Sinan yoldaşımız,
Senin soluksuz siyasal yaşamının son yıllarına Revolutionärer Jugendbund olarak en yakından, en canlı biçimde tanıklık ettik. Seninle bu yıllarda yan yana yürümüş olmanın, bu kokuşmuş düzene ve onun eli kanlı efendilerine karşı birlikte mücadele etmiş olmanın onurunu taşıyoruz.
Avrupa’nın zayıf devrimci siyasal yaşamı içerisinde sen davana her daim bağlılık ve inançla sarılmıştın. Etrafımızda sayısız devrimci dökülürken, senin asla tükenmeyen iraden bizlere her zaman ışık oldu. Bu ışık hiç sönmeyecek, kavgamızda yolumuzu hep aydınlatacak.
Birlikte katıldığımız eylemlerde kararlılıkla attığın sloganlar kulağımızda her zaman yankılanacak. O günlerde omuz omuza iken sesine ses kattığımız gibi, bundan sonra da sokaklarda güzel günler uğruna sessizliği delerek sesin olacağız.
Her eylem, yürüyüş, mitingde en yükseklerde taşıdığın kızıl bayrağı devralıyoruz. Bu bayrağı her daim en yükseklerde dalgalandıracağız ve mücadelemizi büyüterek daha ileriye taşıyacağız.
Hiçbir çocuğu ayırt etmeksizin en içten, en doğal gülüşün ile gösterdiğin sevgiyi büyüterek, tüm dünyadaki çocuklarla buluşturacağız.
Yaygınlaşan reformist dalgaya karşı sessiz kalmayıp, her sunumun, konuşman, tartışmanda devrim şiarını kararlılıkla sonuna kadar savundun. “Devrime hazırlanıyoruz” şiarını emanetin kabul ediyor ve bu şiara sadık kalacağımızın sözünü veriyoruz.
Sen anılarımızda soluğu tükenmeyen, yolundan bir milim şaşmayan, kalbi gece gündüz sadece işçi sınıfının ve ezilen halkların haklı davası için çarpan dimdik bir devrimci olarak yaşayacaksın. Senin anın kavgamızda gücümüze güç katacak, bizlere her zaman bu yolda umut olacak.
Sen bize yanındaki genç arkadaşlar olarak değil, bu yolda yeni bir dünya uğruna birlikte dövüşen yoldaşların olarak sonsuz bir güven ile yaklaştın. Bu güvenini yüreğimizde taşıyor ve büyük bir özgüven ile bu güvenini boşa çıkartmayacağımızın sözünü veriyoruz.
Sinan yoldaş kavgamızda yaşıyor!
Sinan yoldaşa sözümüz devrim olacak!