İstanbul Tabip Odası’nın Türk Tabipleri Birliği’nin eylem haftası kapsamında gerçekleştirmek istediği yürüyüş, salgın gerekçesi ile engellendi. Engellemenin ardından İstanbul Tıp Fakültesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. 17 Eylül Perşembe 12:30'da sağlık merkezlerinde kaybedilen sağlık emekçilerini anmak için 1 dakikalık saygı duruşu yapılacağı duyuruldu.
Sağlık sorunu değil asayiş sorunu olarak algılanıyor
Sağlık emekçileri, 40'ı hekim 93 sağlık çalışanının koronavirüs sebebiyle hayatını kaybettiğini ifade ederek “Pandemi sürecinin sorumluluğunu vatandaşın vicdanına teslim eden, bunu sağlık sorunundan çıkarıp bir asayiş sorunu olarak algılayan İç İşleri Bakanlığı'nın yönettiği bir konu haline getiren zihniyete karşıyız. Eğer insanlığın sağlığını korumak istiyorsanız; ekonomik, sosyal ve özlük haklarını gözeterek ülkede bir pandemi yönetimi yapmak zorundasınız. Covid 19 bir sağlık sorunudur, pandemidir ve bunu yönetmek sağlık bakanının görevidir” denildi.
“Sağlık çalışanlarının motivasyona ihtiyacı var”
İstanbul Tabip Odası başkanı Pınar Saip söz alarak ülkede pandeminin giderek ağırlaştığını, sağlık emekçilerin ise emeklilik oranları artmakta olduğunu, hayatını kaybettiğini ve meslekte kaçış başladığını belirterek bu tükenmenin önüne geçmek motivasyona ihtiyaç olduğunu ifade etti. Yetkililerine seslenen Saip hastanelerde hasta yığıldığını, salgının yönetimi ile ilgili önlem alınması gerektiğinin altını çizdi. Birlikte mücadele etmenin önemine vurgu yapan Saip “Sorunun üstesinden gelebilmek için illerde il hıffısıhha kurulları, gerekli bütün sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, uzmanlık dernekleri, ilgili meslek kuruluşları ile birlikte mücadele etmek zorundayız” dedi.
İstanbul Tabip Odası yönetim kurulu adına Güray Kılıç'ın okuduğu basın açıklamasında “Suçu vatandaşa, yükü hekimlere ve sağlık çalışanlarına yıkanlara tarihsel sorumluluklarını hatırlatıyoruz” denildi.
Açıklamada şunlar ifade edildi:
“Ülkeyi yöneten yetkili kişi ve kurumlardan salgın tedbirleri, salgın bütçesi, salgın koordinasyonu, salgın planlaması konusunda acil, kapsayıcı ve inandırıcı program açıklamalarını bekliyoruz. Ülkenin en önemli ve gerçek gündeminin Covid-19 salgını olduğunun kabul edilmesi ve ülkeyi yönetenlerin bu gerçekliğe uygun tutum almasını istiyoruz. TBMM'nin açılmasını beklemeden büyün partilerin covid19 salgını konusunda iş birliği ve koordinasyon sağlamak üzere bir araya gelmelerini ve TTB olarak birikimimizi ve önerilerimizi paylaşabileceğimiz bir zemin oluşmasını ülkeyi yöneten hükümetin bu konuda çağrıcı olmasını istiyoruz.”
“Hiçbir salgın halkın bireysel çabasıyla önlenemez” diyen Kılıç, sağlık emekçilerinde koronavirüs tespit edilmesi halinde bunun "meslek hastalığı" olarak sayılmasını istedi.
"Şehir hastanelerinin önceliği insan değil sermaye"
Sağlık hizmetinin kamusal olması gerektiğinin altını çizen Kılıç “İlk adım olarak birinci basamak sağlık hizmetlerinin kamusal bir perspektifle yeniden düzenlenmesini, Aile Sağlığı Merkezleri'nin varlığı ve çalışanları ile birlikte kamu sağlık merkezi olarak tanımlanmasını ve acil olarak tüm ASM binalarının kamu eli ile temini ve onarımı ile ek sağlık personel ataması yapılmasını istiyoruz” dedi.
Sağlık çalışanlarının çalışma sürelerinin 6 saate indirilmesini, dinlenme yer ve zamanlarının pandemi göz önünde bulundurularak yapılandırılmasını ve yeterli sayıda kişisel koruyucu ekipman sağlanmasını, bu hususta hiçbir aksama yaşanmamasının sağlanmasını istediklerini vurgulayan Kılıç şunu ifade etti:
“Çalışma yaşamı, ulaşım, eğitim başta olmak üzere toplu bulunma ortamlarına dair insan yaşamını önceleyen, insan emeğinin değerini koruyan yasal ve idari düzenlemelerin hak kaybı yaratmadan ve en dezavantajlı, yoksul kesimleri emekçileri gözeterek ivedilikle yapılmasını bekliyoruz.”
8 günde 8 hekimin hayatını kaybettiği süreçte başarıdan söz edilemez
Kılıç, son olarak şunları ifade etti:
“Covid-19 salgını mücadelesinde başarı; akıl ve bilim esas alınarak, gerçekleri konuşarak, filyasyon ve test süreçlerini çok iyi yöneterek, tedavi ortamını iyileştirip, sağlık çalışanlarını motive ederek sağlanır. Salgının yaygınlaştığı, 8 günde 8 hekimin hayatını kaybettiği, herkesin kendisi ve bütün yakınları için sürekli tedirgin olduğu bir süreçte herhangi bir başarıdan söz edilemez.”
17 Eylül Perşembe 12:30'da sağlık merkezlerinde kaybedilen sağlık emekçilerini anmak için 1 dakikalık saygı duruşu yapılacağının duyurulması ile açıklama sona erdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul