TÜİK’in bugün yayınladığı 2018 yılına ilişkin ‘Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’, Erdoğan AKP’sinin dümeninde olduğu Türkiye kapitalizminin emekçilere dayattığı sefaleti bir kez daha gözler önüne serdi.
Servet-sefalet kutuplaşmasının bir önceki yıla kıyasla artış gösterdiği istatistiklere göre, 2018 yılında toplumun en zengin yüzde 20’sinin gelirleri toplam gelirin yüzde 47,6’sını oluşturdu. En yoksul yüzde 20’inin gelirinin toplam gelire oranı yüzde 6,1’e geriledi. Servet-sefalet kutuplaşmasının bir göstergesi olarak bu ikisinin birbirine oranı 2017 yılındaki 7,5 seviyesinden 7,8’e çıktı. Gini katsayısı da 1’e 0,003 puan daha yaklaşarak 0,408’e yükseldi ve gelir dağılımında bozulmaya işaret etti.
Bültende ayrıca, nüfusun yüzde 70,4’ünün borcu veya taksit ödemesi olduğu, nüfusun yüzde 41’inin kendine ait bir konutta yaşamadığı ifade edilirken göreli yoksulluk oranları bir önceki yıla kıyasla arttı.
AKP iktidarının “büyük Türkiye’si”nde emekçilere reva görülen sefalete dair bültendeki istatistikler şu şekilde:
Göreli yoksulluk oranları arttı
“Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin %50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,4 puanlık artış ile %13,9 oldu. Medyan gelirin %60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ise yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 1,1 puan artarak %21,2 olarak gerçekleşti.
“Hanehalkı tiplerine göre eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin %50'si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranlarına bakıldığında; tek kişilik hanehalklarının yoksulluk oranının bir önceki yıla göre 1,4 puan artarak %9,6, tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranının 0,4 puan artarak %12,9, en az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranının ise 0,9 puan artarak %18,8 olduğu görüldü.
Okur-yazar olmayanların %27,5’i yoksul
“Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin %50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; okur-yazar olmayanların %27,5’i, bir okul bitirmeyenlerin %23,6’sı yoksul iken, bu oran lise altı eğitimlilerde %12,1, lise ve dengi okul mezunlarında ise %5,8 oldu. Yükseköğretim mezunları ise %2,2 ile en düşük yoksulluk oranının gözlendiği grup oldu.
Sürekli yoksulluk oranı %12,7 oldu
“Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin %60'ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsamaktadır. Buna göre, 2017 yılında sürekli yoksulluk oranı %14 iken 2018 yılında bu oran %12,7 oldu.
Nüfusun yüzde 41’inin yaşadığı konut kendine ait değil
“Nüfusun %59'u kendilerine ait bir konutta otururken, %39,6'sı konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu, %36,2'si sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi ve %24,8'i trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadı.
Taksit ödemeleri veya borçları olanların oranı %70,4 oldu
“Nüfusun, %70,4’ü konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri veya borçları olduğunu, %58,3'ü evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını karşılayamadığını ve %11,5'i konut masraflarının hanelerine çok yük getirdiğini beyan etti.
Maddi yoksunluk oranı %26,5 oldu
“Finansal sıkıntıda olma durumunu ifade eden maddi yoksunluk; çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon ve otomobil sahipliği ile beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil, kira, konut kredisi, borç ödemeleri, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek ve evin ısınma ihtiyacının ekonomik olarak karşılanamama durumu ile ilgili hanehalklarının algılarını yansıtmaktadır.
“Yukarıda belirtilen dokuz maddenin en az dördünü karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan ciddi maddi yoksunluk oranı 2017 yılında %28,7 iken 2018 yılında 2,2 puan düşerek %26,5 olarak gerçekleşti.”