Koronavirüs (Covid-19) salgınının eşitsizlikleri derinleştirdiği, kadınlar ve gençler üzerine yapılan iki ayrı raporla daha gündeme geldi. Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği tarafından yapılan ‘Salgında Kadın Olmak’ araştırmasına göre pandemide kadına yönelik şiddet tırmandı. Çarpıcı sonuçları ortaya koyan rapor kapsamında ülkenin 81 ilinden bin 201 kadınla görüşüldü.
Kadınların salgın öncesindeki ve sırasındaki durumlarını ortaya koymayı amaçlayan raporda, öne çıkan başlıklar şöyle:
Şiddet devam etti
Salgın öncesindeki bir yıl içinde kadınların yüzde 97’si, salgın sonrasında ise yüzde 96’sı en az bir kez erkek şiddetine maruz bırakıldığını kaydetti.
Salgın öncesi ruh halini iyi (çok iyi ve iyi) olarak tanımlayan kadınların oranı yüzde 79 iken, bu oran salgın sonrasında yüzde 30’a düştü.
Sağlık hizmetlerine erişilemedi
100 kadından 40’ı salgın esnasında genel sağlık hizmetlerine erişimle ilgili sorun yaşadığını söyledi. Sorun yaşadığını söyleyen 100 kadından ancak 16’sı sağlık kurumlarından hizmet alabildiğini dile getirdi. Kadınların yüzde 16’sı ise salgın esnasında cinsel sağlık ve doğurganlık sağlığı hizmetleri veya ilaca erişim ile ilgili sorun yaşadı.
Yoksulluk derinleşti
Salgın öncesinde ekonomik durumunu orta halli olarak tanımlayan kadınların oranı yüzde 86 iken salgın sonrası bu oran yüzde 66 oldu. Aradaki yüzde 20’lik kesim ise durumunu yoksul veya çok yoksul olarak tanımlamaya başladı. Salgın başladıktan sonra kadınların yüzde 73’ü ekonomik sorun yaşadığını vurguladı.
Zorluk had safhada
Salgın öncesi kadınların yüzde 16’sı evdeki işlere 4 saat ve üzeri zaman ayırdı, salgın döneminde bu oran yüzde 42’ye çıktı. Her 100 kadından 72’si bakım ve ev işleriyle ilgili zorluk yaşadıklarını belirtti.
BirGün’den Dilara Şimşek'e konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği’nden Damla Eroğlu, araştırmanın nasıl ortaya çıktığını şu sözlerle anlattı:
“Pandeminin ilk dönemi dernek olarak kadınlardan çok fazla yardım/destek telefonu almaya başlamıştık. Bu telefonların içeriğinde öne çıkan temalar yoksullaşma ve şiddetti. Bizim için bu çalışmanın öne çıkan noktası, kadınların deneyimledikleri sorunlar karşısında kamu hizmetlerinin bir çözüm olarak yer almaması. Yaşadığımız krizin nedeni Covid-19 değil de başka bir şey olabilirdi. Krizler mevcut toplumsal eşitsizlik ve ayrımcılıkların daha yoğun yaşanmasının sebebi olabilir ancak bu eşitsizlik ve ayrımcılıkların temeli değil. Covid-19’un toplumsal şiddetini azaltmanın yolu salgınla mücadeleyle birlikte, devletin öncelikli olarak toplumsal eşitsizlik ve ayrımcılıklara karşı bütüncül politikalar geliştirmesi ve uygulamasından geçiyor.”
Her dört gençten biri salgında işini kaybetti
Sağlıkta Genç Yaklaşımlar Derneği ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye’nin birlikte hazırladığı ‘Covid-19 pandemisi sürecinde gençlerin iyilik hali’ araştırması yayımlandı.
* Pandemi sürecinde, gençlerin yüzde 27’si işini kaybetti. Çalışan gençlerin yüzde 20’si de pandemi sürecinde zorunlu izne çıkarıldı. İş arayan gençlerin yüzde 75’i ise iş bulamadı.
*Gençlerden yüzde 71’i aile üyelerinin ve arkadaşlarının sağlığıyla ilgili olarak endişeli. Yüzde 53’ü okula ya da işe gitmemenin kendilerine iyi gelmediğini ve mutlu hissetmediklerini ifade etti.
*Pandemi öncesinde flört şiddetine maruz kalma oranı yüzde 26,45 iken, pandemi sırasında bu oran yüzde 33,18’e yükseldi. Sanal şiddet ise yüzde 23,34’ten, yüzde 27,5’e çıktı.