kadın sorununu ortaya çıkaran tarihsel ve sınıfsal koşullara değinilen konuşmada, bu sorunun kapitalizmle birlikte aldığı yeni biçimlerle devam ettiği vurgulandı. Konuşma, günümüzde dünya çapında gittikçe yükselen kitlesel kadın hareketleriyle ilgili verilen bilgiler ve buna güç verme çağrısıyla sona erdi. Konuşmanın ardından Frankfurtlu genç şiir dinletisi sundu. Şiddet, açlık, çocuklar ve analık gibi temaları işleyen şiir dinletisi, “Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek” şiiriyle noktalandı. Teatral öğelerle beslenen şiir dinletisi beğeniyle dinlendi.
Etkinliğe MLPD ve KPD / Wiederaufbau da katılarak destek sundular. Her iki örgüt adına birer konuşma yapıldı. KPD/Wiederaufbau'lu dostların bir pankart, kızıl bayraklar ve kadın önderlerin resimleriyle sahneye çıkmaları ve devrimci bir marşla programa katılmaları anlamlı oldu.
Verilen kısa aradan sonra, PiA tarafından hazırlanan sinevizyon gösterimi yapıldı. Kadın sorununun tarihsel ve toplumsal bir sorun olduğuna vurgu yapan sinevizyonda, kapitalizmin her türlü saldırısının baş hedefi olan kadınların özellikle son yıllarda ortaya koyduğu direniş genişçe yer aldı. Gezegenin dört bir yanında ortaya konan, gün geçtikçe güçlenen ve kitleselleşen militan kadın mücadelesinden görüntüler ilgi, heyecan ve dikkatle izlendi.
Sinevizyonun hemen ardından serbest kürsü bölümüyle etkinlik devam etti. Söz alan kadın ve erkek emekçiler, kadın sorununu değişik yönleriyle ele alan konuşmalar yaptılar. Kadın ve erkeklerin birlikte örgütlenmesi, kadın sorununun esas olarak sınıfsal devrimci perspektifle ele alınması, gündelik mücadeleye konu edilmesi gerektiği vurguları konuşmalarda öne çıkan ortak yanlar oldu. Etkinlik, Bilal Akdeniz ve Lara’nın gitar ve çello eşliğinde sundukları müzik dinletisiyle sona erdi.
8 Mart etkinliği, içeriği, katılımı ve coşkusuyla, tarihsel-sınıfsal özüne uygun, devrimci ve enternasyonal bir havada gerçekleşti.
Bielefeld
Enternasyonal Emekçi Kadın Komisyonu (PiA), 8 Mart vesilesiyle anlamlı bir etkinlik gerçekleştirdi.
Etkinlik açılış konuşması ve ardından yapılan saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşundan sonra PiA’dan bir yoldaşımız 8 Mart’ın anlamına ilişkin bir konuşma yaptı. Daha sonra, kadınların geçmişten 8 Mart’ın kabulüne kadar ve o günden bugüne kadar dünyanın çeşitli bölgelerindeki mücadelelerini kapsamlı bir şekilde yansıtan sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi. Sinevizyon gösterimi büyük bir ilgiyle izlendi. Ardından bir kadın dostumuz tarafından hazırlanan şiir dinletisi sunuldu.
Sunumdan sonra Grup Yorum üyelerinin 255 gündür sürdürdükleri ölüm orucuna destek çağrısı yapıldı.
Program iki genç arkadaşımızın hazırladığı devrimci türkülerden oluşan müzik dinletisiyle devam etti. Büyük bir beğeniyle izlenen etkinlikten sonra katılımcılar sohbetlerine devam ettiler, etkinlikle ilgili beğenilerini dile getirdiler.
Ayrıca bir hafta sonra güncel konular üzerine konuşmak amacıyla gerçekleştirilmesi planlanan kahvaltı etkinliğine çağrı yapıldı. Katılımcılar tarafından destek sözleri verildi.
Lozan
İşçi ve emekçiler İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (Bir-Kar) tarafından düzenlenen etkinlikte bir araya geldi.
Etkinlik salonunda “Kadın olmadan devrim olmaz, devrim olmadan kadın kurtulmaz!” şiarlı pankart ve yanlarında Bir-Kar logoları asıldı. Bunun dışında, Clara Zetkin, Rosa Luxemburg ve Nadya Krupskaya’nın resimleri asıldı. Ayrıca küçük metinler halinde işçi sınıfının devrimci programından alıntılar yapılarak küçük yazılar halinde asıldı.
Etkinlik başlangıcında, devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşenler adına, enternasyonal ve küçük bir slayt eşliğinde bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Devamında, bir emekçi kadının slayt eşliğinde hazırladığı “8 Mart Dünya Emekçi Kadınların Haykırma Günü”, “Ekmek ve gül” ve “Kadın hakkı” şiirleri beğeniyle dinlendi. Sonrasında, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü ve kadın mücadelesini geçmişten bugüne irdeleyen, sonrasında dünya genelinde kadın mücadelelerine değinen, son olarak da Türkiye’de ve özellikle İsviçre’de kadına yönelik çarpıcı bilgi ve istatistiklerle dolu bir metin okundu. Metin sonrasında Eksen TV’nin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için hazırladığı küçük video sunuldu.
Program, emekçi kadınların ve gençlerin yer aldığı bir koroyla devam etti. Koro “Şişli Meydanı’nda Üç Kız”, “Çav Bella” ve “Nem kaldı” ezgi ve marşlarını coşkulu bir şekilde okudu. Koronun akabinde sazı ve sesiyle Türkçe ve Kürtçe ezgiler ve halk müziği söyleyen genç bir emekçi sahne aldı.
Müzik dinletisinin sonrasında 8 Mart’ın dünya genelinde neden kadınların mücadele günü olarak ele alındığı, 2016’dan itibaren son süreçte, özellikle 2019’da dünya genelinde ve Türkiye’de yaşanan kadın mücadele ve direnişlerini sunan sinevizyon gösterimi yapıldı.
Program sonunda Lozan Bir-Kar temsilcisi bir konuşma yaptı. Türkiye’deki güncel gelişmeleri ele alan temsilci, son 3 yıla kadar sokakların devrimciler tarafından elde edildiği, fakat bu süreçte sokakların el değiştirerek gericiliğin hakim olduğunu vurguladı. Konuşmanın devamında dinci-faşist AKP iktidarının işçi ve emekçileri oyalamak için her defasında Kürt halkına karşı şovenizmi körüklediğini ve bu yetmezmiş gibi Suriye’de yanı başındaki ülkeye savaş açarak içeride işçi ve emekçileri gerici boyunduruk altına aldığını ifade etti. Bu politikaların başarıya ulaşmasındaki önemli faktörlerden birinin, başta CHP olmak üzere düzen partilerinin AKP iktidarına çanak tutması olduğu vurgulandı. Son süreçte savaş tezkeresine imza atan ama sözde “savaşa muhalefet eden” CHP’nin ikiyüzlü olduğu, işçi-emekçileri kandırmaktan ve AKP’nin politikasını onaylamaktan başka bir şey yapmadığını beyan etti. Konuşma Sovyetlerden örnek gösterilerek, kadının kurtuluşunun ancak devrim ve sosyalizmle geleceği vurgusuyla son buldu.
Emekçilerin getirdiği yemekler kolektif bir hazırlıkla yendikten sonra etkinlik halaylarla son buldu. Genel olarak coşkulu geçen etkinlik başarıyla sonuçlandırıldı.
Kızıl Bayrak / Mülheim-Frankfurt-Bielefeld-Lozan